Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından Mavi Marmara’da savaş suçu işlendiğinin kabul edilmesine rağmen İsrail’i UCM’de yargılamamak için aradığı hukuk yolları Temyiz Mahkemesi’nde karşılık göremedi.
Mahkeme, “Savcının yeterli inceleme yapmadan İsraillilerin yargılanamayacağı kararını yeniden gözden geçirmesi” için Savcının itirazını reddederek, kendisine yapılan başvurunun usule aykırı bir yol arayışı olduğunu beyan etti.
İsrailli yönetici ve askerlerin Mavi Marmara gemisinde işledikleri suçlar için 14.05.2013 tarihinde Mavi Marmara gemisinin bayrak devleti olan Komorlar Devleti adına, Hollanda-Lahey’de bulunan UCM’ye başvuru yapılmıştı. Başvuru dosyasına Roma Statüsüne taraf olan Kamboçya ve Yunanistan da taraf olarak eklenmişti.
UCM Savcılığı, “İsrail’in Mavi Marmara saldırısında savaş suçu işlediğini, Gazze üzerindeki etkin kontrolü devam ettiği için ’işgalci’ statüsünde olduğunu, Gazze Özgürlük Filosunda yer alan tüm katılımcıların uluslararası hukukta korunan sivil statüsünde olduğunu, İsrail’in ve askerlerinin Filo’daki yolcuların sivil olduğunu bildiği halde saldırıyı gerçekleştirdiğini” tespit etmişti. UCM Savcılığı bu tespitleri sıralarken “İsrail’in meşru müdafaa tezlerini tartışmaya değer bulmadığına” değinmiş ve “hayatını kaybedenlerin otopsi raporları değerlendirildiğinde; baştan, ayaklardan, boyundan defalarca vurulduklarını ve en az 5 kişinin bitişik atış mesafesinden vurularak öldürüldüğünü” belirtmişti.
Savcılık aynı zamanda bu suçlarda mağdur olan ve ölen sayısının UCM’nin yargı yetkisine girecek oranda fazla olmadığı “GRAVITY” ilkesi gerekçesiyle soruşturma yetkisinin bulunmadığına karar vermişti.
UCM Savcılığının kararında “İsrail’in Mavi Marmara saldırısında ‘savaş suçu’ işlediği” tespit edildiği halde “suçun ağırlık derecesi” gerekçe gösterilerek soruşturmanın nihayete erdirilmesine karşı Komor Devleti Avukatları ve Mavi Marmara mağdur avukatları 29.01.2015 tarihinde “Savaş suçu işleyen İsrail’in Cezalandırılması” için itiraz dilekçesi vermişti. Ön inceleme mahkemesinde görülen bu itirazda Mahkeme Mavi Marmara avukatlarını haklı bulmuştu. Yargılama usulünde yeri olmadığı halde Savcı UCM Temyiz Mahkemesine başvurarak, İsrailli suçluların yargılanmaması için bir yol arayışına gitmişti. Temyiz Mahkemesi’nin Savcının bu başvurusunu da dün itibariyle reddetmesiyle, Savcılığın İsrailli yönetici ve askerlerin sanık sandalyesine oturmalarını engellemek için hukuki hiçbir gerekçesi kalmadı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından Mavi Marmara’da savaş suçu işlendiğinin kabul edilmesine rağmen İsrail’i UCM’de yargılamamak için aradığı hukuk yolları Temyiz Mahkemesi’nde karşılık göremedi. Mahkeme, “Savcının yeterli inceleme yapmadan İsraillilerin yargılanamayacağı kararını yeniden gözden geçirmesi” için Savcının itirazını reddederek, kendisine yapılan başvurunun usule aykırı bir yol arayışı olduğunu beyan etti.
(İHA)
Mahkeme, “Savcının yeterli inceleme yapmadan İsraillilerin yargılanamayacağı kararını yeniden gözden geçirmesi” için Savcının itirazını reddederek, kendisine yapılan başvurunun usule aykırı bir yol arayışı olduğunu beyan etti.
İsrailli yönetici ve askerlerin Mavi Marmara gemisinde işledikleri suçlar için 14.05.2013 tarihinde Mavi Marmara gemisinin bayrak devleti olan Komorlar Devleti adına, Hollanda-Lahey’de bulunan UCM’ye başvuru yapılmıştı. Başvuru dosyasına Roma Statüsüne taraf olan Kamboçya ve Yunanistan da taraf olarak eklenmişti.
UCM Savcılığı, “İsrail’in Mavi Marmara saldırısında savaş suçu işlediğini, Gazze üzerindeki etkin kontrolü devam ettiği için ’işgalci’ statüsünde olduğunu, Gazze Özgürlük Filosunda yer alan tüm katılımcıların uluslararası hukukta korunan sivil statüsünde olduğunu, İsrail’in ve askerlerinin Filo’daki yolcuların sivil olduğunu bildiği halde saldırıyı gerçekleştirdiğini” tespit etmişti. UCM Savcılığı bu tespitleri sıralarken “İsrail’in meşru müdafaa tezlerini tartışmaya değer bulmadığına” değinmiş ve “hayatını kaybedenlerin otopsi raporları değerlendirildiğinde; baştan, ayaklardan, boyundan defalarca vurulduklarını ve en az 5 kişinin bitişik atış mesafesinden vurularak öldürüldüğünü” belirtmişti.
Savcılık aynı zamanda bu suçlarda mağdur olan ve ölen sayısının UCM’nin yargı yetkisine girecek oranda fazla olmadığı “GRAVITY” ilkesi gerekçesiyle soruşturma yetkisinin bulunmadığına karar vermişti.
UCM Savcılığının kararında “İsrail’in Mavi Marmara saldırısında ‘savaş suçu’ işlediği” tespit edildiği halde “suçun ağırlık derecesi” gerekçe gösterilerek soruşturmanın nihayete erdirilmesine karşı Komor Devleti Avukatları ve Mavi Marmara mağdur avukatları 29.01.2015 tarihinde “Savaş suçu işleyen İsrail’in Cezalandırılması” için itiraz dilekçesi vermişti. Ön inceleme mahkemesinde görülen bu itirazda Mahkeme Mavi Marmara avukatlarını haklı bulmuştu. Yargılama usulünde yeri olmadığı halde Savcı UCM Temyiz Mahkemesine başvurarak, İsrailli suçluların yargılanmaması için bir yol arayışına gitmişti. Temyiz Mahkemesi’nin Savcının bu başvurusunu da dün itibariyle reddetmesiyle, Savcılığın İsrailli yönetici ve askerlerin sanık sandalyesine oturmalarını engellemek için hukuki hiçbir gerekçesi kalmadı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından Mavi Marmara’da savaş suçu işlendiğinin kabul edilmesine rağmen İsrail’i UCM’de yargılamamak için aradığı hukuk yolları Temyiz Mahkemesi’nde karşılık göremedi. Mahkeme, “Savcının yeterli inceleme yapmadan İsraillilerin yargılanamayacağı kararını yeniden gözden geçirmesi” için Savcının itirazını reddederek, kendisine yapılan başvurunun usule aykırı bir yol arayışı olduğunu beyan etti.
(İHA)