Bakan Yılmaz, Ankara’dan karayolu ile memleketi Sivas’a geldi. Türk Eğitim Derneği (TED) Sivas Koleji’nin açılışına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada kolejin yapılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Eğitimi ihmal eden her şeyi ihmal edeceğini söyleyen Yılmaz, "Ancak eğitimde mesafe alanda, eğitime katkıda ve yatırımda bulunan da her şeye katkıda bulunmuş demektir. Eğitiminiz iyiyse sağlığınız da iyidir, eğitiminiz iyiyse ulaşımınız iyidir, eğitiminiz iyiyse sosyal yardımınız da iyidir. Çünkü eğitimin amacı odur sadece kendini düşünmek değil, başkasını da düşünmek sizin için ne istiyorsanız başkasın da düşünmek kendiniz için ne istiyorsanız başkası içinde istemek bu değerler eğitimi diyoruz. İşte bu da eğitimle verilecek" dedi.
"Temel becerileri öğrencilerimize kazandırmak istiyoruz"
Eğitime çok büyük imkanlar sağladıklarını anlatan Yılmaz, "Bizim dönemimizde eğitime çok büyük imkanlar sağladık. Gerçekten geçmiş dönemlerde olmadığı kadar eğitime kaynak ayırdık. Bizden önce 7.5 milyar Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi vardı. Şimdi 2017 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi 122 milyar lira on katından fazla eğitime kaynak ayırdık. Bir ülkede hükümetin hangi sektöre, hangi alana önem verdiğinin göstergesi bütçeden ayırdığı kaynakla belli olur. Biz bütçede yüzde 20 payı eğitime ayırıyoruz. Bizden önceki dönemde savunma veya bir başka alana daha fazla pay ayrılırdı. Biz biliyoruz ki 21’inci yüz yılı Türkiye’nin yüzyılı yapmak istiyorsak insanımızı zengin, müreffef, huzurlu bir ortamda yaşatmak istiyorsak, yoksulluğu ve cehaleti yenmek istiyorsak mutlaka ve mutlaka eğitime yatırım yapılması gerekir. Eğitim yoluyla 21’inci yüz yılın gerektirdiği temel becerileri öğrencilerimize kazandırmak istiyoruz. Evlatlarımıza becerilerine ve yeteneklerine uygun olarak çağdaş ve bilimsel bir eğitim vermek istiyoruz. Aynı zamanda vermiş olduğumuz eğitimin sonuçlarını ölçebilmeyi amaçlıyoruz" diye konuştu.
"Evlatlarımıza verdiğimiz eğitimin kaliteli olmasını istiyoruz"
Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık 5.1’ini eğitime harcadığını ifade eden Bakan Yılmaz, "OECD’i ülkeleri de 5.2 dolayısıyla OECD ülkelerinin milli gelirden eğitime ayırdığı kaynak kadar Türkiye’de kaynak ayırmaktadır. Nedir problem o halde? Bu kaynağı etkin ve verimli kullanabiliyor muyuz? İnşallah önümüzdeki dönem bu ülkeden alınan kaynakları geri tekrar milletin evlatlarına eğitim yoluyla aktardığımızda bu eğitimin etkin olmasını istiyoruz, kaliteli olmasını istiyoruz. Boş yere ülke kaynaklarını heba etmek istemiyoruz. Eğitim konusunda OECD’in raporu yayımlandı. 2008 ve 2013 yılları arasında oransal olarak eğitime en yüksek pay ayıran ülke Türkiye dolayısıyla hiç kimse bu dönemde eğitimin ihmal edildiğin, eğitimin diğer sektörlere karşı geride kaldığını söyleyemeyiz. Rakamlar bunun doğru olmadığını söyler. Eğitimin çıktısı ekonomide geldiğiniz noktadır. Eğer Türkiye bugün milli gelirde dünyada ilk 20 ülke arasındaysa bunu bu eğitim kurumlarında yetişen insanlarla biz sağladık. Eğer bugün Türkiye kendi tankını, atak helikopterini, eğitim uçağını yapıyorsa bunları bu eğitim sistemimizle yetişen insanlarımızla yaptık" şeklinde konuştu.
"İkili eğitime son vereceğiz"
Görev yapan her üç öğretmenden ikisinin AK Parti döneminde atandığını belirten Yılmaz, "Bundan dolayı da öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilkokullarda 2002’de 28’di şimdi 18’e düştü, liselerde 18’di şimdi 15’e düştü. 1 milyon 130 binin üzerinde öğrenciye ve 305 binin üzerinde öğretmenimize de tablet bilgisayarımızı da dağıttık. Önümüzdeki dönemde inşallah bütün öğrencilerimize ve öğretmenlerimize tablet bilgisayarların dağıtımını tamamlayacağız. Önümüzdeki dönemde mesleki ve teknik eğitime gerçekten çok önem vereceğiz. Şuanda mesleki ve teknik eğitimdeki öğrencilerimizin oranı yüzde 44 inşallah tüm Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimdeki oranı yüzde 44’lerden yüzde 60’lara çıkaracağız. Çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına alacağız. İkili eğitime son vereceğiz. İkili eğitime son vermek için yaklaşık 77 bin dersliğe ihtiyacımız var" diye konuştu.
"Okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız"
Okul öncesi eğitimin zorunlu olacağını ifade eden Yılmaz, "OECD raporunda başarılı olan ülkelere bakıyorlar. Başarı da okul öncesi eğitime katılımın fazla olduğu gözüküyor. Dolayısıyla okul öncesi eğitime evlatlarınız kavuşturursanız evlatlarınızın eğitim sürecini daha başarılı kılma ihtimaliniz var. Bizde bu nedenle okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız ve 19 bin dersliğe ihtiyacımız var. 20 binde okul öncesi eğitim öğretmenine ihtiyacımız var. Önümüzdeki yıldan itibaren pilot illeri seçerekten 5’inci sınıfları yabancı dil ağırlıklı hale getireceğiz. Öğretmen eğitimini çağın ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandıracağız. YÖK başkanıyla görüşüyoruz önümüzdeki yıldan itibaren eğitim fakültelerine taban puan getireceğiz. Çünkü eğitim fakültelerine giren öğrencinin seviyesi yükselirse oradan mezun olan öğretmenin seviyesi yükselecek o kalitesi yükselmiş öğretmenlerimizle evlatlarımıza daha kaliteli bir eğitim verebileceğiz" dedi.
"15 Temmuz’u öğrencilerimize anlatmamız lazım"
Etik ve değerler eğitiminin eksik olduğunu düşünenlere 15 Temmuz’u örnek gösterdiklerini söyleyen Yılmaz, "15 Temmuz şehitleri arasında öğrencilerimiz var, öğretmenlerimiz var. Gaye insanı yaşatmak ama insanı yaşatmak için toplumun tamamını fedakarlık yapman gerektiği denildiğinde, milli iradesinin çalındığı dönemde Türkiye’nin adeta bir işgal edilmek istendiğinde vatanının sana ihtiyacı var denildiğinde sağına, soluna bakmadan ‘ben varım’ diyecek nesil yetiştirmek istiyoruz. Türkiye’de hamd olsun bu nesil var 15 Temmuz’da bunu yaşayarak gördük. Hem maddi olarak hem de manevi olarak değerler eğitimi bakımından evlatlarımızı daha iyi bir noktaya getireceğiz. Ancak bu yıldan itibaren tüm eğitim kurumlarında gerek Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı gerek özel okullar ve yükseköğretim de dahil bir başka görevin bir başka değerin daha gelecek nesillere aktarılması lazım. O da 15 Temmuz’un mutlaka şanlı demokrasi destanının evlatlarımıza aktarılması gerekiyor. 15 Temmuz ruhunu idaresini öğrencilerimize aktarmamız lazım ki bu irade bu topraklarda bizi ilelebet yaşatacak iradedir. Bilirlerse ki bu ülkenin insanları kendi değerlerine, milli iradesine sahip çıkıyor. Bu ülkeyi kimin yöneteceğine kendisi karar verecek. Anayasanın başlangıcında da der ‘Anayasa Türk gençliğine, Türk milletine emanettir’ Bu sözün kağıt üstünde kalmadığını 15 Temmuz’da kendi anayasasına sahip çıktığını bundan sonra da sahip çıkacağını bilirler Türkiye’nin üzerine bir daha plan yapamazlar yapanlarında planları boşa gidecektir. 15 Temmuz’u unutmamak lazım sadece okullarda değil evlerimizde de evlatlarımıza anlatmamız lazım İnsanın ölünce küçülmediğini aksine devleştiğini 15 Temmuz’daki Ömer Halisdemir’i göstererek evlatlarımıza anlatabiliriz. İnsanın yaşarken ölümlü olduğunu haklı davası, vatanı ve bayrağı için değerleri için hayatını verdiğinde ölmediğini, ölümsüzleştiğini evlatlarımıza aktararak gelecek yüzyılı da Türkiye’nin yüz yılı yapabiliriz. Önemli olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Bundan sonra birlik beraberlik içerisinde kusur görmeyeceğiz. Kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Birliğimizi dirliğimizi güçlendireceğiz. İnşallah birlik ve beraberlik içerisinde 21.yüzyılı Türkiye ve Türk milletinin asrı yapacağız" diye konuştu.
Konuşmanın ardından Bakan Yılmaz, Sivas Valisi Davut Gül, Belediye Başkanı Sami Aydın, TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ve diğer il protokolü üyeleri kurdele keserek okulun açılışını yaptı.
dikGAZETE.com