Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Ovacık Mahallesi’nde Balyak Madencilik Limited Şirketine ait kömür madeninde metan gazı sıkışması sonucu meydana gelen patlamada 2 işçi hayatını kaybetmişti. İşçilerin cansız bedenleri patlamadan yaklaşık 8 saat sonra çıkartılmış, yapılan otopsinin ardından memleketleri olan Zonguldak’a gönderildi.
35 yaşındaki Esen Çavuş’un ise bir süre turizm sektöründe aşçılık yaptığı, daha sonra ise maden sigortası nedeniyle tekrar bu sektöre geri döndüğü ve 1.5 yıldır Antalya’da çalıştığı öğrenildi. Devrek ilçesi Hüseyin Çavuşoğlu köyündeki Merkez Camii’de öğlen namazını takiben kılınan cenaze namazının ardından Esen Çavuş’un cenazesi aile mezarlığına defnedildi. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağından emekli baba Recep Çavuş ise cenaze töreninde güçlükle ayakta durabildi. Baba Recep Çavuş’u taziyeye gelenler teselli etti. Oğlunun tabutu başında diz çöken baba Recep Çavuş, oğlunun ardından gözyaşlarıyla dua etti.
Öte yandan Esen Çavuş’un ağabeyi İsa Çavuş, olayda ihmallerin olduğunu ifade ederek tepki gösterdi. Ağabey İsa Çavuş, "Kardeşimin ihmallerden dolayı öldüğüne yüzde 500 eminim. Buradaki arkadaşlar da şahit. Çünkü onlar da orada çalışıyordu. Bu ihmallerin gerçek olduğunu kanıtlamak için. Çalışma alanında sensör yok. Uzaktan izlenmiyor. Sensör çalıştığı taktirde otomatik olarak gaz olan yerde kişiye haber verir. Bilgisayar başındaki kişiye de haber verir. Kontroller yapılmadığı için bu grizu patlaması oluyor. Benim kardeşimin dinamit atmak için barutçu belgesi yok. Kardeşim kendisi dinamit atıyor. Kendi barutçuları olmadığı için nerede dinamit atma işi var ustaları çağırıyorlarmış. İhmalin en büyü gaz sensörlerinin çalışmamasıdır. Sondaj hiçbir şekilde yapılmıyormuş. Gaz hiçbir şekilde alınmıyormuş. Benim kardeşimin cenazesi yanıktır" diye tepki gösterdi.
"KULAK RAHATSIZLIĞI VARDI, NASIL SAĞLIK RAPORU VERİLDİ"
Kardeşi Esen Çavuş’un şantiyede çalıştığını bildiklerini söyleyen Ağabey İsa Çavuş, "Biz madende çalışmasını istemiyorduk. Kendi iş yeri vardı. Kapatmak zorunda kaldı. Otellerde çalışmaya çalıştı. Sezonda yeterli iş olmadığı için o da olmadı. Mecburen eşi var, giderlerini karşılamak için bu şekilde çalışmak zorunda kaldı. Bunu gizli gizli yapmak zorunda kaldı. Çünkü iş yok. Çalışacak bir yer yok. Mecbur. Bakması gerektiği kişiler var. Bir sene daha çalışıp emekli olmayı düşünüyordu. Kulağından rahatsızdı. Kulağından rahatsız bir insana sağlık raporu verip nasıl işe alıyorsunuz. Kulak, göz, ciğer bu sakatlıkları olanların kesinlikle sağlık raporundan geçmemesi gerekiyor. Ama bunu çalıştırdınız. Patronlara sesleniyorum. Nasıl bu şekilde çalıştırdınız. Nasıl bu şekilde sağlık raporu verildi. Kulak rahatsızlığı vardı" diye konuştu.
"AİLEME KESİNLİKLE SÖYLEME DEDİ"
Esen Çavuş’un maden ocağında birlikte çalıştığı mesai arkadaşı Ramazan Karaüzüm, "Esen ile aynı iş yerinde çalışıyorduk. Bana telefon açtı. İşsiz kaldığını söyledi. ’Bana iş bulabilir misin?’ dedi. Çalıştığım maden ocağında müdürle konuşup haber vereceğimi söyledim. Müdür ile konuştuk. O da ’alırız’ dedi. Bir hafta 15 gün sonra işe başladı. Ailesinden ’babama, anneme, kayınvalideme, kayınpederime söyleme’ dedi. Ben de hiç kimseye söylemedim. Ailesi şantiyede aşçılık yaptığını biliyordu" dedi.
Cenaze törenine Devrek Kaymakamı Serkan Keçeli, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci ve sendikacılar, Devrek İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Serkan Koparan, Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Esen Çavuş’un Antalya’daki maden ocağında birlikte çalıştığı mesai arkadaşları ve yakınları katıldı.
Onur Altındağ
dikGAZETE.com