USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Meclis’teki o duruma tepki gösterdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında yaşanan olaylara tepki göstererek, "Başkanvekili bir bayana akla hayale gelmez hakaretler, affedersiniz küfürler yapılabilecek kadar ileri gidenler var” dedi. Muhtarlar toplantısını

Meclis’teki o duruma tepki gösterdi
24-02-2015 18:34
Google News

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında yaşanan olaylara tepki göstererek, "Başkanvekili bir bayana akla hayale gelmez hakaretler, affedersiniz küfürler yapılabilecek kadar ileri gidenler var” dedi.
Muhtarlar toplantısının üçüncüsünde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi gündeme gelince hayatları boyunca bir türbenin önünden dahi geçmemiş olanların bile sabah akşam bunu zikreder, bunu konuşur hale geldiklerini söyledi.
“Aslında bunlar türbe nedir onu bile bilmezler” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, türbelerin Türkiye’nin tarihi, kimliği ve kültürü için önemli birer mührü olduğunu dile getirdi.

“BİZLER TOPRAKLARIMIZIN ALTINA DEFNETTİĞİMİZ ÖLÜLERİMİZİ UNUTMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, coğrafyanın dört bir yanına yayılmış olan türbelerin manevi önemlerinin yanı sıra bu topraklardaki varlığın, dirliğin, birliğin birer anıtları hali geldiğini belirterek, "Yahya Kemal ne diyor biliyor musunuz, Madrid büyükelçiliği görevini yürütürken bir sohbet sırasında Türkiye’nin nüfusunun 14-15 milyon olduğu söylenir. Yahya Kemal ‘hayır’ der. Türkiye’nin nüfusu 50 milyondur. Etraftakiler şaşırarak ama nasıl olur diye sorarlar. Bunun üzerine toprağı işaret eden Yahya Kemal ‘biz ölülerimizle birlikte yaşarız’ der. Mesele bu. Bizler topraklarımızın altına defnettiğimiz ölülerimizi unutmayız. Onların hatıralarını yaşatma konusunda pek az millete nasip olacak bir hassasiyetimiz vardır. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy ne diyor, ‘Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın, gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.’ Biz böyle bir milletiz. Bizim toprağa gömülse de tarihe sığmayacak nice değerlerimiz, nice büyüklerimiz, nice kahramanlarımız var” diye konuştu.

“NEREDE HANGİ ŞEHİTLİĞİMİZ VAR BİLMEZLER”
Dünyanın geniş bir alana yayılmış şehitliklerin bulunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu bunlar bilmez ha… Nerede hangi şehitliğimiz var bilmezler. Biz gittiğimiz her ülkede o şehitliklerimizi bu güne kadar aradık, bulduk, çıkardık. Tespitlerini yaptık, projelerini hazırladık. Hepsini ülkemize yaraşır, tarihimize yaraşır bir şekilde ihya etmenin çabası içinde olduk. Myanmar’da bin 600 şehidimizin bulunduğu iki şehitlikte çalışmalar başlattık. Hindistan’da bir şehitliğimiz tespit ettik, onunla ilgili çalışmaları başlattık. Polonya’daki şehitliğimiz ile ilgili proje çalışması bitti yakında inşasına başlıyoruz. Slovakya’da aynı şekilde iki yarı defnedilen şehitlerimizin naaşlarını bir yerde toplayıp şehitlik inşasına ilişkin çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

“SARIKAMIŞ DEYİNCE ONUN AKLINA KAYAK GELİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye dışındaki değil Türkiye içindeki şehitlikleri de ihya ettiklerini, şehitlerin aziz hatıralarına uygun hale getirildiğini kaydetti.
Unutulmuş, terk edilmiş Çanakkale Şehitliği’nin bulunduğu bölgeyi ecdadın şanına yakışır şekilde yeniden düzenlediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şöyle 12 yıl öncesine gidin. 12 yıl önce Çanakkale şehitliklerinin hali neydi, gidenler bilir. Maalesef rezillikti ama biz orayı ele aldık ihya ettik, inşa ettik ve orada müzeler, onların yanında tüm öyle merkezler oluşturduk ki giden çocuklar, gençler oradaki filmlerle adeta tarihi yeniden dönüyorlar. Biz göreve geldiğimiz de yılda 250 bin ziyaretçisi vardı Çanakkale şehitliklerinin, şuanda 2.5 milyon-3 milyon ziyaretçisi var. Buraya durup dururken gelmedik. Şimdi Sarıkamış Harekatı’nın gerçekleştirildiği o büyük acının yaşandığı bölgede yeni bir çalışma başlattık. Bakın her yıl on binlerce genç Sarıkamış’a gidiyor. Bizim organizasyonumuzla. Niye? Dedelerinin, şehitliklerinin uğradığı o saldırıları görsün. Benim dedem de orada şehit oldu. Biz oraların kadrini biliriz. Bu muhalefetçiler sadece konuşurlar. Sarıkamış’a kaç kere gittin diye sor semtine bile uğramamıştır. O Sarıkamış deyince onun aklına kayak gelir. Olayın gerçeği farklı. Orada bizim şehitlerimiz var. İnşallah orayı Çanakkale gibi tarih hafızamıza kazandıracak şehitlerimizin, gazilerimizin manevi hatıralarını yad edildiği örnek bir yer haline getireceğiz.”

“SÜLEYMAN ŞAH’IN MANEVİ HATIRASINI SAYGISIZLIK İÇİNDEDİRLER”
Nerede şehitlik varsa, her nerede bir hatıra varsa gidip bulduklarını, onun azizliğine ve hatırasına uygun şekilde üzerlerine düşeni yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Süleyman Şah Türbesi de bunlardan biridir. Önemli olan rivayetler değildir. Önemli olan ayrıntılar değildir. Önemli olan Süleyman Şah’ın bu milletin kalbinde edindiği yerdir, makamdır. Bu millet o topraklar başka bir devletin sınırları içinde kaldığında bile Süleyman Şah’ın Türbesi’ne sahip çıkmışsa herkese buna saygı duymak düşer. Daha düne kadar din-i mahiyet içeriyor diye türbe kavramının kendisine dahi karşı çıkanların bugün takındıkları tavrı görünce insan şaşırmadan edemiyor. Biz o türbeyi sınırımıza yakın bir yere taşımakla hiçbir hakkımızdan, hiçbir iddiamızdan vazgeçmiş değiliz. Sadece askerlerimizin can güvenliğini temin, türbenin manevi hatırasına tazim için bir tedbir aldık ve bu nakli yapık. Bu milli bir meseledir. Bu meseleyi günlük siyasete alet edenler her şeyden önce Süleyman Şah’ın manevi hatırasını saygısızlık içindedirler. Türkiye’yi okumaktan aciz olanların bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri doğru değerlendirmelerini beklemenin yanlış olacağını elbette biliyorum. Ama yine insan biraz izan, biraz sağduyu, biraz hakkaniyet beklemeden de edemiyor. Bir kez daha bu ülkenin bu milletin hayrına söyleyecek sözleri olmadığını gösterenleri ben sizlerin takdirine, maşeri vicdanın değerlendirmesine bırakıyorum. Anadolu’nun ilelebet vatanımızın sağlayan muazzam mücadelenin büyük kahramanlarımızdan biri olarak milletimizin taht kuran Süleyman Şah’ı rahmetle yad ediyorum. Bu vesileyle Süleyman Şah’ın mezarının bulunduğu yeri o türbeyi yaptıran Abdülhamid Han’ı da rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.

“MUHTARLARIMIZA EVLENDİRME YETKİSİ VERİLİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin mahalli idare kökenli, belediye kökenli bir siyasetçi olduğunu dile getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığından geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi parti çalışmaları olan ve hayatının 40 yıllık bölümünü siyasetin içinde geçiren bir cumhurbaşkanı olduğunu vurguladı.
Başbakanlığı döneminde vatandaşlarla doğrudan, yüz yüze hizmet sunmaları sebebiyle mahalle idare yönetimlerine özel önem verdiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mahalli idareler konusunda 2004-2005 ve 2008 yıllarında çıkardığımız reform niteliğindeki kanunlarda bu alanda yeni bir dönem başlattığımıza inanıyorum. Bugünde Cumhurbaşkanı olarak muhtarlarımızdan başlayarak tüm mahalle idari yöneticilerimizin daima yanlarında olmaya devam ediyorum. Tabii muhtarlıklarımız hem kamu yönetiminin hem de demokratik sistemin ilk basamağıdır. Yani sizin göreviniz bu kadar önemli. Daha doğrusu nerede başlar, yerelde başlar, sizde başlar. Bunun için muhtarlarımızı üstlendikleri çok önemli konuma uygun hizmet şartlarına kavuşturmamız gerekiyor. Geçtiğimiz 12 yılda gerek maaş düzenlemeleriyle gerekse belediyelerle ilişkiler konusunda muhtarlarımızı daha önceki dönemlerle mukayese edilemeyecek kadar çok güçlendirdik. Hatta şuanda Meclis’te görüşülmekte olan İç Güvenlik Paketi’yle büyükşehirlerde köyken, mahalle haline dönüşen yerleşim yerlerindeki muhtarlarımıza evlendirme yetkisi de veriliyor” şeklinde konuştu.

“SİGORTADA İSTİYORUZ SAYIN CUMHURBAŞKANIM”
Bir muhtar, “sigortada istiyoruz sayın Cumhurbaşkanım” demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bak İçişleri bakanım orada. Sigorta olmayanlara sigorta tabii ki yapılır. Öyle mi? Sayın Bakanım. Zaten sizlere zannediyorum şuanda formlar dağıtıldı. Formları dolduracaksınız, sorunlar neyse bildireceksiniz. İçişleri Bakanlığımızın birimleri bunları takip edecek” diye konuştu.

“TEK YOLU BAŞKANLIK SİSTEMİDİR”
Milletin sesine kulak vermeyenlerin halinin ortada olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında başkanlık sistemine de değindi.
Türkiye’nin genlerinde başkanlık sisteminin var olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tarihimizden gelen böyle bir sistem vardır. Öyle veya böyle parlamenter sisteme geçildi. Parlamenter demokrasi de dünyada örneklere baktınız zaman bir yere kadar bir şeyi yakalaya bilirsiniz. Bu istikrar olur, şu olur, bu olur ama bir yere geldikten sonra orada patinaj başlıyor. Artık daha ileri gidemiyorsunuz orada kalıyorsunuz. Çünkü bir kilitleme söz konusu. Bakın şuanda İç Güvenlik Yasası torba yasa parlamentoda görüşülüyor. İktidar partisinin 312 tane milletvekili var. Muhalefetin tamamı 220. Düşüne biliyor musunuz 312 milletvekili 220 milletvekili kilitliyor ve şuanda maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanvekili bir bayana akla hayale gelmez hakaretler, affedersiniz küfürler yapılabilecek kadar ileri gidenler var. Böyle edep dışı bir yaklaşım olabilir mi? Biliyorlar ki biz bu işi başaramayacağız, er veya geç bu torba yasa çıkacak bunu biliyorlar, o zaman boşluklardan nasıl ifade ederiz de bunu engelleriz. Düşünün masanın üstündeki çanı söküp onu kıracak kadar ileri gidebiliyorlar. Kürsüyü işgal edebiliyorlar. Kimisi affedersin teröristlerin yüzleri taktığı maskeyi parlamentoda yüzüne takıyor. Şimdi böyle bir şey olabilir mi? o zaman senin bu terör örgütünden ayrı yanın ne? Ayrı yanın ne? Çünkü bunlarda onu savunuyor, onların uzantısı. Ondan sonra özgürlükler diyorlar, ondan sonra demokrasi diyorlar. Ne demokrasisi ne özgürlüğü sizin böyle bir derdiniz yok. Derdiniz başka. Derdiniz terör estirmek suretiyle bu Meclis’i kilitlemek ve bakıyorsunuz şimdi orada bir şey var. Ne var? Anamuhalefeti, diğer muhalefet partileri birde tabi dışarıda paralel yapı dördü birleşmişler, dördü burada biz burada acaba bu süreci nasıl tıkarız. Bunu aşmanın tek yolu başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemi olduğu anda böyle bir şeyi yapmak mümkün değil. Bakın değişik uygulamaları var. Mesela Meksika’da yasama organının başkanı kim biliyor musunuz? Başkan… Bizdeki Cumhurbaşkanı aynı zamanda orada yasama başıdır, yürütmenin de başıdır. Çalışmalar nasıl diyorum, ‘biz gayet halimizden memnunuz’ diyor. ABD’ye bakıyorsun orada demokrasi mi yok, dünyada en ileri demokrasi nerede sorulduğunda ABD deniyor. Ekonomide hakeza ABD deniyor. Peki bunlar bu başarıyı neyle yakaladılar. Başkanlık sistemiyle. Çok enteresandır onlarda onlar da parlamenter demokrasiyle bir yere kadar geldiler orada patinaj başladı ondan sonra sistemi değiştirdiler, başkanlık sistemini geçtiler ki aradan 30 sene geçti pik yaptılar ve yükseldiler. Başkanlık sisteminde bir defa parlamentonun milletvekillerini bu iki kameralı sistem olur tek olur biz şahsen tek olmasını daha isabetli olacağını düşünüyoruz. Yani hem senato hem de millet meclisi olmasına gerek yok. Aynen bugünkü gibi olur. Sana verdiği yetki, başkana verdiği yetki sen ancak o yetkiyi kullanırsın. Ondan daha ileri gidemezsin. O yetkiyi kullanacaksın ve denetim noktasın da güçlüdür. Yine hesaba çeker. Bundan niye çekiniyorlar söyleyeyim, şimdi onlar biliyor ki bu millet bize ülkede iktidar yetkisi vermez. Çünkü millet kendi değerlerlerini sahip çıkanları arıyor. Kendilerine hizmetkar olanları arıyor ve kalkıp da karşısında el pençe divan duranları değil, millet, ‘sen benim vekilimsin dolayısıyla millet olarak bize hizmet edeceksin.’ Olaya böyle bakıyor millet. Kalkıp milletvekili ol ondan sonra afra, tafra yap. Daha mütevazi olacaksın, ister cumhurbaşkanı, ister başkan ne olursan ol hiçbir zaman tevazudan asla fire vermeyeceksin. Son her zaman söylüyorum, ‘ne olacak ki ya’ gideceğimiz yer 2 metreküp mezar değil mi? O mezara geldiğimiz de hoca efendi kalkıp da ‘cumhurbaşkanı niyetine mi diyecek?’ ‘başbakan niyetine mi diyecek?’ ‘milyarder niyetine mi diyecek?’ ‘er kişi niyetine diyecek o mezara gömecekler, gidecekler’ ama sen eğer bu dünyada hoş bir seda bırakmışsan ne ala. Bırakmamışsan inan hep lanetler gelir arkandan onun için önemli olan bu. Bunu milletçe beraber yapmaya mecburuz.”
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ