MHP Genel Başkan Adayı Özdağ ve MHP Kayseri Milletvekili Halaçoğlu, Almanya Parlamentosu’nun aldığı sözde soykırım kararını protesto etmek amacıyla Berlin’e gitti. Özdağ ve Halaçoğlu, Berlin’de Weindamm Herdenberg Strasse Hotel Wydhem Exelsior’da konferans verecek. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Özdağ, Alman parlamentosunun kısa bir süre önce Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletine açık bir düşmanlık gösteren karara imza attığını ve sözde Ermeni soykırımı iddialarına haklılık kazandırmaya çalışan kararı kabul ettiklerini belirterek, “Bu karar tarihsel gerçeklerle tamamen ters düştüğü gibi, hukuki anlamda da bir kepazeliği temsil etmektedir.
MHP Milletvekilleri olarak bu konu üzerinde yapmış olduğumuz bilimsel çalışmaların ışığında bugün Yusuf Halaçoğlu ile birlikte Berlin’de Alman parlamentosunun almış olduğu bu kararı protesto amaçlı konferans vereceğiz. Yarın da, Talat paşa’nın bir Ermeni terörist tarafından şehit edildiği yere giderek Talat Paşa’yı anacağız. Daha sonra Berlin yakınlarında ki Wansee bölgesinde Naziler tarafından Yahudi soykırımının sistematik olarak başlatılması kararının alındığı villaya gideceğiz ve bu villayı ziyaret edeceğiz. Orada bütün Almanya ve bütün dünyaya, Türk tarihinde asla böyle bir yer olmadı ve Türk tarihinde böyle bir kara leke yoktur mesajını vereceğiz.
Soykırımı siyasi ve hukuki bir kavram olarak dünya literatürüne kazandırmış olan bir devletin parlamentosunu, Türk milletine ve Türk tarihine çamur atmadan önce kendi tarihteki konumunu daha iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Alman parlamentosu almış olduğu bu kararla açık bir şekilde Almanya’da Türk düşmanlığını canlandıracak ve Neonazi hareketlerin bundan sonra Almanya’da yaşayan Türklere yönelik olarak saldırılarını da daha güçlü bir şekilde teşvik etmiş olacaktır. Bundan duyduğumuz endişeyi de bugün Berlin’de yapacağımız toplantıda Türk ve Alman muhataplarımız ile paylaşacağız” açıklamasında bulundu.
İngiltere’de yapılan referandum sonucunu da değerlendiren Özdağ, şunları söyledi:
“İngiltere’nin AB’den çıkma kararını almış olmasını her şeyden önce onlarca yıldan bu yana Türk milletine yönelik olarak AB lobiciliği yapan ve AB’nin adeta bir altın ülke, vaat edilmiş topraklar olduğu tezini işleyen Türkiye’de ki AB lobisinin anlatmış olduklarına indirilmiş ağır bir darbe olduğunu düşünüyorum. Demek ki, Avrupa Birliği bu grubun Türk milletini kandırmak istedikleri gibi vazgeçilmez bir hedef değilmiş.
Bu birliğin parçası olan İngiltere, yapmış olduğu değerlendirmeden sonra İngiliz halkının aldığı kararla AB’den çıkarak bu durumu net bir şekilde gösterdi. AB’nin Türkiye’ye karşı yıllardan beri izlemiş olduğu siyasi olarak ahlaksız politikalarda, Türk milletinin AB tam üyelik sürecini köklü bir şekilde değerlendirmesi gerekir.” Özdağ ile birlikte Berlin’e giden MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’da, soykırımdan bahseden bir Almanya ile karşı karşıya olduğumuzu ifade ederek, “Soykırımdan Halbuki Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere üst düzey askeri yetkililer 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda Almanlardan oluşmaktadır.
Eğer Osmanlı devleti Ermenilere gerçekten soykırım denilebilecek katliam yaptıysa, o zaman hem Genelkurmay Başkanlığı askeri yetkilileri hem konsolosluk ve büyükelçileri o gün ne güne duruyorlardı. Bu öldürüldüğünü iddia ettikleri Ermenilerin nereye gömüldüklerini göstersinler açalım. Burada büyük bir sahtekarlık var. Bu sahtekarlığı Almanya’da ortaya koyacağız. Dün Alman Arşivleri Müdürü, bu belgelere göre soykırımdır diye açıklama yapmış. Hangi belgelere göre soykırım olduğunu ortaya koysunlar. Soykırım, bir devletin sistemli olarak bir topluluğu yok etmesiyle ortaya çıkar. Bunu Almanların çok iyi bilmesi lazım.
Parlamentolarında bu kararı alırlarken İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine de aykırı davrandıklarını kendileri de biliyorlardır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde, bir kişinin savunma hakkı tanınmadan yargılanamayacağını, yargılanmadan da mahkum edilemeyeceğini belirtiyor. Parlamentolar yargı organı mıdır, yasama organı mıdır? Eğer yasama organından çıkmış yargı organı haline gelmişse, o zaman bu kararı alırlarken muhatapları olan kişilerden savunma hakkı da istemek zorundaydılar. Ama parlamentolar yargı organı değildir” açıklamasında bulundu.
dikGAZETE.com