Çanakkale kara savaşları, tarihin en kanlı savaşları arasında yer alıyor. Siperler arasındaki mesafelerin birkaç metreye kadar düştüğü bu savaşta, metrekareye 6 bin merminin düştüğü hesaplanıyor.
Savaşın şiddeti esnasında, birbirleriyle çarpışarak kaynayan mermi çekirdekleri ve misketler ise, milyonda bir olarak hesaplanan ihtimalin, Çanakkale’de gerçeğe dönüştüğünü ortaya koyuyor. Gelibolu yarımadasında, savaştan sonra toplanan bu mermi ve misketlerin sergilendiği bir çok müze ve koleksiyon bulunuyor.
Bu müzelerde, iç içe geçmiş mermiler, askerlerin üzerinde isabet alarak birbiriyle kaynayan fişekler, misketler dikkat çekiyor. Bugün hala, savaşın yaşandığı alanlarda, şiddetli yağışların ardından mermiler, savaş malzemeleri ve şehit kemikleri ortaya çıkıyor.
Alçıtepe köyündeki Salim Mutlu müzesini işleten Özcan Adanır, bölgede bu gibi materyallere çok sık rastlandığını anlattı. Özel koleksiyonlarında, kafatası ve kemiklere isabet etmiş mermilerin de sergilendiğini anlatan Adanır, “Mermi isabet etmiş bir kafatasını, Conkbayırında 1964 yılında Yılmaz Dağdelen adlı bir arkadaş bulmuş, getirilip müzemize verilmişti. Biz, 1982 yılında devlet güvencesinde olsun diye bu kafatasını da Kültür Bakanlığına, Kabatepe tanıtım merkezine verdik. Şu anda burada fotoğrafı bulunuyor. Ama mermi isabet etmiş kaval kemiği, kalça kemiği müzemizde sergileniyor. Bunlar hala savaş alanlarında çıkıyor. Yağmur yağdıkça, erozyon oldukça derelerden, tarlalarda sürülürken çıkmaktadır. Bunlar Çanakkale’nin etle, kemikle, çelikle birleştiğini anlatıyor. Dünyada hiçbir savaşta olmayan, havada çarpışmış piyade tüfeği mermileri, misketler yine burada sergileniyor. Bunlar savaşın ne kadar şiddetli olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Gürkan Düzenli - Murat Yüksel
dikGAZETE.com