İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Eğitim-Bir-Sen 4. Kadın Buluşması"nın açılışındaki konuşmasında, 400 bini kadın olmak üzere 1 milyona yakın üyesiyle Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Memur-Sen çatısı altında katılımcılarla buluşmanın kendisi için anlam taşıdığını ifade etti.
Emine Erdoğan, 15 Temmuz'da canlarını siper eden 248 şehidi ve gazileri minnetle anarken, son aylarda teröre kurban verilen tüm canlara da rahmet diledi. Erdoğan, "Onların emaneti olan bu toprakları koruma sorumluluğu bize hayatımız boyunca vazifedir. İnşallah el birliğiyle milletimizin iradesini hak ettiği yerde temsil gayretinde olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın her an bilinçle yaşanması gereken, üzerinde büyük senaryoların yazıldığı bir coğrafya olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yıllardır milletçe ortaya koyduğumuz iradeyi artık kurumsallaştırmak durumundayız. Vesayetlerin ve medya kartellerinin değil, milletin gerçekten hakim olduğu bir düzen tesis etmeliyiz. Önümüzdeki günler, bu kurumsallaşma adına son derece önemlidir. Bu yolda kadınlar olarak yine çok önemli sorumluluklarımız var. Son 15 yıllık mücadelede kadınların çabası çok önemli bir yer tutmuştur. Kadınlar, milletçe elde ettiğimiz başarının en büyük ortağıdır. Kapı kapı dolaşarak, insanlara derdimizi anlattığımız günleri hatırlayın. Nice ezberi bozduk hep birlikte. Bizi yok saymak isteyenlere 'Hayır, biz de varız' dedik. O günlerin heyecanı hala yüreğimde tazeliğini koruyor. İnşallah yine aynı heyecanla gayretimize devam edeceğiz."
"Bugün çocuklarımıza verdiğimiz eğitim, ülkemizin geleceğinin aynasıdır"
Emine Erdoğan, Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde kadınların çok önemli bir yeri olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeri geldiğinde görünmez aktörler olmayı kabullenerek, tüm dünyaya örnek olacak bir kadın hareketi başlatmışlardır. Şayet bir kadın tarihi yazılacaksa, Türkiye'deki kadın ve sivil toplum konusu hiç atlanmaması gereken bir mevzudur. Başörtüsü başta olmak üzere, çeşitli toplumsal kısıtlamalar nedeniyle hakları ellerinden alınan kadınlarımız, sivil toplum kuruluşlarında güçlerini birleştirmiştir. Vakıf ve dernekler, adeta bir okul olmuştur. Okuma programlarından sosyal organizasyonlara kadınlarımız, kendilerini bugünlere hazırlamıştır. Bu sağlam temel üzerinde, sabrederek, bugünün milletvekilleri, akademisyenleri, yazarları, sanatçıları olmuşlardır. Eğitim yasakları kalktıktan sonra evlatlarıyla üniversiteye giden nice kadın hikayesi var bu ülkenin. Bu kutlu mücadelenin bütün aktörlerini burada saygı ve minnetle yad etmek istiyorum. Bu mücadele azmini yeni nesillere taşıyabilirsek, elimizdeki nimetin de hakkını vermiş oluruz. Cenab-ı Hak, 'Bir toplum kendini değiştirmedikçe, Allah onların durumunu değiştirmez.' buyuruyor. Bu mücadele azmini, bu samimi gayreti inşallah daim kılalım. Hazreti Mevlana'nın dediği gibi 'Kalbinle yaptığın her şey sana geri döner.' Halis niyetlerimiz bundan sonra da bize yoldaş olsun inşallah."
Erdoğan, bütün eğitim planlarını değişimi göz önüne alarak yapmak gerektiğine işaret ederek, "Ama bunu yaparken kadim bilgiyi güncelleyerek bugüne taşımalıyız. Bugün çocuklarımıza verdiğimiz eğitim, ülkemizin geleceğinin aynasıdır. 'Eğitimin kökleri acı, meyvesi tatlıdır.' derler. Evlatlarımızı teknolojinin esaretinden kurtararak, kabiliyetlerini açığa çıkaran bir anlayışla yetiştirelim." dedi.
Muhabir: Andaç Hongur
dikGAZETE.com