Trablus
Libya Hastalıklarla Mücadele Ulusal Merkezinin verilerine göre, salgın nedeniyle can kaybının 725'e yükseldiği Libya'da, toplam enfekte sayısı 48 bin 790'a çıktı.
Yaklaşık 7 milyon nüfusa sahip ülkede vaka sayısı, ekim başından bu yana günlük bin civarında seyrediyor.
2011 yılından bu yana süren iç savaş nedeniyle halk, elektrik gibi en temel kamu hizmetlerine ulaşmakta büyük güçlük çekerken, sağlık altyapısındaki yetersizlikler de salgınla mücadeleyi güçleştiriyor.
Olumsuz koşullara rağmen başkent Trablus'ta yerel yönetim ve gönüllüler, halkın Kovid-19 salgınına karşı bilinçlendirilmesi amacıyla pandemiyle mücadele çalışmalarını sokaklara taşıdı.
Trablus'un Ebu Selim semti Belediye Başkan Yardımcısı Eymen Abdusselam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerel sağlık çalışanları ve gönüllülerin birlikte düzenledikleri salgınla mücadele kampanyası ile, "vatandaşların almaları gereken önlemler konusunda bilinçlendirilmesi için onlara doğrudan ulaşmayı amaçladıklarını" kaydetti.
Her gün semtin farklı bir noktasında faaliyet çadırı kurduklarını kaydeden Abdusselam, bu faaliyetler hakkında şunları söyledi:
"Sağlık görevlilerimiz, kurduğumuz çadırlarda vatandaşlara PCR testi yapıyorlar. Ayrıca gönüllüler tarafından, çevreye ve toplu ulaşım araçlarına salgına karşı alınacak önlemler hakkında uyarı afişleri asılıyor. Vatandaşlar maske takılmasının önemi hakkında uyarılıyor. İş yerleri ve insan yoğunluğunun olduğu yerler de dezenfekte ediliyor."
Vatandaşların kampanyaya yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden yerel yönetici, bu mücadelenin belediyelerin uzmanlığı olmadığına ancak ülkede sağlık altyapısının ve devlet kurumları arasında koordinasyonun zayıf olduğuna işaret etti.
Gönüllüler, savaşın gölgesinde salgınla mücadeleye destek veriyor
Ebu Selim semti, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Şubat 2019'da Trablus'a karşı başlattığı ve 14 ay süren saldırıların izlerini taşıyor.
Hafter milislerinin saldırıları neticesinde Trablus'un güneyindeki Selahaddin ve Ayn Zara gibi bazı semtler neredeyse tamamen hayalet kente dönerken, Ebu Selim'deki çok sayıda binanın dış cephesinin, ağır silahların verdiği hasarla delik deşik olduğu görülüyor.
Semtteki Sidi Selim Gönüllü Gençlik Topluluğunun kurucusu Rıza El-Biheylil, saldırılar sonucunda bölgede oluşan hasara işaret ederek, buradaki gönüllülük faaliyetlerinin gerekliliğine dikkati çekti.
"Gerekli desteği devletten bekleyemiyoruz çünkü ülkenin çok zor bir dönemden geçtiğini biliyoruz. Özellikle Trablus'un güneyi için söylersek, burada bir savaş dönemi ve yıkım yaşandı." diyen Biheylil, şöyle devam etti:
"Topluluğumuz Sidi Selim mahallesinin gençlerinden oluşuyor. Yakın zamanda bölgemizin yaşadığı büyük krizlerin ardından buraya geri döndük ve bunun olumlu bir dönüş olması için katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu yüzden gönüllülük topluluğu kurduk ve bazı kampanyalar yürüttük. Başlangıç olarak çevredeki çöplerin toplanması için çalışma yürüttük. Ebu Selim Belediyesi ile bölgede ışıklandırma gereçlerinin satın alımı ve kurulumu için bir proje yürüttük. Hangi konuda olumlu ne tür girişim olursa yapmaya çalışıyoruz. Bugün de bu kampanya ile, test faaliyetleri kapsamında gönüllü olarak belediyeye mütevazı bir katkı sunmaya çalışıyoruz. Burada yaşayanlar olarak bölgemizi istediğimiz şekilde görmek için çalışıyoruz. Gönüllülük faaliyetlerinin gerek Libya'da gerekse dünyada öneminin farkındayız."
Sağlık görevlileri 16 saat mesai yapıyor
Artan vaka sayıları ile birlikte sağlık merkezlerinde ise yoğunluk yaşanıyor.
Bölgedeki Bab Bin Gaşir Sağlık Merkezi yetkilisi Dr. Abdulmunim Zenati, her gün çok sayıda insana PCR testi yaptıklarını aktardı.
Zenati, test hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Koronavirüs belirtisi gösteren, şüphesi olan, yakalanan ve de yaşı ilerlemiş vatandaşlardan, burun yoluyla yutaktan sürüntü örneği alıyoruz. Bu örnekleri, Hastalıklarla Mücadele Ulusal Merkezinin belirttiği kriterlere göre düzenliyor ve kaydediyoruz. Ardından bu örnekleri, resmi kamu laboratuvarına gönderiyoruz. Sonuçlar 1 veya 2 gün içerisinde ulaşıyor ve vatandaşa teslim ediyoruz."
Zenati, "sağlık ordusuna" harcadıkları çabalardan ötürü teşekkür ederek, "sağlık görevlilerinin gece gündüz demeden büyük bir özveriyle çalıştıklarına ve günlük yaklaşık 16 saat mesai yaptıklarına" dikkati çekti.
Ayrıca salgının yayılmasının "sadece insanlardaki bilinçsizlik nedeniyle açıklanamayacağını" kaydeden Zenati, "6-7 aydır süren tedbirler nedeniyle insanlarda bıkkınlık da oluştu. Yine de ne kadar sürerse sürsün vatandaşların alınması gereken temel önlemlere uymalarını istiyoruz. Bunlar, maske takmak, sosyal mesafe ve elleri yıkamaktan ibaret." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com