Son zamanlardaki eylem ve söylemleriyle "Çözüm Süreci"nde artık muhatap olarak kabul görmeyeceği iyice açığa çıkan, çözümü dile getiren ve uygulama makamında bulunan Hükümet'e ve Cumhurbaşkanına açıktan cephe alan HDP'nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, TBMM'deki bir Vekil gibi değil de sanki terör örgütünün sözcüsü gibi PKK adına konuşmaktan da geri kalmıyor. İşte son söyledikleri:
“Bu ülke barış istiyor. PKK açıklama yaptı, ‘masaya oturmaya hazırız’ diye. Bizim çağrılarımıza karşılık verdi, ‘elimizi tetikten çekmeye hazırız’ diye. Bu ülkenin başbakanı buna mutlaka ama mutlaka sağduyulu bir cevap vermek zorundadır” dedi.
Böyle konuşan Demirtaş yine, yol kesip her türden araçları yakan, asker, polis, sivil demeden insanları katleden terör örgütü PKK'yı ve onun illegalitesini görmezden gelerek "Biz bu ülkede sizlere savaş yaptırmayacağız" gibi daha önce de kullanılmış zırva lafı da sarfederek, devletin katillere karşı huzur için operasyonda bulunmasını ve tedbir almasını sanki katledenler de meşru bir tarafmış gibi algılattırmak için işi, "savaş"la bağladı; devamla yine bir kez daha, "Türkiye'ye IŞİD yaftası"ndan dem vurdu, sonra da "PeKeKe" ile PYD'nin "güç"lerinden bahsetmeye başladı. işte "haber":![PKK açıklama yaptı, ‘masaya oturmaya hazırı.](http://dikgazete.com/wp-content/uploads/2015/07/PKK-açıklama-yaptı-‘masaya-oturmaya-hazırı..jpg)
HDP Eş
Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son günlerde yaşanan olayları istişare etmek amacıyla STK,
medya temsilcileri ve
İslami kesimlerle
bir araya geldi. Demirtaş, Talimhane’deki Elite
World Otel’de
yapılan toplantı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Demirtaş, “Bazı sivil
toplum örgütleri, medya temsilcileriyle, özellikle İslami kesimlerle bir araya gelip son dönemde
Türkiye’de yeniden gerilimin artması, çatışmanın, savaşın yaşanması
konusunda görüş alışverişinde bulunacağız. Hepimizin temennisi bu temaslar sonucunda
ortak bir barış iradesiyle sürece müdahale etmek olacak” dedi.
Demirtaş, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yapılan operasyonlara üçlü huzur operasyonu şeklinde nitelendirmesine karşın değerlendirmeleri sorulan Demirtaş, “Sayın Başbakan kendisini inançlı, vicdanlı bir
insan ve siyasetçi olarak tanımlıyor. Elbette ülkemizde buna
benzer ve daha ağır çatışmalı durumları Maalesef çok yaşadık. Ölümler gördük, acılar yaşadık. Bu vicdanlı ve inançlı
Sayın Başbakana sormak istiyorum. Adına huzur bilmem ne dediğiniz
operasyon kapsamında tam 5 gündür 50
derece sıcağın
altında Habur
Sınır Kapısı’nda 13 YPG’linin
cenazesi sizin emriniz, talimatınızla bekletiliyor. Bu
çocuklar IŞİD’e karşı savaşta yaşamlarını yitirdiler.
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdırlar. Anneleri, babaları,
aileleri 5 gündür o cenazeleri bir TIR dorsesinde Türkiye’ye almak için bekliyorlar. 5 gündür sizin emriniz
nedeniyle 13 cenazeye tabiri caizse
hakaret ediliyor,
işkence ediliyor. Bu mudur sizin huzur operasyonlarınız? Evet evlatlarımız ölüyor, evet acılar çekiyoruz. Bütün acılarımızı yüreğimizde hissediyoruz. Ama cenazelere hakaret edecek, cenazelere işkence yapacak
kadar vicdanınızı yitirmemiş olmanızı
temenni ediyorum. Dolayısıyla biz sizin tavrınız, tarzınız ’biz bu
savaşı sonuna kadar sürdüreceğiz’ şeklinde
devam etse de bizim de tutumumuz nettir” dedi.
“BİZ BU ÜLKEDE SİZLERE SAVAŞ YAPTIRMAYACAĞIZ”
“Biz bu ülkede sizlere savaş yaptırmayacağız” diyerek sözlerini sürdüren Demirtaş, “Sizin saltanatınız için iktidarınızı için evlatlarımızın ölümüne
izin vermeyeceğiz. Ortada
vatan savunması yok. Bu
Saray savunmasıdır,
iktidar savunmasıdır. Sen kimin evladını iktidar için ölüme gönderiyorsun. Bu evlatlar
kolay mı yetişiyor. Evet, hepimiz evlatlarımızı gerekirse feda ederiz. Edin bakalım evlatlarınızı, hepsi çürük raporu almışlar. Hepsinin evlerinde
para sayma makinaları. Bak yoksulun evladı bayraklara sarılı geliyor. Hanginiz evladınızı feda ediyorsunuz. Biz size savaş yaptırmayacağız” diye konuştu.
“PKK AÇIKLAMA YAPTI, MASAYA OTURMAYA HAZIRIZ DİYE”
PKK’nın masaya oturma teklifini hatırlatan Demirtaş, “Hükümet aklını başına almalı. Bu ülke barış istiyor. PKK açıklama yaptı, masaya oturmaya
hazırız diye. Bizim çağırılarımıza karşılık verdi. Elimizi tetikten çekmeye hazırız diye. Bu ülkenin başbakanı buna mutlaka ama mutlaka sağduyulu bir cevap vermek zorundadır. Geçici başbakansın, Türkiye’yi
böyle paldır-küldür savaşa sokamazsınız.
Seçim kaybettiniz, iktidardan düştünüz, kendinize gelin. Bu devlet, bu ülke, bu toplum sizin malınız mülkünüz değil. Kendinize gelin, yenildiniz seçimde yenildiniz. 7 Haziran’da bir durum ortaya çıktı, buna saygı duyun. Sandığa saygı duyun ondan sonra çözülmeyecek bir
mesele olmaz. Ülkeyi savaşa sürüklemelerinin nedeni 7 Haziran’da aldıkları yenilgidir. Bunu kendileri de
itiraf ediyorlar.
Durum budur. Yargıyı yönlendirme, Sayın
Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın talimatlarıyla olmuştur. Eğer onların talimatları ile yapmışlarsa
suç işlemiştir. Biz bu nedenle kendileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Yargı siyasetçilerin emriyle ve talimatlarıyla çalışamaz. Ortada yargıya
güven kalmazsa devletin temeli sarsılmış olur. Yargı mensuplarının da buna azami ölçekte dikkat etmesi lazım” dedi.
“TÜRKİYE IŞİD’E DESTEK YAFTASINDAN KURTULAMAMIŞTIR”
Demirtaş, bir gazetecinin ‘DAEŞ’e
yönelik operasyonlar PKK’ya paravan olarak mı başlatılmıştır’ şeklinde
soru üzerine, “Durum öyle görünüyor. Bakın Kandil’e ve sözde IŞİD’e operasyonlar yapılıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın söylemlerine dikkat edin, ağızlarını açıyorlar HDP, kapatıyorlar HDP. Zannedersiniz ki bütün bu eylemleri HDP yapıyor. Buradan da niyet çok açık anlaşılıyor. Amaçları siyasi bir sonuç elde etmek ve siyasi bir operasyondur bu. PKK’yı ağzına bile almıyorlar. Çünkü biliyorlar PKK masadaydı ve çözüme hazırdı. Ama her şeyden HDP’yi sorumlu tutuyorlar. HDP’yi linç edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Türkiye IŞİD’e
destek yaftasından kurtulamamıştır. Keşke kurtulabilse ve keşke hakkını verebilse, keşke IŞİD’e karşı
ortak operasyonların içerisinde olsa” şeklinde yanıtladı.
“BİZ DOKUNULMAZLIK ZIRHINA SIĞINACAK İNSANLAR DEĞİLİZ”
Hakkında açılan soruşturmanın zamanlamasıyla ilgili sorular
üzerine Demirtaş, “Soruşturma geçen
yıl başlatılmıştı, bu yıl
yeni bir soruşturma değil. Ortada beni suçlayacak en ufak bir şey varsa
benim dokunulmazlığımın kaldırılmasını ben kendim istedim. Biz dokunulmazlık zırhına sığınacak insanlar değiliz. 550 milletvekili ve Sayın Cumhurbaşkanı dahil hepimizin dokunulmazlığı kalksın. Kim ne halt işlemiş çıkalım
yargı karşısında hesabımızı verelim. Bize sorsunlar. Ölümlerden kim sorumlu, talimatları kim verdi. Bizim verecek cevaplarımız var ama aynı zamanda sorsunlar. Paralı kim çaldı, devleti kim soydu bunları da sorsunlar, bizim yine verecek cevaplarımız var. Korkmuyorlarsa hep birlikte dokunulmazlıklarımız kalksın” dedi.
“TEK BİR OY DAHİ HİLEYLE ALINMIŞSA HELAL DEĞİLDİR”
Seçim döneminde şantaj ve hilelerle HDP’nin oyları aldığı şeklindeki iddiaları da değerlendiren Selahattin Demirtaş, “Toplam 154 bin oy. Toplam 187 bin oy da AK Parti’nin aldığı oylardır. Yani
AK Parti de 187 bin ful oy almış. Eğer ful oy almak tehditle olmuşsa AK
Parti de tehditle oy almış demektir. Böyle saçmalık olur mu? Bakın 6
milyon oy içerisinde 154 bin oy çıkmış ve hepsini incelettik. Bunlara itirazları var ise gerçekten de tehdit
olduğunu düşünüyorlarsa
sandık başı görevlileri dahil olmak üzere AK Parti sandık müşahitleri orada değil miydi? O bile bize oy vermiş, bizim suçumuz mu? HDP’ye oy vermeye oda inanmış. MHP dahil diğer sandık görevlileri ve
heyeti buna itiraz etmemişte
aradan aylar geçiyor bir şeklide
durumu çarpıtmaya çalışıyorlar. Tek bir oy
dahi hileyle alınmışsa helal değildir. Ben buna yürekten inanıyorum. Hiçbir zaman buna tenezzül etmedik. Seçmenin karanına saygı duyuyoruz herkesten de saygı bekliyoruz” diye yanıtladı.
‘ABD’nin IŞİD’e yönelik tavrını
nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki soruya Demirtaş, “İncirlik Üssü’nün uzun süredir ABD’ye açılması ve uzun süredir
talep edildiği de biliniyor. Tam olarak ne karşılığında böyle bir uzlaşıya gidildi ve İncirlik
Üssü ABD’ye
açıldı bunu tam olarak bilmiyoruz. Fakat zannedersem Türkiye İŞİD’e karşı operasyonlarda daha aktif olma taahhüdünde bulunmuş olmalı. En azından görünen o. Eğer İŞİD’e yönelik daha aktif bir
mücadele yürütülecekse, ortak mücadele edilecekse, İŞİD’in sahada karşılaştığı en dirençli güç PYD ve onun etrafından toplanmış güçlerdir. O halde mantıklı olan şey PYD ile koordineli ve Türkiye’de iç barışı da garanti altına
alacak bir süreci birlikte yürütmeleridir. Bizde izliyoruz. Acaba bütün bunlar sahada planlandığı gibi mi olacak yoksa yine aldatmaca, kandırmaca
üzerinde mi
ilişkiler yürütülüyor. Bunu da hep birlikte göreceğiz” dedi.