BAYBURT (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, AK Parti Bayburt İl Başkanlığınca organize edilen bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, herkesin Kurban Bayramı'nı tebrik ederek, kurban ibadetlerinin kabul edilmesini diledi.
Türkiye'nin 15 Temmuz alçak darbe girişiminin ardından hızla toparlanma süreci yaşadığını belirten Ağbal, bu noktada en büyük payın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait olduğunu aktardı.
Ağbal, darbe girişiminin hainler için büyük bir hezimet, millet için ise büyük bir dirilişin, adeta yeniden kurtuluşun başlangıcı olduğunu vurgulayarak, bu nedenle milletin bununla ne kadar iftihar etse az olacağını dile getirdi.
Alçak darbe girişiminin Türk siyasi tarihi açısından da yeni bir başlangıç olduğuna dikkati çeken Ağbal, "O gece olanlar sağduyunun her zaman bu ülkede hakim olması, birlik ve beraberlik içinde, içerideki ve dışarıdaki düşmanlara karşı uyanık olmamız gerektiğini bir defa daha gösterdi." dedi.
Ağbal, 16 Nisan sürecine ilişkin de görüşlerini paylaşarak, "16 Nisan referandumu Türkiye'de yönetim sisteminde köklü bir değişikliği getirdi. Bunun ikinci aşaması 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre yapılacak ilk genel seçimler olacak. Türkiye'de demokrasiyi taçlandıran bu anayasa değişikliğinin artık kati şekilde Türk demokrasisine altın harflerle yazılacağı yeni bir seçim olacak. O açıdan görevimiz büyük, kendi ellerimizle yukarıya kaldırdığımız bu demokrasi bayrağını 2019 seçimlerinde inşallah daha yukarılara taşıyacağız." diye konuştu.
"Türkiye büyüyen, gelişen, kalkınan bir ülke"Hükümet olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifleri ve ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde 2019'a giden süreçte gece gündüz çalıştıklarını belirten Ağbal, şöyle devam etti:
"Ekonomide son bir yılda yakaladığımız ivme içeride ve dışarıda büyük bir takdir topluyor. Bu kadar kısa süre içinde Türkiye ekonomisinin toparlanmasını açıkça kimse beklemiyordu. Darbe girişimi olmuş, bunun sonrasında olağanüstü hal ilan edilmiş, ister istemez beklentilerin bir miktar çekimser olduğu ortamda Türkiye ekonomisi için biçilen, söylenen, tahmin edilen büyüme oranı yüzde 2 veya 3 aralığındaydı. Hükümet olarak özellikle ağustos ayından itibaren arka arkaya aldığımız kararlar çerçevesinde ekonomide hiç kimsenin beklemediği kadar hızlı bir toparlanmayı da yakaladık. Bu da bizim için iftihar edici başka bir husus çünkü ne dersek diyelim Türkiye yüksek büyüme oranlarına ihtiyaç duyan bir ülke. Türkiye büyüyen, gelişen, kalkınan bir ülke ve aslında büyüme potansiyeli de olan bir ülke."
"Herkes bugün Türkiye'nin kamu maliyesinin performansına gıpta ile bakıyor"Türkiye'nin kamu maliyesinin son derece sağlam olduğuna dikkati çeken Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes bugün Türkiye'nin kamu maliyesinin performansına gıpta ile bakıyor. Türkiye'de bütçe açıkları son 5 yılda ortalama milli gelirin yüzde 1'i seviyesinde. Yok böyle bir ülke. Arka arkaya 5 yıl, global ekonomik sıkıntıların devam ettiği ortamda Türkiye bir taraftan 2010 ile 2016 arasında ortalama yüzde 6 büyüdü, aynı dönemde bütçe açıkları da yüzde 1 seviyesinde gitti. Biz bu dönemde yaklaşık 7 milyon insana da iş verdik, aş, istihdam ürettik. Bu da bizim için son derece güzel kazanımlar. Bütün bu güçlü olduğumuz yönler sayesinde, Cumhurbaşkanımızın talimatları, hükümet olarak aldığımız kararlar çerçevesinde ekonomide çok hızlı toparlanmayı da sağladık."
Ağbal, ekonominin gerek üretim, gerek tüketim, gerek yatırım, gerekse ihracat tarafına ilişkin göstergelerin arka arkaya açıklandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bütün göstergeler Türkiye'nin şu dönem içerisinde ekonomik olarak bu bölgede ve dünyada çok önde bir performans kaydettiğini de gösteriyor. 2009 yılında da benzeri vergi indirimlerini yapmıştık, o zaman da, tesadüf belki, eylül ayı sonu geldiğinde vergi indirimlerini bitirmiştik ve ekonomi normal şartlarında dönmeye devam etmişti. O açıdan bir çok destek yanında vergi indirimlerini yaptık. Kredi Garanti Fonu üzerinden destekler verdik, KOSGEB üzerinden çok ciddi anlamda esnafımıza krediler verdik ve bu sayede ekonomide hızlı bir toparlanmayı yakalamış olduk. 2017 yılında da 2018 yılında da Türkiye ekonomisinde bu ivmenin devam edeceğini söyleyebilirim. Bizim açımızdan çok güçlü bir ivmeyi yakaladık."
Üç yıllık orta vadeli program ile 2018 yılı bütçe hazırlıklarıGelecek üç yıllık süreyi kapsayan orta vadeli program çalışmalarına devam edildiğini vurgulayan Ağbal, "Allah'ın izniyle sanıyorum eylül ayı içerisinde bu çalışmaları tamamlayacağız. Dolayısıyla 2018, 2020 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da da ekonomik büyüklüklere ilişkin hükümet olarak hem hedeflerimizi açıklayacağız hem de tahminlerimizi kamuoyu ile paylaşacağız. Şu ana kadar ki yapılan çalışmalar son derece olumlu, Türkiye ekonomisinin özellikle üretim tarafında ve ihracat tarafında çok güçlü bir performansı önümüzdeki dönemlerde de devam ettireceğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
Türkiye'nin çok daha fazla özel sektör yatırımına ihtiyacı olduğunu ifade eden Ağbal, "Türkiye büyüyecekse, kalkınacaksa... AK Parti olarak bizim özel sektör yatırımlarıyla büyüyen ve kalkınan bir Türkiye hayalimiz var. Son 15 yıldır Türkiye'nin bu seviyelere gelmesinin arkasındaki en önemli sebep de özel sektör yatırımlarıdır. Onun için biz burada kamu yatırımalarını hiçbir zaman için ekonomide büyümenin doğrudan bir itici gücü olarak görmedik. Eğer özel sektör yatırımları yapılacaksa doğrusu da budur, bunu destekleyen kamu yatırım politikasını bugüne kadar uyguladık." diye konuştu.