İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. İndrani Kalkan meme kanseri konusunda beslenme alışkanlıklarının son derece önemli olduğunu belirtti. Kalkan, fiziksel hareketsizliğin ve aşırı alkol tüketiminin meme kanseri riskini arttırdığını vurgulayarak “Obezite, fiziksel aktivite eksikliği, uzun süreli ve fazla alkol tüketimi meme kanseri riskini arttırırken kurubaklagil, tam tahıllı ürünler, yeşil çay, sebze, ılımlı düzeyde meyve tüketimi koruyucu etkiler sunabiliyor, Özellikle değişik bitkilerde bulunan ve fitokimyasallar olarak bilinen bazı ögelerin DNA hasarına karşı koruyucu olduğu ve bazı kanser yolaklarını bloke ettiği biliniyor.” dedi.
“Omega-3 içeren besinler meme kanseri riskini azaltıyor”
Meme kanserinden korunmak için tam ve dengeli beslenmenin altını çizen İAÜ Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. İndrani Kalkan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Et, süt, tahıl, meyve ve sebze grubundan yeterli miktarda alınmalıdır. Lif açısından zengin, glisemik indeksi düşük paketlenmemiş besinler tüketilmelidir. Yağ açısından zengin bir diyetin, kandaki östrojen düzeyini arttırarak obezite ile etkileşimi sonucu, başta postmenopozal olmak üzere meme kanseri riskini arttırdığı biliniyor. Ancak Omega-3 yağ asidi ile yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar, özellikle sardalya, uskumru, somon gibi yağlı balıklarda bulunan (EPA) ve (DHA) gibi Omega-3 içeren uzun zincirli yağ asitlerinin meme kanseri riskini azalttığını söyleyebiliriz.”
“Kemoterapi tedavisinde iştahsızlığa karşı öğünler arttırılmalı”
Meme kanseri hastalarında kemoterapi tedavisi sırasında iştah azalması görüldüğünü ve bu problemin önüne geçilebilmesi için alınması gereken önlemleri sıralayan Yrd. Doç. Dr. Kalkan “Mide bulantısı gibi bir durumla karşılaşıldığında, öğünler 3 büyük ana öğün yerine 5-6 küçük öğün olarak tercih edilebilir. Katı yiyecek istemiyorsanız smoothie, çorba tarzı sulu yemekler tercih edilmeli. Yapabiliyorsanız; iştahınızı arttıracak aktiviteler yapın; kısa bir yürüyüş gibi, yine besinlerin açık havada tüketilmesi yemek kokularından kaynaklanan bulantıların engellenmesinde yardımcı olacaktır. Kabızlık problemi olan hastalar ise yüksek lifli besinler tercih etmeye çalışmalı. Kemoterapi alımı sırasında ise hastalar genellikle sindirimi zor olduğu için kurubaklagil tüketemezler. Bu dönemde sebze çorbaları daha çok yardımcı olabilir. İshal gibi durumlarda lif, sebze –meyve porsiyonları azaltılmalı, bozulan bağırsak florasının yeniden düzenlenmesi için uygun görülen durumlarda probiyotik takviyesi ya da probiyotikten zengin besinler tercih edilebilir.” şeklinde konuştu.