USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

Meclis Başkanından ’başkanlık sistemi’ yorumu

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Türkiye başkanlık sistemi ile daha istikrarlı hale gelir. Türk toplumu zaten başkanlık sistemi ile yaşamaktadır. Köylerde muhtar, şehirlerde belediye başkanları idare ediyor” dedi.Türkiye Büyük Millet...

Meclis Başkanından ’başkanlık sistemi’ yorumu
02-02-2016 17:37
Google News
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Türkiye başkanlık sistemi ile daha istikrarlı hale gelir. Türk toplumu zaten başkanlık sistemi ile yaşamaktadır. Köylerde muhtar, şehirlerde belediye başkanları idare ediyor” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Ekovitrin dergisinden Ahmet Alper Koçak’ın sorularını yanıtladı.
1 Kasım genel seçimlerini değerlendiren TBMM Başkanı Kahraman, "Seçim sonuçlarını olumlu karşılıyorum. Türkiye’nin istikrara kavuşması için güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Koalisyonlar bugüne kadar çare olmadı. Arzu edilen bir yöntem değil. En iyi koalisyonlarda bile çatışmalar meydana geliyor. Bu da istikrar açısından ülkeye zarar veriyor. Bu nedenle 7 Haziran genel seçim sonuçları kötüydü, ama 1 Kasım seçim sonuçları ile bu durum telafi edildi. Türkiye’nin önü açıldı. Olumlu bir tablo ortaya çıktı" dedi.

"TÜRKİYE’NİN YENİ ANAYASAYA İHTİYACI VAR"
Yeni yasama döneminde Meclis’te öne çıkacak konularla ilgili soruya Kahraman, şu şekilde cevap verdi: "Şu anda Meclis’te 4 siyasi parti grubu yer alıyor. Bu partilerin tamamı seçim beyannamelerinde Anayasa değişikliği yapacaklarına dair taahhütte bulundular. Dolayısıyla Meclis 26. dönemde yeni bir Anayasa ortaya çıkartırsa bu önemli bir başarı olur. Bu başarı övünülecek bir başarıdır. Türkiye’nin yeni Anayasa’ya ihtiyacı var. Ayrıca Meclis’teki müzakerelerde iç tüzükle ilgili düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Meclis’teki görüşmelerin toplumda olumlu bir algı oluşturması gerekiyor. Bugüne kadar yaşanan olumsuz görüntülerin yeni düzenlemeyle ortadan kalkması lazım. İç tüzükteki düzenlemelerle bunun aşılacağını düşünüyorum. İç tüzüğün çağdaş demokrasiye uygun bir metin haline getirilmesi gerekiyor. Bir diğer husus da Meclis’teki gruplar arası konuşmalar da, temaslar da bir arkadaşlık, bir aile havası içinde olmalı. Kavga, konuşmasını bilmeyenlerin kaba hareketidir. Eğer sözlüğünüzde bol kelime varsa meramınızı ifade edersiniz. Kavgasız bir ortamın topluma yayılması Meclis’in öne alması gereken konulardan biri. Bu konular yeni dönemde ele alınacak."

"ÇALIŞMALARI 13 KİŞİ SÜRDÜRECEĞİZ"
"Meclis yeni Anayasa çalışmalarında nasıl bir yol haritası izleyecek?" sorusuna Kahraman, "Dört partiden üçer üye istedik. Bunlar toplanacaklar, bu yasama yılının bitimine kadar bir netice göreceğiz. Komisyon çalışmalarını yapacak. Mutabakat komisyonu olacak. Her parti eşit sayıda bulunuyor. Çünkü Anayasa’yı yapacak olan bu komisyon değil. Anayasa’yı Anayasa Komisyonu hazırlayacak. Bu centilmenlik anlaşması. Altyapı oluşacak. Anayasa’yı ben yaptım yetkisi yok. Anayasa komisyonu, bu anlayışla müzakereleri götürecek. Meclis Başkanı olarak komisyona başkanlık edeceğim. Benimle birlikte 4 parti üyeleriyle toplamda 13 kişi bu çalışmaları sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız aynı istikamette oldukları için bir sıkıntı olmuyor, ama yarın bir sıkıntı olduğunda ülke olarak açmaza girebiliriz. İstikrarı hedefleyen bir sistem şarttır" yanıtını verdi.

"BAŞKANLIK TÜRKİYE İÇİN UYGUN BİR SİSTEM"
Başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kahraman, "Ben hukuk mezunuyum. Şahsi görüşüm başkanlık sisteminin Türkiye için uygun olduğu yönünde. Yaptığım çalışmalarda gördüğüm o ki; Türkiye başkanlık sistemi ile daha istikrarlı hale gelir. Türk toplumu zaten başkanlık sistemi ile yaşamaktadır. Köylerde muhtar, şehirlerde belediye başkanları idare ediyor. Altyapıları var tabi. Kurumların da bir sahibi var. İki başlılık olmaz. Bugün Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız aynı istikamette oldukları için bir sıkıntı olmuyor ama, yarın bir sıkıntı olduğunda açmaza girebiliriz. İstikrarı hedefleyen bir sistem şarttır" ifadelerini kullandı.
"2016 ekonomi, siyaset ve dış politikada test yılı olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin aşması gereken sorunlar nelerdir?" sorusuna Kahraman, şu şekilde cevap verdi: "Her yıl testtir. Her sabah güneş yeniden doğar, her sabah yeni bir başlangıçtır. 2015 de öyleydi. Ekonomi kendi kanununu kendisi yapar. Bugün dünya global köy haline geldi. Devletler birbirinden habersiz hareket edemezler. Bu kaidelere uyulacaktır ve ekonomi canlılığını sürdürecektir. Ekonominin canlı olması herkes için yarar sağlar. 2016’nın olumlu bir yıl olacağını düşünüyorum."

"DIŞ DEVLETLER TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ OLMASINI İSTEMİYORLAR"
"Çözüm süreci güzel bir imkandı" diyen Kahraman, terör olaylarını değerlendirerek, "Dağda olanların silah bırakacağı bir ortama doğru gidiliyordu. Ancak anlaşılıyor ki; dış devletler Türkiye’nin güçlü olmasını istemiyorlar, güçlü bir ülkeyi tehlike olarak görüyorlar. Devletlerin dostu yoktur, menfaatleri vardır. Dış devletlerin bu olaya yaklaşımı ile bu konuda mesafe alınamadı. Başbakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, silahlar gömülmeli ve huzur içinde yaşanmalıdır. Çünkü dün huzur içinde yaşıyorduk. Çözüm sürecine gidilecektir. Terörle bir yere varılamaz. Silahla bir şey yapılmaz. Silahın yenisi çıkar, bu işin sonu gelmez. Konuşarak, anlaşarak; akla ve mantığa hitap ederek hareket edilmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde bir çözüm sağlanır diye düşünüyorum. Zaten çözüm yoluna gidileceğine dair bir gidişat var. Terörün bir çözüm olmadığı anlaşılıyor artık" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE, AB’YE MUHTAÇ DEĞİL"
Meclis Başkanı Kahraman, "2016, Avrupa Birliği ile ilişkiler açısından önemli bir yıl olacak. Fasıllar açılıyor, üyelikle ilgili önemli adımlar atılıyor. Türkiye-AB ile ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna; "Global bir köyde yaşıyoruz. Ekonomik olarak dünya ile bağlılığımız var. Kolay kolay her devlet diğerine kafa tutamıyor. Karşılıklı menfaatler söz konusu. AB bizi almakta yavaş davranıyor. Türkiye’yi 1960’da alacağız demişlerdi, ama hala bir sonuca varılmış değil. Serbest dolaşım imkanı bile yok. Biz AB için değil; çağdaş, demokratik hukuk devletine ulaşma noktasında aldığımız kararlarla yolumuza devam ediyoruz. İlla AB için değil ama, kalkınmış bir Türkiye için adımlar atılıyor. AB önceden üyelik konusunda birtakım zorluklar çıkartıyordu karşımıza. Ama şimdi anlaşılıyor ki; Türkiye’ye muhtaç. Türkiye, AB’ye muhtaç değil. Aynı ölçüde AB Türkiye’ye muhtaç. Bir uyuma doğru gidiliyor. Geçmişte Yunanistan’ın ve Kıbrıs’ın vetosu vardı. Bunlar da aşılır diye düşünüyorum. Türkiye güçlendikçe AB’ye girişimiz hızlanacaktır" diye cevap verdi.
İsmail Kahraman sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de istikrarlı bir hükümet var. Son 13 yıldaki hamleler bugüne kadarki hükümetlerin yapamadığı kadar fazla. Gayet iyi gidiyoruz, 2019’da 3 seçim olacak. Ben inanıyorum ki; 2019’da istikrarlı bir hükümet çıkacak. Türkiye büyük bir devlet olarak kendisine ait yere ulaşacaktır. Ümitsizliğe kapılmamak gerekiyor. Eleştiriler olabilir ama, yapıcı yönde olmalı. Bardağın dolu tarafını görmemiz gerekiyor. Endişeye yer yok. Çetin Altan’ın ’Enseyi karartmayın’ diye önemli bir sözü vardır. Türkiye olarak enseyi karartmamamız gerekiyor. Şu anda iyi gidiyoruz. Kısa zaman içerisinde Türkiye olarak daha iyi bir seviyeye ulaşacağız diye düşünüyorum."
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ