Ankara
Milli Savunma Bakanlığı Atatürk Kültür Sitesi'nde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yılı dolayısıyla şehit ailelerinin de katıldığı "Şehitleri Anma Günü Programı" düzenlendi.
Bakan Akar, burada yaptığı konuşmada, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarının, Kovid-19 testleri pozitif çıktığı için programa katılamadıklarını söyledi.
Şehitleri rahmet ve minnetle anan, gazilere şükranlarını sunan Akar, şehit ve gazilerin aileleri ile tüm milletin Berat Kandili'ni kutladı.
Akar, Mehmetçiğin yedi düvel karşısında yazdığı kahramanlık destanı olan Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yıl dönümü tebrik ederek "Her ne kadar bir deniz zaferi olarak adlandırılsa da burada 24 Nisan 1915'ten 9 Ocak 1916'ya kadar 8 ayı aşkın süre devam eden kara savaşlarını da unutmamak gerekir. Atatürk'ün emir ve komutasındaki Anafartalar'ı da unutmamak gerekir. Bu zafer, Osmanlı coğrafyasının her bir köşesinden gelen kahramanlarımızın fedakarlıklarıyla ordu ve milletin omuz omuza, topyekûn mücadelesiyle ve milli birlik ruhuyla elde edilmiştir." dedi.
Bu mücadelede "yenilmez" denilen donanma ve orduların yenildiğine ve Dünya Savaşı'nın seyrinin değiştiğine işaret eden Akar, "Vatanımızı sömürgeleştirmek, milletimizi esarete mahkum etmek ve tarih sahnesinden silmek isteyenlere karşı onların ortaya koyduğu bu mücadele ruhu, dün olduğu gibi bugün de varoluş şartımızdır. Bu anlayışla bizler de vatanımıza, milletimize ve değerlerimize yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı ciddiyetle, samimiyetle, inançla, imanla, azim ve kararlılıkla mücadelemize devam etmekteyiz." diye konuştu.
"33 bin 889 terörist etkisiz hale getirildi"
Akar, FETÖ, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı yurt içi ve sınır ötesinde mücadelelerini artan bir şiddet ve tempoda sürdürdüklerini vurgulayarak "Bu kapsamda 24 Temmuz 2015'ten itibaren yurt içi ve sınır ötesinde icra edilen harekatlarda bugüne kadar toplam 33 bin 889 terörist etkisiz hale getirilmiştir." ifadesini kullandı. Bakan Akar, PKK/PYD-YPG terör örgütüne karşı sürdürülen kararlı mücadele neticesinde terör örgütünde çöküşün hızlandığını, örgütün ele başları tarafından da dağılma ve çöküşün açıkça ifade edildiğini dile getirdi.
Yarın Zeytin Dalı Harekatı'nın da yıl dönümü olduğunu hatırlatan Akar, başarıyla sonuçlanan bu harekatta şehit olanları da rahmetle andı ve gazilere şükranlarını sundu.
Akar, terörle mücadelenin yanı sıra Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta Türkiye ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumak için faaliyetlerin azim ve kararlılıkla sürdürüldüğünü belirterek bu çerçevede Yunanistan ile sorunların uluslararası hukuka uygun olarak barışçıl yöntemler ve iyi komşuluk ilişkileri içinde çözülebileceğine inandıklarını söyledi.
Dost ve kardeş ülkelerin yanında yer almaya da devam ettiklerini aktaran Akar, "Bu kapsamda Azerbaycan ve Libya'da askeri eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Azerbaycan ve Libya'nın yanı sıra eş zamanlı olarak NATO, Birlemiş Milletler, Avrupa Birliği ve AGİT görevleri ile ikili ilişkiler kapsamında Katar'da, Somali'de, Kosova'da, Bosna Hersek'te ve daha birçok coğrafyada tarihimize, kültürümüze ve atalarımıza yaraşır şekilde bölge ve dünya barışına da önemli katkılar sağlamaya devam ediyoruz." dedi.
"Her iki tarafla temaslarımızı aralıksız sürdürüyoruz"
Karadeniz'de de barış ve istikrarın hakim olmasını istediklerini ve bunun için çaba gösterdiklerini anlatan Akar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ukrayna'daki gelişmeleri de yakından takip ederken her fırsatta daha fazla can kaybı yaşanmaması, huzur ve istikrar için acilen bir ateşkes ilan edilmesinin önemli olduğunu vurguluyoruz. Bu arada Ukrayna'daki vatandaşlarımızın ve tüm sivillerin bölgeden özellikle Mariupol'den güvenli şekilde tahliyesi için de her iki tarafla temaslarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bölgemizde barış ve istikrarın tesisi için Montrö'nün ülkemize verdiği yetkilerin kullanılması da dahil, üzerimize düşen her türlü gayreti bugüne kadar gösterdik. Gayretlerimiz, bundan sonra da devam edecek. Temennimiz, bölgede bir an önce sağduyunun hakim olması ve ateşkesin sağlanmasıdır."
"Savunma sanayimizdeki yerlilik ve millilik oranı yüzde 80'lere ulaşmıştır"
Yaşananların etkin, caydırıcı ve saygın bir ordu için yerli ve milli savunma sanayisinin vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Akar şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, destek ve teşvikleriyle savunma sanayimizdeki yerlilik ve millilik oranı yüzde 80'lere ulaşmıştır. Ancak bundan sonraki çalışmalarımızın daha çetin olacağının da bilincindeyiz. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt dışından tedarik ederken artık milli piyade tüfeklerimizi, akıllı hassas mühimmatımızı, çok namlulu roket atarlarımızı, fırtına obüslerimizi, İHA, SİHA, TİHA'larımızı, Atak helikopterlerimizi, fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç seviyesine gelmiş bulunuyoruz. Artık geçmişle mukayese edilemeyecek bir noktaya gelen Türk savunma sanayisi, elde ettiği birikimle milli muharip uçağımızı ve hava savunma sistemimizi de üretmek için çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir."
"15 Temmuz'dan itibaren 24 bin 373 kişi ihraç edildi"
Bakan Akar, FETÖ ile mücadeleye de aralıksız devam edildiğini söyleyerek "15 Temmuz'dan itibaren 24 bin 373 kişi ihraç edilmiş olup yeni bilgi, belge ve veriler ışığında gerekli işlemler yapılmaktadır. FETÖ'den temizlendikçe güçlendiğimizin en açık göstergesi art arda gerçekleştirdiğimiz başarılı operasyonlar ve sayısı giderek artan büyük tatbikatlardır." değerlendirmesinde bulundu.
Türk ordusunun bugüne kadar elde ettiği tüm başarılarda en büyük payın, şehitler ve gazilere ait olduğunun altını çizen Akar şunları kaydetti:
"Onların kahramanlık ve fedakarlıkları asla unutulmayacak, nesiller boyu minnet ve şükranla anılacaktır. Asil milletimiz şehitlerine, kahraman gazilerine ve siz değerli ailelerine daima minnettardır. Biz büyük bir aile olarak sizlerle kederde ve kıvançta bir ve beraberiz. Ancak ne yaparsak yapalım fedakarlıklarınıza olan borcumuzu ödeyemeyeceğimizin de farkındayız. Biliniz ki aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin tek damla kanını bugüne kadar yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız, sevdiklerinin, sizlerin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz. Sizlerin bizlere olan güveni, desteği ve duasıyla inşallah aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur."
"Milletimiz şehitlerin özverilerini hiçbir zaman unutmayacaktır"
Şehit Astsubay Üstçavuş Erdem Ertan'ın babası Mustafa Ertan da programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şehitleri rahmet ve minnetle andı.
Türk milletinin canından aziz bildiği vatanı ve bayrağını korumak için gösterdiği fedakarlığa tüm dünyanın şahit olduğunu ifade eden Ertan şunları söyledi:
"Oğlum şehit Astsubay Üstçavuş Erdem Ertan görevli bulunduğu Hakkari Yüksekova'da büyük Türk milletinin huzurunu bozmak isteyen hain, kalleş bölücü terör örgütünün 10 Kasım 2015'te gerçekleştirdiği silahlı saldırıda şehit olmuştur. Şehitlerimizin yokluğuna hiçbir zaman alışamasak da tüm sevenlerin kalbi onların özlemi ve hasretiyle tutuşsa da oğlumun ve tüm şehitlerimizin Allah katında ulaştıkları makamlarını düşündükçe içimizi kaplayan huzur ve gurur bizleri ayakta ve güçlü tutmaktadır. Milletimiz şehitlerin özverilerini hiçbir zaman unutmayacaktır. Birlik ve bütünlüğümüzün, vatan sevgimizin, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün ölümsüzleşen simgeleri olan şehitlerimiz her zaman gönlümüzde yaşayacaktır."
Ertan, şehit aileleri olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğini her zaman hissettiklerini dile getirerek Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitleri özlem ve minnetle andı, gazilere sağlık ve esenlik diledi.
Programa Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de katıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com