İZMİR - Ahmet Bayram
Mardin'den İzmir'e göç eden ev hanımı anne ve belediye işçisi babanın 2 çocuğundan biri olan 12 yaşındaki Rızgar Yiğit, yaklaşık 2 yıl önce Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfının kursunda tanıştığı kemanda büyük ilerleme kaydetti.
Çimentepe Mahallesi'ndeki Dumlupınar Ortaokulunda eğitimini sürdüren Rızgar Yiğit, İzmir'de "Yoksul çocuklar orkestrası" olarak bilinen Barış Çocuk Senfoni Orkestrası'na katılarak çalışmalara başladı.
Orkestradaki yeteneği ve gayretiyle eğitmenlerinin dikkatini çeken Yiğit, kısa sürede senfoni orkestrasında şeften sonra gelen başkemancı konumuna kadar yükseldi.
"Geleceği çok parlak"Rızgar Yiğit'in orkestradaki müzik eğitmeni Ceren Gün, çalışmalara başladıklarında çocuktaki yeteneği hemen farkettiğini belirterek, "Rızgar açıkçası çok yetenekli, yeteneğinin yanı sıra söyleneni hemen kapabilen bir öğrenci. Bu benim dikkatimi çekti. Çok fazla istekli ve çalışkan. Verdiğinin fazlasını getiren bir çocuk. Bu şekilde çok daha fazla ilerleme katettiği için öne çıktı." dedi.
Gün, Rızgar Yiğit'in yeteneğiyle orkestranın başkemancısı olduğuna işaret ederek, "Başkemancı demek, senfoni orkestralarında şeften sonra ikinci sorumlu kişidir. Bütün orkestranın şeften sonra gelen kişisidir, en köşede oturur, orkestranın düzeninden sorumludur. Rızgar böyle bir konumda şu an. Geleceğini çok iyi görüyorum, şu anda konservatuvara hazırlıyoruz Rızgar'ı. Konservatuvar sınavlarını kazanır kemancı olursa geleceği çok parlak." diye konuştu.
"Sahnede keman çalarken mutlu oluyorum"Dumlupınar Ortaokulu Müzik Öğretmeni Arzu Kutlay ise öğrencisinde iyi bir "müzik kulağı" olduğunu anladığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Okuldaki derslerde müzik kulağının olduğunu farketmiştim. Müzik eğitimi alıp almadığını sordum. Barış Çocuk Senfoni Orkestrasıyla çalıştığını söyledi. Ben de bundan çok memnun oldum ve onu destekledim. Sınıftaki etkinliklerimize katılıyor ve öğrencilerime örnek oluyor. Kulağı olan bir öğrenci olduğu için konservatuvara gitmesini isterim. Rızgar'ın küçük yaşta müzik eğitimine başlaması onun için büyük bir avantaj, eğer bırakmazsa, çalışmalarını sürdürürse, bence geleceğin büyük bir sanatçısı olacak."
Anne Dilber Yiğit de oğlunun katıldığı kursta hocaları tarafından keşfedildiğini anlatarak, "Orkestradaki hocaları bize konservatuvara gitmesi gerektiğini söylediler. Anne babası olarak düşündük, gitmesini istedik. Rızgar'ı konserlerinde sahnede izliyorum, sahnede o keman çalarken çok mutlu oluyorum. İnşallah ilerde iyi bir geleceği olur." ifadelerini kullandı.
"Farid Farjad gibi ünlü bir keman sanatçısı olmak istiyorum"Rızgar Yiğit ise daha önce de müziğe ilgisi olduğunu ancak imkan bulamaması nedeniyle bir türlü başlayamadığını aktararak, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfının müzik kursuna gittiğini, henüz 10 yaşındayken kemanla tanıştığını ve daha sonra ailesinin desteğiyle Barış Çocuk Senfoni Orkestrası'na katıldığını söyledi.
Yiğit, eğitmenlerinin takdiriyle orkestranın başkemancısı olduğunu anımsatarak, "Konserlerde başkemancı olmanın bazı zorluklarını yaşıyorum, tek çaldığım bölümler zorluyor ama gelecekte Farid Farjad gibi ünlü bir keman sanatçısı olmak istiyorum. İlk hedefim konservatuvarı kazanmak." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com