ANKARA
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Binası Konferans Salonunda, bölgede faaliyet gösteren reel sektör temsilcileri, sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldiği toplantıda, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı.
Türkiye ekonomisinin çok hızlı çalışması sayesinde ülkenin çok daha ileriye gitme imkanının olacağını dile getiren Kurtulmuş, 16 Nisan'daki referandumun, Türkiye'nin ekonomik sistemine de büyük etkilerinin olacağını bildirdi.
"Referandumda çıkacak 'evet' kararının, Türkiye ekonomisinin çok daha hızlı, çok daha etkili bir şekilde yürütülmesine vesile olacağı"nı belirten Kurtulmuş, 16 Nisan'a kadar gece gündüz çalışarak güçlü bir "evet"in çıkmasına da vesile olacaklarını söyledi. Memleketin geleceğiyle ilgili bir halk oylamasının yapılacağını aktaran Kurtulmuş, seçmenler bilinçlendikçe "evet"e daha çok sahip çıktıklarını ifade etti.
"400 bin artı istihdam sağlanmıştır"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine başlatılan istihdam kampanyasına da değinen Kurtulmuş, "Bugün itibarıyla o gün konuşulan hedeflerden 400 bin artı istihdam sağlanmıştır. Allah razı olsun. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.
"İstedikleri Türkiye, 25 milyon için IMF'ye el avuç açan bir Türkiye'dir"İsviçre'nin Bern şehrindeki PKK terör örgütünün gösterisinde açılan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren pankartı da salondakilere gösteren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ne oldu da bu adamlar birden bütün cephelerden, davetsiz misafirler, Türkiye’deki referanduma dahil olmaya çalıştırlar. Bu millet ne diyecekse başımız üstüne. 'Evet' de diyecek olsa 'hayır' da diyecek olsa bizim vatandaşımız diyecek. Sana ne İsviçre, sana ne Almanya, sana ne Norveç, sana PKK, sana ne PYD. Siz ne oluyor da hepiniz 'hayır' cephesinde bir araya geliyorsunuz? Mesele çok açıktır. Bunların telaşı şu; bunlar, güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bunların sevdikleri, hoşlandıkları Türkiye, 25 milyon için IMF'ye el avuç açan bir Türkiye'dir. Bunların istedikleri Türkiye, Avrupa'nın terbiye salonunda tek ayak bekleyen Türkiye'dir. Dünyadaki büyük siyaset çevrelerinden gelenlere 'baş üstüne' diyerek emir komuta içerisinde uyan bir Türkiye'dir. Bunların istediği Türkiye, kolay kolay hükümet kuramayan, iki de bir hükümet krizleri içerisine düşen Türkiye'dir."
"Sayın Kılıçdaroğlu da bunu biliyor galiba"Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği içerisinde yer alan, "Hem cumhurbaşkanı hem TBMM, seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek" maddesinin darbe savar bir madde olduğunu belirtti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP'lilerin de maddeyi tersinden okuduğunu, millete yanlış anlattığını dile getiren Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Cumhurbaşkanı, Meclisi yenilemeye karar verdiğinde kendi seçimi de düşecek. İkinci dönemi ise gidecek, bir daha cumhurbaşkanı olamaz. İlk dönemi ise bir daha sandığa gideri gelir ya da gelmez Allah bilir, millet bilir. Aynı şekilde TBMM seçimi yenileme kararı aldığında milletvekillerinin liderlerinden de hangileri geri gelir Allah bilir. Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi, 'Kafası bozuldu, hemen Meclisi yeniledi.' Yok böyle bir şey. Hiç bir sorumlu devlet adamı böyle davranmaz. Ama sistem kilitlenir, sorun çözülemeyecek kadar büyük bir noktaya gelirse hakem olarak sistemin sahibi olan millete tekrar müracaat edilir, millet karar verirse krizi o istikamette çözer. Şimdi sorun, CHP, uzun yıllardır iktidar olmadı. Eğer böyle devam ederse de daha uzun yıllar iktidar olacak gibi görünmüyor. Sayın Kılıçdaroğlu da bunu biliyor galiba. Bu sistem, CHP'nin iktidara gelebilme ihtimalinin olduğu tek sistemdir. Çalışın çabalayın, milletle birlikte olun, milletin dertlerini çözün, milletin dertlerini çözecek projeler üretin, milletin önünde rehberlik edecek siyasi liderler yetiştirin, milletin karşına geçin. Çalışın sizin de olur."
"Evet oyu ne kadar yüksek çıkarsa...".Kurtulmuş, güçlü, büyük Türkiye istemeyenlerin Türkiye'nin karşısına geçtiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Evet oyu ne kadar yüksek çıkarsa Türkiye karşıtı olan çevrelerin de sesi o kadar kısılacaktır. Bazı lafları tersten okumayı seviyorlar. Biz hayır cephesinin içerisinde önemli bir miktarda 'Türkiye düşmanları var' diyoruz. 'Terör gruplarına destek verenler var' diyoruz. Bu lafı tersinden okuyarak, 'Her hayır oyu verecek olan vatandaşımız teröristtir, Türkiye düşmanıdır' gibi birileri okumaya kalkmasın.
Konuştuğumuz, açık, temiz, sahih bir Türkçedir. Evet veren de hayır veren de bizim vatandaşımızdır, kardeşimizdir. Ancak hayır cephesine özellikle son haftalarda Türkiye düşmanlarından çok ciddi bir destek geliyor. Uyanık olmanız için bunları söylüyoruz. Ey 'hayır' vermeye temayülü olan kardeşim, şu fotoğraflara bak da meselenin aslını anla diye söylüyorum. Lafı da kime tersinden okumaya kalkmasın. Biz bu milletin tamamını bir biliriz, kardeş biliriz, her birisini vatanımızın öz evladı olarak kabul ederiz, her birisini medeniyetimizin öz evladı olarak kabul eder, hep beraber yolumuza devam ederiz. Bizim istediğimiz bu değişiklik, toplumun bir kesimi için değil, 80 milyonun tamamı içindir."