USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Kültür Sanat

Lavinia'dan aşk ve yalnızlık şiirlerine: Özdemir Asaf

Türk edebiyatının önde gelen şairlerinden biri olan Asaf, vefatının 39. yılında anılıyor.

Lavinia'dan aşk ve yalnızlık şiirlerine: Özdemir Asaf
28-01-2020 14:22
Google News

İstanbul

"Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de/Sana hep, hep yeniden başlamak isterim", "Sana gitme demeyeceğim/Ama gitme, Lavinia", "Yaşamak değil/Beni bu telaş öldürecek" ve "Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz" gibi unutulmaz dizeleri kaleme alan şair Özdemir Asaf, vefatının 39. yılında yad ediliyor.

Gerçek ismi Halit Özdemir Arun olan zarif ve duygu dolu şair, Ankara'da Hamdiye ve Mehmet Asaf çiftinin çocukları olarak 11 Haziran 1923'te dünyaya geldi.

Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Asaf, babasının vefat ettiği 1930'da Galatasaray Lisesinin ilkokulunda başladığı eğitimine, 11 sınıfa geçtiği 1941'de ek sınav sonucu Kabataş Erkek Lisesinde devam etti.

Liseden 1942'de mezun olan Asaf, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 3. sınıfa kadar İktisat Fakültesi ve 1 yıl da Gazetecilik Enstitüsünde eğitim gördü. Asaf, 1947'de yüksek öğrenimini yarıda bırakarak okuldan ayrıldı, 1948'de vatani görevini yapmak üzere askere gitti.

Sigorta prodüktörlüğü yapan, Zaman ve Tanin gazetelerinde çevirmen olarak çalışan Asaf'ın ilk şiiri, 1939'da Servet-i Fünun-Uyanış dergisinde çıktı. Büyük Doğu, Varlık, Yenilik, Amaç, Kaynak, Edebiyat Dünyası, Şadırvan dergilerinde, 1950'den sonra ise Yeditepe, Seçilmiş Hikayeler, Yenilik, Vatan, Dost, Türkçe, Türk Dili gibi gazete ve dergilerde yayımlanmıştı. Ayrıca çeviri şiirleri de yayımladı.

Özdemir Asaf, 1951'de Cağaloğlu Molla Fenari Sokak'ta Sanat Basımevini, 1955'te ise Yuvarlak Masa Yayınlarını kurdu. Şair, 1955'teki ilk şiir kitabı "Dünya Kaçtı Gözüme" ile sonraki şiir kitaplarını da bu yayınevinde bastı.

Şiirlerinde ironi kullandı

Taşlama ve ironi unsurlarını da kullandığı şiirlerini genel olarak dörtlük ve ikilik şeklinde yazan Asaf, sonraki yıllarda dize sayılarını azaltarak kelime oyunlarına yer verdiği şiirler yazmaya başladı.

Usta şair, eserlerinde daha çok insan ve toplum ilişkilerine yönelik konuları işledi, alay ve taşlama ögelerine şiirlerinde yer verdi.

Sevgi, ayrılık, ölüm ve kaçış temalarını da işleyen şair Asaf, şiirin ve yazarın işlevi konusundaki görüşlerini "Yuvarlağın Köşeleri" kitabında okuyucuyla paylaştı.

Özdemir Asaf, Batı şiiri ile geleneksel Türk şiirinden yararlanarak verdiği bileşim sanatını zenginleştirip geliştirirken, hayata şiirin gözlüğüyle baktı ve kendine özgü yeni bir ironik şiir dili yarattı.

Hayata bakışını, "Benden az bilenlerin önünde onların öğretmeni, bilginiyim. Konusunu iyice bildiklerini bildiklerim karşısında da uslu, suskun bir öğrenci, dikkatli bir dinleyiciyim." sözleriyle ifade eden Asaf, şiirlerinde etkileyici ve duyarlıklı bir düşünce evreni kurmayı amaçladı.

"Aldığın parayı hak et" sözüne alındı

Ünlü şair, yazdığı şiirlere ilişkin 1979'da TRT'de yayımlanan bir röportajında, ne zaman bir şiir yazmak istese, "acaba daha kısası olabilir mi?" diye düşündüğünü belirterek, şu anısını paylaşmıştı:

"Bir gazeteye, edebiyat sayfasına arkadaşlarımızla beraber yazıyorduk. 5-10 günde bir de gidip, şiirlerimizin küçük paralarını alıyorduk. Tatlı oluyordu.

Bir gün muhasebeye gittiğim zaman, 'Müdürü göreceksin.' dediler. Müdüre gittim. 3-4 tane şiirim çıkmış. Biri bir satır, biri iki, biri üç satır falan. 'Efendim, beni istemişsiniz.' dedim. 'Bak oğlum, arkadaşların koca koca şiirler yazıyor. Sen de en iyi, en yüksek parayı alanlardan birisin. Sen de biraz çok yaz da, aldığın parayı hak et.' dedi.

Gençtim, biraz alındım. 'Öyleyse, bu şiirlerin bedeli gazeteye armağan olsun.' dedim. Kapıdan çıkıyordum, 'Evladım üzülme.' dedi. Bu sefer adam üzülmüştü. Parayı aldım, verdiler ama ondan sonra o gazeteye şiir yazmadım."

İlk eşi Sabahat Selma Tezakın'dan Seda isminde bir kızı dünyaya gelen Asaf'ın ikinci eşi, Türkiye'nin akademik eğitim almış ilk kadın fotoğrafçısı Yıldız Moran'dan ise Gün, Olgun ve Etkin adında üç oğlu oldu.

Çevresinde nazik ve duygusal biri olarak tanınan Asaf, Türk Edebiyatçılar Birliği temsilcisi olarak 1959'da Belçika Milletlerarası Şiir Bienali'ne, 1966'da Makedonya Yazarlar Birliği'nin davetlisi olarak Yugoslavya'da Şiir Kongresi'ne katıldı.

Matbaasını ve Yuvarlak Masa Yayınları'nı 1970'de kapatan, rahatsızlığı nedeniyle 1979'da Vakıf Gureba Hastanesinde tedavisi başlayan Asaf'a Aralık 1980'de akciğer kanseri teşhisi konuldu.

İstanbul'daki evinde 28 Ocak 1981'de 58 yaşındayken hayatını kaybeden Asaf'ın cenazesi Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.

Usta şairin bazı eserleri vefatının ardından yayımlandı.

Eserleri

Şiirler; Dünya Kaçtı Gözüme (1955), Sen Sen Sen (1956), Bir Kapı Önünde (1957), Yumuşaklıklar Değil (1962), Nasılsın (1970), Çiçekleri Yemeyin (1975), Ben Değildim (1978), Bugün ve Bugün (1984), Benden Sonra Mutluluk (Yayımlanmamış şiirler), Çiçek Senfonisi (2008), Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde Olurum (2012), Yalnızlığa Övgü (Yalnızlık Paylaşılmaz).

Özdeyişler (Etika) Yuvarlağın Köşeleri - 1961, Yuvarlağın Köşeleri-2 (Ölümünden sonra) (1988). Öykü; Dün Yağmur Yağacak (Ölümünden sonra) (1987). Deneme; Özdemir Asaf'ça (Ölümünden sonra) (1988).

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ