İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 17. duruşması yapıldı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmaya, 129 tutuklu sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.
Tutuklu sanık eski Hava Harp Okulu öğrencisi Hasan Alperen Karalı, yaptığı savunmasında, 15 Temmuz’da Yalova Hava Meydan Komutanlığı'nda kamp yaptıklarını, daha sonra otobüsle dışarı çıktıklarını ve köprüye gittiklerini söyledi.
Köprüdeyken yanındaki askerin nereden geldiği belli olmayan bir mermiyle öldüğünü iddia eden Karalı, bunun üzerine korktuğunu, askeri kamyonun altına yattığını ileri sürdü.
Üzerine daha sonra mermiler yağdığını, tutuklu sanık eski öğrenci Selim Kocabaş'ın silahını aldığını ve köprünün ayağında ateş eden bir kişi gördüğünü öne süren Karalı, daha sonra bu kişiye ateş etmediğini öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Taner Akıncı, sanığa savcılıktaki ve Sulh Ceza Mahkemesi'nde verdiği ifadelerdeki, "Selim Kocabaş'ın silahını alıp köprünün ayağına dört el nişan alarak ateş ettiği"ni belirttiği sözlerini sorması üzerine Karalı, "Kabul etmiyorum, bunlar benim beyanlarım değil. Bunların nasıl yazıldığını bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Akıncı, Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki ifadenin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla verildiğini vurgulaması üzerine Karalı, polislerin kendisine kötü davrandığını, mahkemede baskı hissettiğini ve bu yönde ifadesinin alındığını iddia etti.
Tutuklu sanık eski öğrenci Hakan Gündüz de hakkındaki suçlamaları reddederek tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme başkanından sanık avukatına tepkiSanık Hakan Gündüz'ün avukatı Zerrin Duralı'nın beyanında, "Tuttuğumuzu ilkel yargılama ve intikam alma duygusuyla yargılamamak gerekir." sözlerini kullanmasına Mahkeme Başkanı Taner Akıncı tepki gösterdi.
Akıncı'nın, "İlkel yargılama"yla neyi kastettiğini sorması üzerine Duralı, bu sözü genel, felsefi bir ifade olarak kullandığını ve bu davayı kastetmediğini ileri sürdü.
Akıncı ise "ilkel yargılama" sözünün mahkeme heyetine yönelik söylenmiş bir söz olduğunu belirterek avukattan sözünü geri almasını istedi.
Avukat Zerrin Duralı da tepki üzerine sözünü geri aldı. Akıncı da "Tekrar etmeyiniz, sözlerinize dikkat ediniz." şeklinde uyarıda bulundu.
Duruşma, yarına ertelendi.
Muhabir: Hüseyin Kulaoğlu-Mustafa Hatipoğlu
dikGAZETE.com