İSTANBUL (AA) - Medicana Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Aydın, "Tüp bebek tedavisinde tekrarlayan implantasyon (tutunma) başarısızlığında embriyolar transfer edilmeden önce genetik yapılarına bakılmalı" ifadesini kullandı.
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarının çözümüne ilişkin yazılı açıklama yapan Aydın, tüp bebek tedavisi sürecinde 40 yaş altında en az 2 kez ve en az 4 kaliteli embriyo transferine rağmen gebelik oluşmaması durumunun tekrarlayan implantasyon başarısızlığı olarak adlandırıldığı bilgisini verdi.
Bunun, tüp bebek tedavisinde hem çiftler hem de tedaviyi yürüten uzman doktorlar için ümit kırıcı bir durum olduğuna işaret eden Aydın, şunları kaydetti:
"Tekrarlayan implantasyon başarısızlığı çok araştırılmıştır ve hem embriyoya hem de uterusa (rahim) bağlı sebepler sıralanmıştır. Unutulmamalıdır ki transfer edilen embriyoların kalitesi, mikroskobik incelemede fiziki yapı bütünlüğünü ifade etmektedir. Yani rutin tüp bebek tedavisinde embriyoların genetik yapısına bakılmamakta, hücre bütünlükleri fiziki olarak değerlendirilmektedir.
Genetik yapısı bozuk ama fiziki yapısı düzenli embriyolar transfer edildiğinde, kromozom bozukluğunun çeşidine bağlı olarak, ya hiç tutunamamakta veya tutunup gebelik oluştuktan bir süre sonra düşükle sonuçlanmaktadır. Düşükle sonuçlanmayan küçük bir grup, anomalili fetus olarak (örneğin down sendromu) doğmaktadır. Bu nedenlerle tekrarlayan implantasyon başarısızlığında embriyolar transfer edilmeden önce genetik yapılarına bakılması (pre implantasyon genetik tanı-PGD) ve normal yapıda olanların transfer edilmesi tedavi seçenekleri arasındadır."
- "Kromozom yapı bozuklukları da embriyo genetiğini etkileyebilir"
Aydın, embriyonun genetik yapı bozukluğunun hem yumurta hem de sperm kaynaklı olabildiğini belirtti.
Yumurta kaynaklı genetik bozukluğun, yumurta hücresinin kromozomlarının döllenme sırasında eşit olarak ikiye bölünememesi ve kromozom parça kopmaları gibi nedenlerle oluştuğunu ve bunun da anne yaşı ile doğru orantılı olarak arttığını dile getiren Aydın, şu ifadeleri kullandı:
"Son yıllarda yumurta kaynaklı bozuklukları azaltmak için genç yumurta hücrelerinin yalnızca stoplazmalarının transfer çalışmaları denenmektedir. Sperm kaynaklı, embriyo genetiğindeki bozuklukların ise spermdeki DNA parçalanmalarından ileri geldiği öne sürülmektedir. Bu arada anne ve baba adaylarının kromozom yapı bozukluklarının da embriyo genetiğini etkileyebileceğini, özellikle dengeli translokasyon taşıyıcılığının önemli olduğunu unutmamak ve bu durumdaki çiftlere genetik analiz yaptırmalarını önermek gereklidir.
Rahime ait doğuştan gelen veya sonradan oluşan anormallikler de tekrarlayan implantasyon başarısızlığına yol açabilir. Her ne kadar tüp bebek tedavisi öncesi rahim içi ve tüpler rahim filmi, ultrason, rahim içine sıvı verilerek yapılan ultrason gibi yöntemlerle incelense de bu yöntemlerle gözden kaçabilen rahim içi polipler, yapışıklıklar histeroskopi ile yakalanabilmekte ve tedavi edilebilmektedir. Rahim iç duvarında anne adayının savunma hücrelerinin embriyonun tutunmasına karşı oluşturduğu reaksiyonlar da histeroskopi sırasında rahim iç duvarına çizikler atılarak azaltılabilmekte ve implantasyon artırılabilmektedir."
- Diğer bir yaklaşım ardışık embriyo transferi
Aydın, tekrarlayan impantasyon başarısızlığında implantasyonu artırma potansiyeli taşıyan diğer bir yaklaşımın ardışık embriyo transferi olduğunu bildirdi.
Burada hedefin embriyo ve endometrium arasındaki olası senkronizasyon problemini aşmak ve implantasyon penceresinden doğru zamanda faydalanabilme şansını artırmak olduğunu ifade eden Aydın, şu açıklamalarda bulundu:
"Bu amaçla 3. gün ve aynı siklusta 5. gün iki kez art arda transfer yapılmaktadır ve bu yöntemin yararlı olabileceğine dair bilimsel çalışmalar mevcuttur.
Tekrarlayan imlantasyon başarısızlığı, hastalarda ciddi anksiyete ve depresyona neden olmaktadır. Ayrıca IVF tedavisini bırakma oranları da yüksek seyretmektedir. RIF olgularında hastanın infertilite sebeplerinin, geçmiş sikluslarının ve olası başarısızlık sebeplerinin detaylı irdelenmesi ve olası bulguların ve tedavi seçeneklerinin açıklanması embriyologla konsültasyon halinde olan fertilite konusunda deneyimli bir infertilite uzmanı tarafından yapılmalıdır.
Sonraki tüp bebek tedavilerinden önce varsa temel yaşam şekli iyileştirmeleri önerilmelidir. Bunlar arasında stres ve anksiyetenin azaltılması, sigara alkol kullanımının önüne geçilmesi ve obezitenin kontrol altına alınması sıralanabilir. Sigara kullanımının, siklusta oosit sayısı ve fertilizasyon ve implantasyon oranlarını negatif yönde etkilediği ve siklus iptal oranlarını artırdığı gösterilmiştir."