Babıali Enderun Sohbetleri kapsamında gerçekleştirilen "Gönül Coğrafyamızdan Sesler, Hatıralar" başlıklı programda Türk dünyasından sevilen türküler müzikseverlerle buluştu.
Yeni Dünya Vakfı'ndaki Babıali Enderun Sohbetleri kapsamında gerçekleştirilen "Gönül Coğrafyamızdan Sesler, Hatıralar" başlıklı programı, yazar Mehmet Nuri Yardım yönetti.
Türk dünyasından sevilen türküleri hem çalıp söyleyen hem de hikaye ve anlamlarına değinen Aksungur, müzikseverler tarafından ilgiyle takip edildi.
Katılımcıların müzik kültürüyle ilgili sorularını da cevaplayan Aksungur, musikinin ezandan selaya kadar hayatın her aşamasında var olduğunu ifade etti.
"Hayata müziğimizle tercüman olmuşuz"Dünyada müzik olarak Türk milletinden zengin bir millet olmadığını dile getiren Aksungur, "Doğumda kulağına ezan okuyarak çocuklarımıza isim koyuyoruz, orada bizim müziğimiz musiki namelerimiz var. Öldüğümüz zamanda da sela okunarak ölümümüz duyuruluyor, orada da musiki namelerimiz var." diye konuştu.
Türklerin tarihte üç kıtada izler bıraktığını ve yaşayış tarzı olarak geniş bir coğrafyaya yayıldığını söyleyen Aksungur, "Türkün tarihi Cezayir'de, Sibirya'da, Kerkük'te, Konya'da, Edirne'de, Bursa'da, Kırgızistan'da, Altaylar'da, Balkanlar'dadır." dedi.
Aksungur, Türklerin farklı coğrafyalarla kimliğini kaybetmeden kültür alışverişi yaptığını, Türk müziğinin de çeşitli milletlerden nameler aldığını fakat aldığından çok daha fazlasını o kültürlere verdiğini anlattı.
"Müzikte de kendi mührümüzü vurmuşuz"Aksungur, Türk dünyasında bulunan müzikleri diğerlerinden ayıran unsurun, nota ve makamların kodlanıp musiki namelerinin elde ediliş şekli olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Müzikte de kendi mührümüzü, damgamızı vurmuşuz. Bizans'tan 12 makam almışız diyoruz ama bu 12 makam Bizans ile hiç teması olmayan Uygurlarda da Doğu Türkistan'da da var. Özbekistan'da şeş makam altı makam, Azerbaycan'da makam sayısı 20'ye yakın. Türkiye'de 400'ün üzerinde makam var, 12'de bırakmamışız. Bu makamların 150'ye yakını hala bugün müziğimizde aktif olarak kullanılıyor."
İnsanların kendini ifade edebilme vasıtası olan dilin de kültürün şekillenmesi açısından müzik gibi önemli olduğunu vurgulayan Aksungur, "Milletleri diğer milletlerden ayıran en önemli unsur, kültür yani yaşama biçimi, konuşma biçimi ve duygularını anlattığı musiki dilidir. İki dil var, biri harflerden oluşan okuma ve yazma dili, diğeri müzik nameleri, şiir, resim ve diğer sanat dallarında ortaya çıkan gönül dili. İkinci dilimiz olan gönül dilimizin sesleri notalardır." değerlendirmesinde bulundu.
Programın ardından Aksungur, "Canan Uykuda" isimli albümünü imzaladı ve katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com