Medicana Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Karabay, HIV ile yaşayan insanların, enfeksiyondan sonraki ilk birkaç ay içinde en bulaşıcı olma eğiliminde olsalar da aslında çoğunun, sonraki aşamalara kadar durumlarının farkında olmadığını belirtti.
Medicana'dan yapılan açıklamada, insan bağışıklık yetersizliği virüsünün (HIV), bağışıklık sistemini hedef aldığı ve insanların savunma sistemlerini enfeksiyonlara ve bazı kanser türlerine karşı zayıflattığı belirtilerek, virüsün, immün hücrelerin işlevini tahrip ettiği ve bozduğu, dolayısıyla enfekte olmuş kişilerin yavaş yavaş immün yetmezliğine girdiği kaydedildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Karabay, HIV semptomlarının enfeksiyonun evresine bağlı olarak değiştiğini aktardı.
Karabay, şunları kaydetti:
"HIV ile yaşayan insanlar, enfeksiyondan sonraki ilk birkaç ay içinde en bulaşıcı olma eğiliminde olsalar da aslında çoğu, sonraki aşamalara kadar durumlarının farkında değildir. İlk enfeksiyondan sonraki ilk birkaç hafta kişilerde ateş, baş ağrısı, kızarıklık veya boğaz ağrısı dahil hiçbir semptom veya grip benzeri bir hastalık semptomları görülebilir.
Enfeksiyon bağışıklık sistemini giderek zayıflattığında şişmiş lenf bezleri, kilo kaybı, ateş ve öksürük gibi başka belirti ve semptomlar geliştirebilirler. HIV enfeksiyonunun en ileri aşaması, bireye bağlı olarak tedavi edilmezse 2 ila 15 yıl sürebilen immün yetmezlik sendromudur (AIDS). AIDS, belirli kanserlerin, enfeksiyonların veya diğer ciddi klinik belirtilerin gelişmesiyle tanımlanır. HIV, kan, anne sütü, semen ve vajinal salgılar gibi enfekte olmuş insanların çeşitli vücut sıvılarıyla bulaşabilir. HIV, hamilelik ve doğum sırasında anneden çocuğa da geçebilir. Bireyler, öpüşmek, sarılmak, el sıkışmak veya kişisel nesneler, yiyecek veya su paylaşmak gibi sıradan günlük temaslarla enfekte olamazlar."
Korunmasız anal veya vajinal cinsel ilişkide bulunmanın belirgin risk faktörü oluşturduğu gibi frengi, herpes, klamidya, bel soğukluğu ve bakteriyel vajinoz gibi cinsel yolla bulaşan başka bir enfeksiyona sahip olmanın da risk oluşturduğunu vurgulayan Karabay, aynı zamanda kontamine iğneler, şırıngalar ve diğer enjekte edici ekipman ve ilaç çözeltilerinin paylaşılması, güvenli olmayan enjeksiyonlar, tıbbi prosedürlere uyulmayan kan nakli ve doku nakli gibi işlemler sırasında sağlık çalışanlarının yaptığı kazaların; bireyleri HIV riski altında bırakan davranışlar ve koşullar olduğunu bildirdi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com