staİnbul
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CNN Türk'te Hafta Sonu programında gazeteci Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
ABD seçimlerinin yaklaştığı hatırlatılan Kurtulmuş, Türkiye olarak başka bir ülkedeki seçimin nasıl seyredeceği, kimin kazanacağı ya da seçimde kazanan taraflardan birisiyle ilgili taraf tutmak gibi bir pozisyon içerisinde asla olmayacaklarını ancak seçimleri çok yakından takip ettiklerini ifade etti.
Türkiye'nin büyük ve bağımsız bir devlet olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "A planımız da B planımız da hazırdır. Sanki Türkiye'nin bundan sonra uluslararası alanda atacağı adımlar Amerikan seçimlerinin seyrine göre değişecekmiş gibi yorumlar oluyor. Bunlar doğru değildir. Biz bu anlamda seçimleri takip eder. Sonrasındaki senaryoların nasıl gelişeceğine dair de bütün hazırlıklarımızı yapmış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'ye, Amerika'dan kampanya sırasında çok yoğun ve haddi aşan eleştiriler geldi. Onlara da gerekli cevapları verdik. Türkiye'nin bir şekilde Amerikan seçim kampanyasının malzemesi yapılmasına müsaade etmedik." diye konuştu.
S400 meselesi
Kurtulmuş, "ABD'nin S400 tepkileri devam eder ve yaptırım kararı alınırsa Türkiye buna nasıl bir yanıt verir?" sorusu üzerine, S400 meselesinin bir zorunluluk olarak bu noktaya geldiğini, bu işin bu noktaya gelmesindeki temel nedenin de ABD'deki politika yapıcılarının tutumları olduğunu söyledi.
Türkiye'nin hava savunma sistemine ihtiyacı olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu ihtiyacı ya NATO çerçevesinde müttefikimiz olan ABD'den ya da diğerlerinden bir şekilde temin edeceğiz. Yıllardır kapısında bekliyorsunuz 'Hayır, ben size vermem.' 'Niye vermezsin?' 'Bir takım politik ve Türkiye karşıtı mülahazalarla vermem. Senatodan, komisyondan geçmez.' gibi mazeretlerle. Sen vermezsen bunu biz temin etmek zorundayız. Hava savunma ihtiyacımızın gerekli bir şartı olarak Türkiye S400'lere yöneldi. Dolayısıyla işi bu noktaya getiren ABD'nin Türkiye'ye karşı hava savunma sistemleri konusundaki katı ve tutucu tavrıdır. Bunun arkasında belki şundan da endişe ediyor olabilir birileri. Türkiye Allah'ın izniyle milli savunma sanayiindeki bu çıkışı, istikrarı ve bağımsızlık konusundaki kararlılığını sürdürdükçe hava savunma sistemleri içerisinde belki de orta vadede kendi savunma sistemlerini, nasıl atak helikopterlerini, tanklarını, SİHA'larını, İHA'larını yapabilir noktaya geldiyse diğer alanlarda da Türkiye hava savunma sistemimizi kurabilecek bir noktaya gelecek. Bunu da görüyorlar. Bunun vermiş olduğu bir telaş da olabilir."
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Türkiye'nin önceden bir şekilde hizaya getirilmek istenen bir ülke olabildiğini ama artık yeni Türkiye'de böyle bir şeyin söz konusu olmadığını dile getirerek, "Türkiye kendi kararlarını veriyor. Türkiye için Amerika ve Avrupa'yla ilişkiler neyse Rusya, Çin' ve diğer ülkelerle de ilişkiler aynıdır. Türkiye bunları eşit önemde görüyor ve kendi egemen çıkarları neyi gerektiriyorsa ona göre hareket ediyor. Bunu yaparken de bütün ittifaklarımıza bağlılığımız konusunda en ufak bir tereddüdü ortaya koymuyoruz. Eğer birileri illa bir eksen meselesi üzerinden konuşuyorlarsa bizim hep söylediğimiz şey şudur. Türkiye'nin bir tane ekseni vardır, o da kendi eksenidir. Türkiye kendi gücü, geleceği, milletinin refahı ve bu bölgedeki yeni oluşacak dünya denklemleri içerisinde çok güçlü bir şekilde yer alma kararlılığını sürdürecektir." şeklinde konuştu.
"Bizim tarafımızdan bilinen bir güvenlik endişesi yoktur"
ABD'nin güvenlik gerekçesiyle Türkiye'deki diplomatik konsolosluk faaliyetlerini durdurma kararı aldığının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Böyle bir tehdit algısı ve bizim tarafımızda olmayan bir bilgi varsa bunu paylaşmaları gerekir. Dostluk bunu gerektirir. Bunun Türkiye'ye karşı belki bir takım manipülatif adımların hızlandırılmasıyla ilgili bir karar olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.
Numan Kurtulmuş, "S400'le alakalı ya da son dönemdeki gelişmelerle ilgili olabilir mi?" sorusuna, "Olabilir. Türkiye'yi belli konularda köşeye sıkıştırmak için atılmış bir adım olabilir. Bir karşılığı yok. Bundan çok kısa bir süre içerisinde vazgeçeceklerini tahmin ediyoruz. Bizim tarafımızdan bilinen bir güvenlik endişesi yoktur." yanıtını verdi.
Doğu Akdeniz meselesi
Türkiye'nin etrafında çok derin meselelerin olduğunu belirten Kurtulmuş, Suriye'deki iş savaş ve terör, Doğu Akdeniz meselesi, Libya'yla ilişkiler ve Azerbaycan-Ermenistan çatışmasını hatırlatarak, "Bütün bunların hepsinde Türkiye'nin şöyle bir avantajı var. Biz pozisyonumuzu dosta düşman ilan ediyoruz. Bu ilan ettiğimiz pozisyon bakımından da konunun muhatabı olan Amerikalılarla da Ruslarla da Avrupa Birliği'ndeki (AB) ülkeler ya da AB'nin kurumsal kimliğiyle de aynı şeyleri konuşuyoruz." ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Türkiye'nin Doğu Akdeniz meselesindeki tavrının sorulması üzerine ise şunları söyledi:
"Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin tavrı, tarzı çok açıktır. Türkiye, Doğu Akdeniz'in bir çatışma, gerilim ve savaş bölgesi olmasını asla istemiyor. Türkiye Doğu Akdeniz'in bir barış ve esenlik denizi olmasından yana. Türkiye bunu yaparken de Doğu Akdeniz'de hiçkimsenin hakkına, hukukuna tecavüz etmeyeceği gibi hiçbir ülkenin de kendi hakkına, hukukuna tecavüz etmesine müsaade etmeyeceğini ilan ediyor. Yani ne bizim bir ülkenin bir karış toprağında gözümüz var ne de bir damla petrolünde ya da bir gram doğal gazında gözümüz var. Hiç kimsenin ne Türkiye'nin ne de Kuzey Kıbrıslı soydaşlarımızın haklarını gaspetmesine ya da bu hakları bizim kullanmamız için hareket etmemize mani olmasına müsaade etmeyiz."
Kurtulmuş, "Doğu Akdeniz'de çatışma riskini yükselten bir ortam var mı?" sorusunu, "Hiç şüphesiz bir gerilim var ama bunun bir çatışmaya dönmeyeceğini düşünüyorum. Kaldı ki Doğu Akdeniz içinde saydığımız diğer bölgelerle ilgili gelişmelerde de gerilimin tarafı Türkiye değildir. Doğu Akdeniz'deki gerilimi artıran biz değiliz. Aynı şekilde Suriye'de meselenin sebebi Türkiye değildir. Oraya PKK'yı, PYD'yi, DEAŞ'ı yerleştiren, onlarla ilişkiler içerisinde olan da Türkiye değildir. Bu gerilimlerin hiçbirisinin sebebi Türkiye değildir. Türkiye bu gerilimlerin hepsiyle baş edebilecek güce, kuvvete, kudrete ve kararlılığa sahiptir." diye yanıtladı.
"Karabağ meselesinin de çözülmesini isteselerdi bir günde çözerlerdi"
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Azerbaycan-Ermenistan çatışmasına yönelik değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Keşke Amerikan Dışişleri Bakanı, 33 yıldır devam eden Ermenistan'ın Karabağ işgaliyle ilgili de tarafsız bir şey söylemiş olsaydı. Bazı ülkeler o kadar çok bu konuda taraf oluyorlar ki taraf olanların nasıl tarafsızlık rolü oynamaları mümkün. Minsk üçlüsü niye bu kadar senedir orada Karabağ'ın işgaliyle ilgili en ufak bir pozisyon almamış, adım atmamıştır. Emperyalistlerin şöyle bir tavrı vardır. Çekildikleri bütün bölgelerden Birinci Dünya Savaşı sonrasında imparatorluklar yıkıldıktan sonra çekilirken aynı taktiği İngilizler de Fransızlar da güttü. Neoemperyal dönemde de aynı taktikleri sürdürüyorlar. Çatışma ve gerilim alanlarını bırakıyorlar ki o bölgelere bir daha ellerini uzatabilsinler. Keşmir meselesi geleneksel bir meseledir. Kıbrıs aynı şekilde. Karabağ meselesinin de çözülmesini isteselerdi bir günde çözerlerdi. Maalesef burada bir çözümsüzlüğün ortaya çıkması, gerilimin olması emperyalist ülkelerin o bölgede Güney Kafkaslar ve Kafkasların genelinde yeri geldiğinde söz söyleyebilecekleri ve oraya doğru müdahale edebilecekleri bir imkanı sunduğunu düşünüyorlar. Bu geleneksel bir emperyalist tavırdır."
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Karabağ meselesinde herkesi tarafsız ve vicdan sahibi olmaya davet ederek, "Bir an için rolleri tersine çevirelim. Azerbaycan, Ermeni topraklarını 33 yıldır işgal etmiş olsa ve son dönemde de temmuz ayında başlayan o saldırılarda da durduk yerde Azerbaycan, Ermenistan'a saldırmış olsa ve bu saldırılar sırasında da kundaktaki bebekleri, yaşlı insanları öldürmüş olsa inanın bütün dünya Azerbaycan'ın başına yıkılırdı. Şimdi siz bu kadar açık tarafgir bir tutum içerisinde olacaksınız, ondan sonra Azerbaycan kendi göbeğini kesmeye kalktığında bir takım homurdanmalar ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
ABD'de Ermenistan'dan çok daha güçlü bir Ermeni lobisi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Ermeni lobisi her zaman hele hele böyle seçim zamanlarında ya da Amerika'daki politikacılar zor duruma düştüklerinde sarıldıkları can simitlerinden birisidir. Maalesef Ermeni lobisi ve Ermesi diasporası da Ermenistan, Azerbaycan arasındaki Karabağ'dan kaynaklanan bu sorunun çözülmemesi için o ülkelerdeki siyaseti zehirliyorlar. Bunun özel bir alanı olduğunu görmemiz lazım. Yabancı güçler bu bölgeye müdahale etmeyi bıraksınlar. Ermeni lobileri üzerinden bir takım Azerbaycan aleyhine olan siyasetlerini bıraksınlar. Azerbaycan ile Ermenistan'ın kendi aralarındaki meseleyi çok kısa bir sürede çözebileceği kanaatindeyim." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com