Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş olaylı Galatasaray-Trabzonspor maçına ilişkin, "Maçın tamamını izlemedim ama bir felaketti, bir kabus gibi bir şeydi. Yani bir hakem bu kadar sistematik olarak nasıl hata yapar ben şahsen bunu anlamadım" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. 8.5 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, Ankara saldırısını gerçekleştiren zanlıya ilişkin iddialar hatırlatılarak, "Son durum nedir, isim konusunda netleştirilen bir şey var mı?" sorusu üzerine, "Biz hükümet adına resmi açıklamayı yaparken elimizdeki net bilgilerle hareket ederiz, dolayısıyla her açıklamamızın, söylediğimiz her sözün kamuoyunu bilgilendirme bakımından bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket ederiz. Olayın ilk gerçekleştiği anda kendi ortaya koyduğu, ibraz ettiği kimlik bilgileri bakımından biliyorsunuz bir baş parmak ve bir el bulundu patlama yerinde. Buradaki parmak izlerinden şahsın kimlik bilgileri o şekilde tespit edildi. Yani Mardin’den 2014 yılı yaz ayında girdiği, daha evvel PYD bölgesinden Türkiye’ye giriş yaptığı, PYD bölgesinde, orada bulunduğu ve oradan geldiği çok açık net olan bir durumla karşı karşıyayız. Bizim elimizdeki bilgi buydu olay anında ve olay sonrasındaki araştırmalar sırasında. Bu kişinin aslında isminin başka bir isim olup olmadığı şu anda devam etmekte tahkikat çerçevesinde tahkikatı yapan savcılığın görev alanı içerisindedir. Savcılığa bu bizim de bilgilerimiz, kimlik bilgilerinin teyit edilmesi bakımından DNA testleri yapıldı, savcılık bununla ilgili resmi açıklamayı yapacaktır" karşılığını verdi.
"CANLI BOMBANIN GERÇEK KİMLİĞİ DNA TESTİNDEN SONRA NETLEŞİR"
"Sonuçta net olan şey şudur, bu bombayı patlatan kişi PYD bölgesinden girmiştir" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Arabanın temin edilmesi, İzmir’den kiralanması arkasından İstanbul’a götürülmesi, oradan Diyarbakır kırsalına götürülmesi, oradan tekrar Ankara’ya getirilerek burada bu bombayı patlatan kişiye teslim edilmesi... Bütün bunlar ondan sonraki soruşturma safhasında açıkça ortaya konulmuştur. Yaklaşık 20’nin üzerinde kişi gözaltına alınmıştır, bunların içerisinde bir kısmı da tutuklanmıştır. Dolayısıyla emniyet bakımından olayın işleyişi, serüveni aradaki ilişkiler itibarıyla Sayın İçişleri Bakanımızın da açıkladığı gibi aşağı yukarı olayın bütün yönleriyle safahatı ortadadır. Ancak ölen canlı bombanın gerçek kimliği, yapılan DNA testlerinden sonra netleşir, netleşmez bunu da kamuoyuyla paylaşırız. Dediğim gibi biz net bilgi üzerinden görüşlerimizi ifade ederiz. Şu anda soruşturma savcılık tarafından devam ettiriliyor. İsmi başka bir şey olabilir, isminin başka bir isim olması meselenin gerçeğini değiştirmez. Tekraren söylüyorum, bu kişi PYD bölgesinden Türkiye’ye giriş yapmış, kendisini ibraz ettiği kimlikle bu şekilde Türkiye’de kayıt altına alınmış ve bu kimliğe bağlı olan kişinin işbirliği içerisinde olduğu bir zincir içerisinde de eylem PYD/PKK bağlantılı olarak ortaya konulmuştur. Eğer böylesine bir saptırma da söz konusuysa bu eylemin bir kere daha ne kadar art niyetli olduğunu ortaya koyar, ne kadar hesaplı kitaplı olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla bizim resmi bilgileri bu anlamda netleştikçe ortaya koymak gibi bir sorumluluğumuz var."
YENİ GÜVENLİK KONSEPTİ
Yeni güvenlik konsepti kapsamında ortaya konulacak somut önlemlerin neler olduğu ve TBMM’de milletvekili odalarının farklı yerlere taşınmasının gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Türkiye, Ankara saldırısı da gösterdi ki çok ciddi bir şekilde terör saldırısıyla karşı karşıyadır. Planlı, art niyetli, arkasında birçok desteklerin olduğu, bu desteklerin sadece eleman desteği değil, sadece silah ve mühimmat desteği değil, öyle görülüyor ki istihbarat desteklerinin de olduğu son derece kapsamlı bir terör dalgasıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Maalesef Suruç, Ankara Garı, İstanbul Sultanahmet ve en son Ankara’da tekrar olan bu patlamalar bu gerçeği çok iyi anlamamızı gerektiriyor. Terörle mücadelede hiçbir detay atlanmadan bütün bu detayların son derece ciddi bir koordinasyonla uygulanması şart" ifadelerini kullandı.
Fransa ve ABD gibi ülkelerde de terör olayları yaşandığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bizim esas bir numaralı meselemiz, terörle mücadelede ulusal birliği sağlamamızdır. Bunun için bütün herkesin, medyanın, vatandaşlarımızın, kamu kurum ve kuruluşlarımızı yönetenlerin aynı şekilde siyasilerin, farklı kanaatlerde olan herkesin ortak bir tek kanaati olması lazım. Terör hainliktir, terörü yapmak hainliktir, terör odakları şer odaklarıdır ve bütün bu terör örgütleri adı ne olursa olsun hepsi bu milletin düşmanıdır. Dolayısıyla burada hepimizin bir ortak çizgide buluşmak mecburiyetimiz var. Ondan sonra terör karşı şöyle bir tedbir alınır, böyle bir tedbir alınır. Kimin ne tedbiri almakla ilgili fikri varsa bunu ortaya koyar ama bir toplantı yapıldı, uzun, son derece önemli bir toplantı yapıldı. Sadece Ankara için değil bütün illerimiz için genel güvenlik konseptinin dışında o illere özel güvenlik konseptleri üzerine çok derin tartışmalar, müzakereler yapıldı. Ayrıca tabii ki Ankara Valiliği’ndeki toplantıda ana gündem Ankara olduğu için burada belli konular görüşüldü."
"GEREKLİ TEDBİRLERİ ALACAĞIZ"
"Ankara’da ’Niye teröre karşı tedbirlerimizi artırmalıyız?’ derken soruyu bir de şöyle sormak lazım, Ankara’da niye hem de Merasim Sokak’ta niye bu saldırıyı düzenlediler? Bütün millete, 78 milyona gözdağı vermek için, Türkiye’yi terörle mücadele edemez göstermek için böyle bir saldırıyı yaptılar" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Şimdi biz de Türkiye’yi terörle mücadelede son derece başarılı bir ülke olarak inşallah Ankara’da gerekli tedbirlerimizi alacağız. Bunun içerisinde korunması öncelikli olan binalar tabii ki var, korunması öncelikli olan şahıslar tabii ki bunlar da var ama bütün bunların hepsi teferruattır. Teröre karşı önlemlerin görünür olması, görünür olmaması bunların hepsi teknik meseledir, aslolan mesele devletin kurum ve kuruluşları bütün bu tedbirleri alırken vatandaşlarımızın tamamının bu konuda duyarlı olmasıdır. Duyarlılık önce bu konudaki bir milli birliği sağlamamızı gerektiriyor, ikincisi ola ki teröre karşı alınan tedbirlerin bir kısmı vatandaşlarımız bakımından da ilave tedbirler ve ilave sorumluluklar gerektirir. Dolayısıyla burada el birliği içerisinde terör örgütlerinin hiçbir şekilde bundan sonra eylem yapmasına imkan sağlamayacak, onların zeminlerini daraltacak her türlü tedbiri alacağız. Burada aslolan vatandaşımızın esenlik içinde yaşamasını sağlamaktır."
CERATTEPE’DE YAŞANAN GERİLİM
Kurtulmuş’a, Artvin Cerattepe’de açılması planlanan maden sahasıyla ilgili yöre halkının direnişi hatırlatılarak, "Bakanlar Kurulu bir şekilde bu olaya dahil olacak mı?" sorusuna, "Bu Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelmedi ama konuyu yakinen takip ediyoruz. Artvinli hemşehrilerimiz rahat olsunlar yani biz hükümet olarak çevreye karşı en ufak bir zarar verilmemesi için her türlü tedbiri alırız. Bu çerçevede ÇED raporlarında da bildiğim kadarıyla buradaki maden ocağının kapalı bir ocak olarak faaliyette bulunması için izin verilmiştir yani çevreye zarar vermeyecek bir şekilde bu faaliyetleri yapması için izin verilmiştir. Türkiye’nin yeraltı, yer üstü kaynaklarını çok iyi kullanabilmesi lazım, Türkiye’nin enerji alanında son derece ciddi şekilde atılımlar yapması lazım. Türkiye’nin madencilik alanında da elindeki bütün imkanları kullanması lazım. Bu bir terazidir. Terazinin bir kefesinde Türkiye’nin madenlerini iyi kullanabilmesi, ekonomik olarak bunlardan iyi istifade edebilmesi, kefenin diğer tarafında ise bütün bunları yaparken çevreye zarar verilmemesi. Bu dengenin sağlanacak olmasından hiç kimsenin şüphe etmemesini arzu ederiz. Burada hükümet olarak bu dengeyi sağlayacağız, sadece Cerattepe özelinde söylemiyorum genel olarak Türkiye her türlü madeninden istifade edecek, yeraltı, yer üstü imkanlarını sağlayacak, buralardan istifade edecek ama bunu yaparken de doğaya zarar vermeyecek tedbirlerle bunların üretilmesini sağlayacak" yanıtını verdi.
ABD İLE RUSYA’NIN SURİYE’DE ATEŞKES SAĞLANMASI KONUSUNDA ANLAŞMASI
ABD ile Rusya’nın Suriye’de ateşkesin sağlanması konusunda anlaştığı ve ateşkesin 27 Şubat gece yarısından sonra yürürlüğe gireceği yönündeki haberlere ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Öncelikle ateşkesin sağlanacak olmasını olumlu karşıladığımızı ifade ederim. Önceki ateşkeslere benzemez, ümit ederiz ki uygulama kabiliyeti olan bir ateşkes olur. Bu anlaşmaya göre 6 aylık bir süre müzakere süresi öngörülmektedir. 6 aylık süre içerisinde bir tarafta rejim oturacak diğer tarafta muhalif güçler oturacaktır. Ondan sonraki 18 ayda da geçici hükümet kurularak bu geçici hükümetle ülkenin bir seçime götürülmesi ve demokratik süreçlerin uygulanması öngörülmektedir. Ümit ederiz ki bu süreçler doğru bir şekilde işler. Bizim buradaki hassasiyetimiz şudur, ateşkes üzerinde DAEŞ ve benzeri bazı örgütler dışarıda bırakılacak. Yani bundan sonra ABD ve Rusya başta olmak üzere uluslararası camia Suriye toprakları üzerindeki ana düşman olarak, ortak hedef olarak DAEŞ’i öngörecek. Ümit ederiz ki Rusya’nın ’DAEŞ’e karşı mücadele ediyoruz’ anlayışı içinde, o görüntü içerisinde bundan sonraki bu 6 aylık müzakere sürecinde de uçaklarını kaldırıp oradaki sivil, masum insanları öldürmemesini temenni ediyoruz."
"YETER ARTIK, FİLLER TEPİŞİYOR OLAN ÇİMENLERE OLUYOR"
Kurtulmuş, Rus uçaklarının Suriye üzerinde Eylül ayından bu yana 8 bine yakın sorti yaptığını ve bu saldırılarda yüzde 90’ı ılımlı muhalifler ve sivillerin üzerine bombalar atıldığına dikkat çekti. Rusya’nın hava saldırılarında sadece yüzde 10’luk bir kısmında DAEŞ hedeflerini vurduğunu belirten Kurtulmuş, "Dolayısıyla burada uluslararası camianın samimi olması lazım. Yeter artık olan hani filler tepişiyor olan çimenlere oluyor, 450 bin masum Suriyeli öldü. Sarin gazları kullanıldı dünyanın kılı kıpırdamadı, misket bombaları atıldı dünyanın kılı kıpırdamadı. Bütün bunlara rağmen gelinen noktayı olumlu karşılıyoruz. Bir ateşkesin ilan ediliyor olması, bir ateşkes sürecinin başlamış olması bizim açımızdan da olumludur. Ümit ederiz ki bu ateşkes olumlu bir şekilde devam eder. Ateşkes devam ederken birileri uçaklarını kaldırarak sivil, masum insanları vurmaya kalkmazlar. Ve inşallah bu 6 aylık müzakereler sonucunda da Suriye’deki bütün ilgili unsurlar, Suriye’nin bütün ılımlı unsurları da dahil olmak üzere Suriye’nin bundan sonraki yeniden inşası sürecinde yer alır. Yine ümit ediyoruz ki bundan sonraki süreçte halkına karşı suç işlemiş olanlar Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olmazlar" ifadelerini kullandı.
6 aylık bir süre içerisinde müzakerelerin yürütüleceğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"ABD ile Rusya arasında da Suriye’nin geleceğine ilişkin farklı fikirlerin olduğunu biliyoruz. Rusya ve İran Esad rejiminin ve Esed rejiminin aktörlerinin devam etmesinden yana olduğunu da biliyoruz. Biz, Avrupa Birliği üyeleri ve ABD’nin de Esad’sız bir Suriye, daha doğrusu halkına zulmetmiş olan bu rejimin unsurlarının yer almadığı bir Suriye yönünde kanaatleri olduğunu biliyoruz. Süreci belirleyecek olan ateşkesin düzgün bir şekilde devam etmesinden sonra 6 aylık müzakere sürecidir. Ümit ederiz ki 6 aylık müzakere sonrasında oluşacak bir geçiş hükümeti için olumlu adımlar atılır ve Suriye halkı 2011 yılının Nisan ayından beri yaşadığı bu derin acı ve kahırları sonlandırmış olur. Yine ümit ederiz ki Suriye’de barışın bütün unsurlarıyla birlikte gelmesiyle şu anda 8 milyona yakın yurt dışında yaşayan Suriyeliler de kendi ülkelerine, şehirlerine, kasabalarına dönme imkanına kavuşurlar."
"YASA DIŞI GÖÇMENLERE İLİŞKİN TEDBİRLERİMİZ ARTIRILMIŞ VAZİYETTE"
Yasa dışı göçmenlerin yakalanması konusunda ise Kurtulmuş, "Ortada çok büyük rakamlar var. 146 bin kişi 2015 yılında yakalanmış. Bu son tedbirlerimizle sürekli olarak yakalanan insanların sayısında artış var. Bu, yasa dışı göçün de bize gösteriyor, insanlar daha çok yakalanıyorlar. Çok daha tedbirlerimiz artırılmış vaziyettedir. Ege’de, Akdeniz’de yasa dışı göçmenlere karşı çok daha etkin bir mücadelenin içine girmiş bulunuyoruz" dedi.
GALATASARAY-TRABZONSPOR KARŞILAŞMASI
Olaylı Galatasaray-Trabzonspor maçını değerlendiren Kurtulmuş, "Özetlerini izledim, maçın tamamını izlemedim ama bir felaketti, bir kabus gibi bir şeydi. Yani bir hakem bu kadar sistematik olarak nasıl hata yapar ben şahsen bunu anlamadım. Neredeyse özetlerde gördüğüm pozisyonların hiçbirisi doğru verilmiş kararlar değildi, herhalde Merkez Hakem Kurulu gerekeni yapacaktır diye düşünüyorum. Trabzonspor’a geçmiş olsun ama Galatasaray’a da geçmiş olsun. Bu kadar yanlış kararlar sonucu alınmış bir galibiyeti herhalde Galatasaray camiasını da memnun etmemiştir" ifadelerini kullandı.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. 8.5 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, Ankara saldırısını gerçekleştiren zanlıya ilişkin iddialar hatırlatılarak, "Son durum nedir, isim konusunda netleştirilen bir şey var mı?" sorusu üzerine, "Biz hükümet adına resmi açıklamayı yaparken elimizdeki net bilgilerle hareket ederiz, dolayısıyla her açıklamamızın, söylediğimiz her sözün kamuoyunu bilgilendirme bakımından bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket ederiz. Olayın ilk gerçekleştiği anda kendi ortaya koyduğu, ibraz ettiği kimlik bilgileri bakımından biliyorsunuz bir baş parmak ve bir el bulundu patlama yerinde. Buradaki parmak izlerinden şahsın kimlik bilgileri o şekilde tespit edildi. Yani Mardin’den 2014 yılı yaz ayında girdiği, daha evvel PYD bölgesinden Türkiye’ye giriş yaptığı, PYD bölgesinde, orada bulunduğu ve oradan geldiği çok açık net olan bir durumla karşı karşıyayız. Bizim elimizdeki bilgi buydu olay anında ve olay sonrasındaki araştırmalar sırasında. Bu kişinin aslında isminin başka bir isim olup olmadığı şu anda devam etmekte tahkikat çerçevesinde tahkikatı yapan savcılığın görev alanı içerisindedir. Savcılığa bu bizim de bilgilerimiz, kimlik bilgilerinin teyit edilmesi bakımından DNA testleri yapıldı, savcılık bununla ilgili resmi açıklamayı yapacaktır" karşılığını verdi.
"CANLI BOMBANIN GERÇEK KİMLİĞİ DNA TESTİNDEN SONRA NETLEŞİR"
"Sonuçta net olan şey şudur, bu bombayı patlatan kişi PYD bölgesinden girmiştir" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Arabanın temin edilmesi, İzmir’den kiralanması arkasından İstanbul’a götürülmesi, oradan Diyarbakır kırsalına götürülmesi, oradan tekrar Ankara’ya getirilerek burada bu bombayı patlatan kişiye teslim edilmesi... Bütün bunlar ondan sonraki soruşturma safhasında açıkça ortaya konulmuştur. Yaklaşık 20’nin üzerinde kişi gözaltına alınmıştır, bunların içerisinde bir kısmı da tutuklanmıştır. Dolayısıyla emniyet bakımından olayın işleyişi, serüveni aradaki ilişkiler itibarıyla Sayın İçişleri Bakanımızın da açıkladığı gibi aşağı yukarı olayın bütün yönleriyle safahatı ortadadır. Ancak ölen canlı bombanın gerçek kimliği, yapılan DNA testlerinden sonra netleşir, netleşmez bunu da kamuoyuyla paylaşırız. Dediğim gibi biz net bilgi üzerinden görüşlerimizi ifade ederiz. Şu anda soruşturma savcılık tarafından devam ettiriliyor. İsmi başka bir şey olabilir, isminin başka bir isim olması meselenin gerçeğini değiştirmez. Tekraren söylüyorum, bu kişi PYD bölgesinden Türkiye’ye giriş yapmış, kendisini ibraz ettiği kimlikle bu şekilde Türkiye’de kayıt altına alınmış ve bu kimliğe bağlı olan kişinin işbirliği içerisinde olduğu bir zincir içerisinde de eylem PYD/PKK bağlantılı olarak ortaya konulmuştur. Eğer böylesine bir saptırma da söz konusuysa bu eylemin bir kere daha ne kadar art niyetli olduğunu ortaya koyar, ne kadar hesaplı kitaplı olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla bizim resmi bilgileri bu anlamda netleştikçe ortaya koymak gibi bir sorumluluğumuz var."
YENİ GÜVENLİK KONSEPTİ
Yeni güvenlik konsepti kapsamında ortaya konulacak somut önlemlerin neler olduğu ve TBMM’de milletvekili odalarının farklı yerlere taşınmasının gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Türkiye, Ankara saldırısı da gösterdi ki çok ciddi bir şekilde terör saldırısıyla karşı karşıyadır. Planlı, art niyetli, arkasında birçok desteklerin olduğu, bu desteklerin sadece eleman desteği değil, sadece silah ve mühimmat desteği değil, öyle görülüyor ki istihbarat desteklerinin de olduğu son derece kapsamlı bir terör dalgasıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Maalesef Suruç, Ankara Garı, İstanbul Sultanahmet ve en son Ankara’da tekrar olan bu patlamalar bu gerçeği çok iyi anlamamızı gerektiriyor. Terörle mücadelede hiçbir detay atlanmadan bütün bu detayların son derece ciddi bir koordinasyonla uygulanması şart" ifadelerini kullandı.
Fransa ve ABD gibi ülkelerde de terör olayları yaşandığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bizim esas bir numaralı meselemiz, terörle mücadelede ulusal birliği sağlamamızdır. Bunun için bütün herkesin, medyanın, vatandaşlarımızın, kamu kurum ve kuruluşlarımızı yönetenlerin aynı şekilde siyasilerin, farklı kanaatlerde olan herkesin ortak bir tek kanaati olması lazım. Terör hainliktir, terörü yapmak hainliktir, terör odakları şer odaklarıdır ve bütün bu terör örgütleri adı ne olursa olsun hepsi bu milletin düşmanıdır. Dolayısıyla burada hepimizin bir ortak çizgide buluşmak mecburiyetimiz var. Ondan sonra terör karşı şöyle bir tedbir alınır, böyle bir tedbir alınır. Kimin ne tedbiri almakla ilgili fikri varsa bunu ortaya koyar ama bir toplantı yapıldı, uzun, son derece önemli bir toplantı yapıldı. Sadece Ankara için değil bütün illerimiz için genel güvenlik konseptinin dışında o illere özel güvenlik konseptleri üzerine çok derin tartışmalar, müzakereler yapıldı. Ayrıca tabii ki Ankara Valiliği’ndeki toplantıda ana gündem Ankara olduğu için burada belli konular görüşüldü."
"GEREKLİ TEDBİRLERİ ALACAĞIZ"
"Ankara’da ’Niye teröre karşı tedbirlerimizi artırmalıyız?’ derken soruyu bir de şöyle sormak lazım, Ankara’da niye hem de Merasim Sokak’ta niye bu saldırıyı düzenlediler? Bütün millete, 78 milyona gözdağı vermek için, Türkiye’yi terörle mücadele edemez göstermek için böyle bir saldırıyı yaptılar" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Şimdi biz de Türkiye’yi terörle mücadelede son derece başarılı bir ülke olarak inşallah Ankara’da gerekli tedbirlerimizi alacağız. Bunun içerisinde korunması öncelikli olan binalar tabii ki var, korunması öncelikli olan şahıslar tabii ki bunlar da var ama bütün bunların hepsi teferruattır. Teröre karşı önlemlerin görünür olması, görünür olmaması bunların hepsi teknik meseledir, aslolan mesele devletin kurum ve kuruluşları bütün bu tedbirleri alırken vatandaşlarımızın tamamının bu konuda duyarlı olmasıdır. Duyarlılık önce bu konudaki bir milli birliği sağlamamızı gerektiriyor, ikincisi ola ki teröre karşı alınan tedbirlerin bir kısmı vatandaşlarımız bakımından da ilave tedbirler ve ilave sorumluluklar gerektirir. Dolayısıyla burada el birliği içerisinde terör örgütlerinin hiçbir şekilde bundan sonra eylem yapmasına imkan sağlamayacak, onların zeminlerini daraltacak her türlü tedbiri alacağız. Burada aslolan vatandaşımızın esenlik içinde yaşamasını sağlamaktır."
CERATTEPE’DE YAŞANAN GERİLİM
Kurtulmuş’a, Artvin Cerattepe’de açılması planlanan maden sahasıyla ilgili yöre halkının direnişi hatırlatılarak, "Bakanlar Kurulu bir şekilde bu olaya dahil olacak mı?" sorusuna, "Bu Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelmedi ama konuyu yakinen takip ediyoruz. Artvinli hemşehrilerimiz rahat olsunlar yani biz hükümet olarak çevreye karşı en ufak bir zarar verilmemesi için her türlü tedbiri alırız. Bu çerçevede ÇED raporlarında da bildiğim kadarıyla buradaki maden ocağının kapalı bir ocak olarak faaliyette bulunması için izin verilmiştir yani çevreye zarar vermeyecek bir şekilde bu faaliyetleri yapması için izin verilmiştir. Türkiye’nin yeraltı, yer üstü kaynaklarını çok iyi kullanabilmesi lazım, Türkiye’nin enerji alanında son derece ciddi şekilde atılımlar yapması lazım. Türkiye’nin madencilik alanında da elindeki bütün imkanları kullanması lazım. Bu bir terazidir. Terazinin bir kefesinde Türkiye’nin madenlerini iyi kullanabilmesi, ekonomik olarak bunlardan iyi istifade edebilmesi, kefenin diğer tarafında ise bütün bunları yaparken çevreye zarar verilmemesi. Bu dengenin sağlanacak olmasından hiç kimsenin şüphe etmemesini arzu ederiz. Burada hükümet olarak bu dengeyi sağlayacağız, sadece Cerattepe özelinde söylemiyorum genel olarak Türkiye her türlü madeninden istifade edecek, yeraltı, yer üstü imkanlarını sağlayacak, buralardan istifade edecek ama bunu yaparken de doğaya zarar vermeyecek tedbirlerle bunların üretilmesini sağlayacak" yanıtını verdi.
ABD İLE RUSYA’NIN SURİYE’DE ATEŞKES SAĞLANMASI KONUSUNDA ANLAŞMASI
ABD ile Rusya’nın Suriye’de ateşkesin sağlanması konusunda anlaştığı ve ateşkesin 27 Şubat gece yarısından sonra yürürlüğe gireceği yönündeki haberlere ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Öncelikle ateşkesin sağlanacak olmasını olumlu karşıladığımızı ifade ederim. Önceki ateşkeslere benzemez, ümit ederiz ki uygulama kabiliyeti olan bir ateşkes olur. Bu anlaşmaya göre 6 aylık bir süre müzakere süresi öngörülmektedir. 6 aylık süre içerisinde bir tarafta rejim oturacak diğer tarafta muhalif güçler oturacaktır. Ondan sonraki 18 ayda da geçici hükümet kurularak bu geçici hükümetle ülkenin bir seçime götürülmesi ve demokratik süreçlerin uygulanması öngörülmektedir. Ümit ederiz ki bu süreçler doğru bir şekilde işler. Bizim buradaki hassasiyetimiz şudur, ateşkes üzerinde DAEŞ ve benzeri bazı örgütler dışarıda bırakılacak. Yani bundan sonra ABD ve Rusya başta olmak üzere uluslararası camia Suriye toprakları üzerindeki ana düşman olarak, ortak hedef olarak DAEŞ’i öngörecek. Ümit ederiz ki Rusya’nın ’DAEŞ’e karşı mücadele ediyoruz’ anlayışı içinde, o görüntü içerisinde bundan sonraki bu 6 aylık müzakere sürecinde de uçaklarını kaldırıp oradaki sivil, masum insanları öldürmemesini temenni ediyoruz."
"YETER ARTIK, FİLLER TEPİŞİYOR OLAN ÇİMENLERE OLUYOR"
Kurtulmuş, Rus uçaklarının Suriye üzerinde Eylül ayından bu yana 8 bine yakın sorti yaptığını ve bu saldırılarda yüzde 90’ı ılımlı muhalifler ve sivillerin üzerine bombalar atıldığına dikkat çekti. Rusya’nın hava saldırılarında sadece yüzde 10’luk bir kısmında DAEŞ hedeflerini vurduğunu belirten Kurtulmuş, "Dolayısıyla burada uluslararası camianın samimi olması lazım. Yeter artık olan hani filler tepişiyor olan çimenlere oluyor, 450 bin masum Suriyeli öldü. Sarin gazları kullanıldı dünyanın kılı kıpırdamadı, misket bombaları atıldı dünyanın kılı kıpırdamadı. Bütün bunlara rağmen gelinen noktayı olumlu karşılıyoruz. Bir ateşkesin ilan ediliyor olması, bir ateşkes sürecinin başlamış olması bizim açımızdan da olumludur. Ümit ederiz ki bu ateşkes olumlu bir şekilde devam eder. Ateşkes devam ederken birileri uçaklarını kaldırarak sivil, masum insanları vurmaya kalkmazlar. Ve inşallah bu 6 aylık müzakereler sonucunda da Suriye’deki bütün ilgili unsurlar, Suriye’nin bütün ılımlı unsurları da dahil olmak üzere Suriye’nin bundan sonraki yeniden inşası sürecinde yer alır. Yine ümit ediyoruz ki bundan sonraki süreçte halkına karşı suç işlemiş olanlar Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olmazlar" ifadelerini kullandı.
6 aylık bir süre içerisinde müzakerelerin yürütüleceğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"ABD ile Rusya arasında da Suriye’nin geleceğine ilişkin farklı fikirlerin olduğunu biliyoruz. Rusya ve İran Esad rejiminin ve Esed rejiminin aktörlerinin devam etmesinden yana olduğunu da biliyoruz. Biz, Avrupa Birliği üyeleri ve ABD’nin de Esad’sız bir Suriye, daha doğrusu halkına zulmetmiş olan bu rejimin unsurlarının yer almadığı bir Suriye yönünde kanaatleri olduğunu biliyoruz. Süreci belirleyecek olan ateşkesin düzgün bir şekilde devam etmesinden sonra 6 aylık müzakere sürecidir. Ümit ederiz ki 6 aylık müzakere sonrasında oluşacak bir geçiş hükümeti için olumlu adımlar atılır ve Suriye halkı 2011 yılının Nisan ayından beri yaşadığı bu derin acı ve kahırları sonlandırmış olur. Yine ümit ederiz ki Suriye’de barışın bütün unsurlarıyla birlikte gelmesiyle şu anda 8 milyona yakın yurt dışında yaşayan Suriyeliler de kendi ülkelerine, şehirlerine, kasabalarına dönme imkanına kavuşurlar."
"YASA DIŞI GÖÇMENLERE İLİŞKİN TEDBİRLERİMİZ ARTIRILMIŞ VAZİYETTE"
Yasa dışı göçmenlerin yakalanması konusunda ise Kurtulmuş, "Ortada çok büyük rakamlar var. 146 bin kişi 2015 yılında yakalanmış. Bu son tedbirlerimizle sürekli olarak yakalanan insanların sayısında artış var. Bu, yasa dışı göçün de bize gösteriyor, insanlar daha çok yakalanıyorlar. Çok daha tedbirlerimiz artırılmış vaziyettedir. Ege’de, Akdeniz’de yasa dışı göçmenlere karşı çok daha etkin bir mücadelenin içine girmiş bulunuyoruz" dedi.
GALATASARAY-TRABZONSPOR KARŞILAŞMASI
Olaylı Galatasaray-Trabzonspor maçını değerlendiren Kurtulmuş, "Özetlerini izledim, maçın tamamını izlemedim ama bir felaketti, bir kabus gibi bir şeydi. Yani bir hakem bu kadar sistematik olarak nasıl hata yapar ben şahsen bunu anlamadım. Neredeyse özetlerde gördüğüm pozisyonların hiçbirisi doğru verilmiş kararlar değildi, herhalde Merkez Hakem Kurulu gerekeni yapacaktır diye düşünüyorum. Trabzonspor’a geçmiş olsun ama Galatasaray’a da geçmiş olsun. Bu kadar yanlış kararlar sonucu alınmış bir galibiyeti herhalde Galatasaray camiasını da memnun etmemiştir" ifadelerini kullandı.
(İHA)