BERLİN
Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, Türkiye'nin Berlin Başkonsolosluğu'nda Türk sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda YTB'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi, ardından Türkiye’deki ve Avrupa’daki gelişmeleri anlattı.
Türkiye'nin kurumlarıyla hep birlikte yurt dışındaki vatandaşlar için daha iyi neler yapılabileceğine ilişkin bir diaspora strateji belgesi hazırlığının devam ettiğini belirten Bülbül, yakında da yurt dışındaki sivil toplum örgütlerinin ve kanaat önderlerinin görüşleriyle bunun zenginleştirileceğini ifade etti.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP), AB'nin Türkiye ile müzakere sürecini dondurmasına ilişkin tavsiye kararını da eleştiren Bülbül, AP'nin kararında, Türkiye’nin Avrupa’ya yapacağı katkılar konusunda bir irrasyonelliğin bulunduğunu belirtti.
Bülbül, "Biz FETÖ olayında 250 insanımızı kaybettik. Binlerce insanımız yaralı. Bu zamana kadar pek çok noktada iftiralarıyla, komplolarıyla, belki on binlerce insanımız yerinden edilmiş, bunları yeni yeni öğreniyoruz. Bütün bunlar konusunda sessiz, bütün bunlar konusunda Türkiye’nin acısını, rahatsızlığını anlamayan bir durumla karşı karşıyayız. Anlamamanın ötesinde belki anlamak istemeyen bir durumla karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 15 Temmuz’da darbe girişiminin ötesinde ülkenin parçalanma girişimiyle karşı karşıya kaldığını anlatan Bülbül, "Hamdolsun milletimiz, çok güçlü, gerçekten insanlık tarihinde eşine az rastlanacak bir direnişle, bir darbe girişimini, bir parçalanma girişimini, sağdan, soldan, Sünni kesimden, Alevi kesimden, toplumun bütün farklı kesimleriyle açıkça püskürttü, karşı koydu. Dolaysıyla bir darbe girişimi nasıl önlenir, insanlığa bunun dersini verdi." değerlendirmesinde bulundu.
"O ülkelerde örgütlenme nedenlerini şimdi daha çok anlayabiliyoruz"
Bülbül, FETÖ’nün sadece Türkiye için değil, insanlık için büyük bir tehdit olduğunu bilinmesi gerektiğini kaydetti.
"Türkiye bizim için ülkelerden bir ülke diyorlardı. Bu nedenle 170 ülkede örgütlenmiş durumdalar. 170 ülkede, onların okullarını destekleyecek bir Türkiye topluluğu söz konusu değil. O ülkelerde örgütlenme nedenlerini şimdi daha çok anlayabiliyoruz." diyen Bülbül, FETÖ’nün o ülkelerdeki sistemi ele geçirmeyi hedeflediğini anlattı.
Uluslararası yetkililerin bazen bu konuyu Türkiye'nin sorunu olarak gördüklerini ifade eden Bülbül, şunları kaydetti:
"Ben de ısrarla şunu söylüyorum. Eğer bir ülkede FETÖ’nün okulu varsa, arkasında mutlaka STK’sı ve iş çevreleri de kurulmuştur. Bu okulları sorunsuz gibi görebilirsiniz. Ancak bu okulları bitirdikten sonra bu çocukların nereye gittiklerine bakın. Nereye yönlendirildiğine bakın. Sıradan kendi halindeki STK'larda FETÖ'cü göremezsiniz, stratejik olmayan kuruluşlarda çok fazla göremezsiniz. Girdikleri bütün ülkelerde mezun olduktan sonra orduya, yargıya istihbarata, dışişleri gibi stratejik kurumlara girerler. Ondan sonra sistemi elde etmeye çalışırlar."
"Avrupa’daki yanlışlık bizi de yakar"
Avrupa’nın krizde olduğunu ifade eden Bülbül, "Avrupa’daki yanlışlık Avrupa'yı yakar, bizi de yakar, bölgeyi de yakar. O nedenle bu kriz Avrupa'nın geleceğine dair bir kriz. Kendi geleceğinin nasıl olması gerektiğine dair, Avrupa’nın bir arayışı. Demokrasiyi, özgürlükleri çoğulculuğu öne çıkaran son derece geniş bir toplum kesimi var. Ancak daha daralmayı, daha dışlamayı, daha ötekileştirmeyi savunan toplum kesimleri de var." dedi.
Muhabir: Erbil Başay
dikGAZETE.com