İzmir Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Fatma Baysal, “Kontrolsüz ilaç kullanımı vitamin- mineral eksiklikleri, sindirim problemleri, kalp damar hastalıkları gibi bir çok sağlık sorununa yol açabilmektedir. Zayıflama ilaçları doktor kontrolü olmadan asla kullanılmamalıdır. Hızlı kilo verme isteği ile yapılan ağır egzersizler, sonrasında devam ettirilemediği için kilo alımı kaçınılmaz olmaktadır” dedi. Diyetisyen Fatma Baysal, bireye özgü olmayan ve sadece kilo verme amaçlı yapılan çok düşük kalorili diyetlerin kişide engellenemez yeme atakları yaşatabildiğine dikkati çekerek, “Bu davranış kronikleştiğinde sürekli kilo alıp verme sonucu ‘Yo Yo Sendromu” dediğimiz rahatsızlığa yol açıyor. Kısa sürede hızlı kilo verme isteği kişileri sosyal yaşantıdan uzaklaştırarak depresyona sokuyor. Bu stres zayıflama üzerine olumsuz etki yapmaktadır. Stres anında vücudumuzda değişiklikler oluşmaya başlar. Stres, hormonlar üzerine etki ederek kilo artışı ve kilo kaybı şeklinde sonuçlar doğurabilir” dedi.
Stresin yemek yeme düzenini olumsuz etkilediğini kaydeden Baysal, “Strese bağlı olarak yaşanan duygusal boşluklar kimi zaman yemek yiyerek dolduruluyor. Sonuçta kişinin sevdiği şeyleri tüketmesi anlık mutluluklar yaşatıyor. Ancak uzun vadede pişmanlık ve yemeğe bağlı hissedilen vicdan azabı, stresi pekiştirerek depresif bir ruh durumuna neden olabilir. Zayıflama stresi hem psikolojik hem de fizyolojik olarak vücudumuzu yoruyor” diye konuştu.
Diyetisyen Fatma Baysal, şunları söyledi: “Zayıf olmak yerine ideal kiloda sağlıklı olmak hedeflenmelidir. Kilo verme süreci insanı sadece fizyolojik değil psikolojik olarak da olumlu etkilemeli ve insan ömrünün tüm sürecine yayılacak alışkanlıklar oluşturabilmelidir. İdeal kiloda olmanın mevsimi yoktur. Vücudumuz hayatımızın her günü sağlıklı olmayı hak ediyor. Bilinçsiz ilaç kullanmayın, bilinçsiz diyet yapmayın, sağlıklı beslenin”.
dikGAZETE.com