AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, siyasi çalışmalarının yanı sıra günlük işlerinde de tutkunu olduğu, babasından kalan 45 yıllık bisikletini kullanıyor.
Hemşehrilerini teşvik amacıyla hem siyasi çalışmaları sırasında hem de gündelik hayatında bisikleti tercih eden Sorgun, 7 yaşından beri devam eden tutkusunu AA muhabirine anlattı.
Sorgun, yaklaşık 54 yıldır pedal çevirdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Şu anda kullandığım bisiklet, 45 yıllık. Kullandığım 3 bisikletin ikisi Konya'da biri de Ankara'da. Bisiklet, bizim için spor aracı değil ulaşım aracıdır. Aslında bisiklet benim için hayat tarzıdır. Bisiklet demek hareket demek. Hareket olmazsa bereket olmaz. Bisiklet tasarruf demek, çevrecilik demek, otopark problemi çözüm demek ve hava kirliliğini önleme almak demektir. Bisikletin pek çok faydaları var. Onun için Konya gibi düz şehirlerde iyi bir ulaşım aracıdır. Ankara'da ve Konya'da alışverişe giderken veya ziyarete giderken bazen teşkilat çalışmalarına, sivil toplum ziyaretlerinde etkin olarak kullanıyorum. Bürokratik görevlerimde, meslek hayatımda da bisiklet kullanmayı tercih ettim. Şimdi de kullanıyorum."
"Bisiklet tevazu demektir"Bisikletle ilgili Türkiye'de yanlış bazı anlaşılmalar olduğuna değinen Sorgun, şunları kaydetti:
"Avrupa'da bisiklet kullanımı takdir görürken Türkiye'de bisiklet kullanımının yadırgadığını görüyorum. 'Bisiklet sadece spor amaçlı kullanılır' mantığı var. Bu amaçla kullananlar olabilir ama bisiklet ulaşım aracıdır. Aynı zamanda bisiklet tevazu demektir, halkla birlikte olmak demektir. Seyahat ederken komşuya ve çevredekilere selam vermek, muhabbet etmek haberleşmek demektir."
Sorgun, Konya'nın bisikletin anavatanı olduğunu ifade ederek, kentte 350 kilometrenin üzerinde bisiklet yolu bulunduğuna işaret etti.
Trafikte bisikletlilerin yaşadığı bazı zorluklara dikkati çeken Sorgun, bu aracın trafikte saygı görmesi ancak bisikletlinin de kurallara uyması gerektiğinin altını çizdi.
Doğayla içi içe bir yaşamı tercih ediyorÖte yandan, siyasetin ve günlük işlerin temposundan bir nebze olsun uzak durmak için bahçesinde de bolca vakit geçiren Sorgun, Anadolu'da yüzyıllardır süre gelen pekmez kaynatma geleneğini de yaşatıyor.
Kent merkezine 20 kilometre uzaklıktaki bahçesinde yetiştirdiği üzümleri bisikletine yükleyerek evine getiren Sorgun, doğal ortamda yetiştirdiği ürünlerden misafirlerine de ikram etmekten mutluluk duyduğunu vurguladı.
Fasulye, domates, biber ve patlıcan gibi sebzeleri yetiştirdiği bahçesinde ailesinin ihtiyacı kadar pekmez ürettiğini ifade eden Sorgun, şunları kaydetti:
"Çocukluğumuzda köyde gördüğümüz pekmez kaynatma geleneğini sürdürüyoruz. Buradaki amaç, bir şeyler üretmek. El emeği üretim her şeyden daha iyidir. Fabrikasyon ürünlerden ve ambalajlı gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Kendi ürettiğinizde nimetin değerini anlarsınız. Kazanı yakıyoruz, burada pekmez saatlerce kaynıyor. Pekmezin serüveni de oldukça ibret vericidir. Sadece tüketici olmamak gerekiyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com