TÜBİTAK bu yıl 47. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması yapmak için 2015-2016 eğitim-öğretim yılının başında duyuru yaptı. Türkiye genelinde iller bölgelere ayrılarak önce hazırlanan projeler bölgelerde yarıştı. Adana Abdülkadir Paksoy Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Berat İncebaldır, Türk Dili ve Edebiyat öğretmeni Resmiye Koca ile birlikte bir proje hazırlamak için kolları sıvadı.
Şair ve şiirleri çok sevin İncebaldır, şairlerin unutulduğunu, şiirlerinin ise yok olduğunu düşünerek, şair ve şiirleri yeni nesle aktarabilmek için bir proje hazırlığına başladı. İncebaldır öğretmeniyle birlikte, "Gönülden Sesler Sokağı" ismini verdiği bir parkta ya da sokakta bankta otururken şairlerin şiirlerinin seslendirildiği bir proje hazırladı. Proje için çok para gerekiyordu ancak İncebaldır bu proje için anne, baba hatta babaannesini de seferber ederek proje için maddiyatı en aza indirerek projesini tamamladı.
Hazırlanan proje 22-26 Mart tarihleri arasında 15 bin proje arasında Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi illerden de öğrenci ve okulların katıldığı bölge yarışmasında 1. olarak Ankara'daki 2-6 Mayıs 2016 tarihinde yapılan Tübitak 47. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri final yarışmasına katılma hakkı kazandı. İncebaldır'ın projesi finalde Türk Dili ve Edebiyatı dalında aralarında Galatasaray, Kuleli Işıklar Lisesi'nin de olduğu 17 proje arasında 4'üncü oldu.
Adana'ya 4'üncü olmanın gururu ile gelen İncebaldır, "Gönülden Sesler Sokağı isimli Türk Dili ve Edebiyatı alanında bir proje hazırladım. Şiir seven insanla şiir sevmeyen insan bir değildir. Topluma baktığımızda şiir sevmeyen insanların çok olduğunu ve şiirlerin maalesef her geçen gün yok olduğunu görüyoruz. Ben bu duruma 'dur' demek için Gönülden Sesler Sokağı isimli projemi geliştirdim" dedi. İncebaldır, projenin nasıl çalıştığını ise şöyle anlattı: "Bu projede bir sokakta bulunan ağaçlarda şiirler olacak, her ağaçta farklı bir şairin şiirine ait olacak.
Her ağaçta dokunma sensörü bulunmaktadır, mesela ağacın dokunma sensörüne dokununca ağaçtaki şiir bestelenmiş biçimde şarkı modunda çalmaktadır. Ben burada müzik seçtim çünkü şiir seven insan sınırlıyken müzik sevmeyen insan neredeyse yoktur, ben burada müzik yoluyla şiiri sevdirmeyi amaçladım.
Sokağın başına bir tabela koydum çalan şarkının bir şiire ait olduğunu yazdım ama hangi şarkının hangi şiire ait olduğunu yazmadım çünkü insanları meraklandırmak istedim. Yapılan araştırmalarda, merak sonucu kazanılan bilgi akılda en fazla kalan bilgidir. Sokağımda toplamda 10 adet ağaç var. 10 ağaç demek 10 farklı şair demektir, şairleri seçerken her dönemden şair seçmeye dikkat ettim. Cumhuriyet döneminden Necip Fazıl’ı aldım, divan edebiyatından Şeyh Galip’i, halk edebiyatından Karacaoğlan’ı seçtim. Benim yaptığım proje 7’den 70’e tüm kültüre ve geleneğe seslenmektedir."
Projenin her safhasında büyük bir emek olduğunu dile getirin İncebaldır, "Bu gördüğünüz maketin tamamını ben yaptım normalde hepsi mevcut satılıyor ama maliyetleri yüksek ben de kendi emeğimle yapma kararı aldım. Ağaçları süpürge saplarını kesip ayakkabı boyasıyla boyadım taşları bahçelerden topladım lambaları oyuncaklardan söktüm ve diğer eşyaları bazı anahtarlıklardan sökerek bu şekilde ortaya çıkardım.
Belki satılan malzemeler ile daha iyi bir şey çıkartabilirdim ama maddiyat hayatta her şey demek değildir, burada kendi emeğimle ve inanmakla başarılamayacak hiçbir şeyin olmayacağını göstermek istedim" diye konuştu. Bu projenin parklarda ve sokaklarda çok az maliyetle hayata geçirilebileceğine dikkat çeken İncebaldır şunları kaydetti:
"Ağaçlarda şarkılar çalarken seslerin birbirine geçmesi söz konusu değildir, çünkü aralarında baya bir mesafe olacak ve ses seviyesi fazla yüksek olmayacaktır. Bu projenin hiçbir örneği yok kendim geliştirdim. Yarışmada Adana bölgesinden birinci olduk ve Ankara’ya gittik Türkiye’nin birçok okulu arasında Türkiye 4’üncüsü olduk. En büyük hayalim projenin Türkiye'nin herhangi bir ilinde hayata geçirilmesidir."
dikGAZETE.com
