İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü'nün öğretim üyeleri, yakın gelecekte insanoğlunun laboratuvar ortamında kök hücreden üretilen et ve kazein (süt proteini) üreten bakterilerce üretilen süt ile başta çekirge olmak üzere arı, hamamböceği ve salyangoz gibi böcekler ile kırmızı deniz yosunu, mikro ve makro algler gibi deniz kaynaklı mahsuller ile besleneceğini ifade ettiler.
“Alternatif gıdalardan kaçışımız yok”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre her dokuz kişiden biri yatağa aç girdiğini, yine FAO verilerine göre 2040 yılında 9 milyara çıkacak olan dünya nüfusunu beslemek için mevcut gıda üretiminin iki katına çıkarılması gerektiğini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Bostan, “Bu da, hızla kirlenen ve küresel ısınmanın etkisi altına giren dünyamızda, tarım alanlarının daralması nedeniyle, gıda konusunda sorun yaşanması anlamına geliyor. Gelişmiş ülkeler bunun çalışmalarına başladılar. Şu an hayvanların kök hücresi kullanılarak laboratuvar ortamında et ve genetiği değiştirilmiş bakterilerin ürettiği kazein ile elde edilen süt üretimi başladı. Bunun yanında alternatif besin arayışları devam ediyor. Yakın gelecekte arı, yusufçuk, karınca, çekirge ve salyangoz gibi böceklerin larvaları başlıca protein kaynaklarımız olacak. Hatta bu böcekleri, tıpkı saksıda domates yetiştirdiğimiz gibi evimizde beslediğimiz günler olacak. Ancak her şeyden önce bu konuda toplumda var olan olumsuz algıyı kırmak gerekiyor. Çünkü kimi böcekler protein bakımından kırmızı etten bile daha zengin. Tabii alternatif besinler konusunda gastronomi uzmanlarına da lezzet konusunda büyük iş düşüyor. Çünkü bu tip gıdalardan bugünkü tadı almak mümkün olmayabilir. Bu durumda gastronomi uzmanları yeteneklerini konuşturmak durumunda” dedi.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com