İstanbul
Kurşun kalem oyma sanatçısı Özcan, AA muhabirine, "kalem ucunda sanat" olarak tanımladığı uğraşının, yaklaşık 3 yıl önce şans eseri karşısına çıkan bir fotoğraf karesi ile başladığını söyledi.
Fotoğrafın ilgisini çekmesi nedeniyle "kalem ucundan minyatür heykel" sanatına başladığını ifade eden Özcan, yurt dışında sadece 4-5 sanatçının icra ettiği bu eserlere hayran olduğunu belirtti.
Özcan, geçmişi en fazla 20 yıla dayanan, Amerika'da doğan bu sanat ile tanıştıktan sonra kendisini geliştirmek için arayışa girdiğini anlattı.
Herhangi bir eğitim almadan kalemlerin ucuna çeşitli obje ve figürleri işlemeyi öğrendiğini aktaran Özcan, "Yurt dışında kalem oyma sanatı olarak bilinen ve ülkemizde 'kalem ucunda sanat' olarak ifade ettiğimiz bu akım, ABD'de yaşayan bir marangoz ustasının sokaktan topladığı kurşun kalemleri bir tür geri dönüşüm projesi gibi şekillendirmesiyle başlıyor. Şu an dünya çapında bu sanat akımını gerçekleştiren 4-5 isimden de biri olduğumu söyleyebilirim. ABD'deki sanatçıların eserini gördükten sonra araştırmaya başladım. Böylelikle denemeler yaparak son 5 yıldır da sanatımla ilgileniyorum. Bu sanat ülkemizde daha yeni yeni duyuluyor." diye konuştu.
Özcan, sanatının malzemesinin heykeltıraşların kullandığı kil, çamur, mermer veya ahşap olmadığını ifade etti.
Sadece bir kurşun kalemle yapılan eserlerini mikro ölçülerde ve mercek dahi kullanmadan ortaya çıkardığını, çıplak gözle hafif spot ışığı altında çalıştığını kaydeden Özcan, şöyle devam etti:
"Bu özel el sanatını icra eden ülkemizde çok çalışma ve araştırma yok. Herhangi bir eğitim şansı olmaksızın, kursa dahi gitmeden web üzerinden uzunca bir süre araştırmalar yaparak bu sanatın nasıl yapılabildiğini, örnek eser çalışmalarını, kullanılan aletlerin ne olduğunu sadece fotoğraflar üzerinden görerek öğrendim. Sanatımı kendi kendime keşfederek ilerlettim. Gerçekten sabır işi, inanın bir çizgi var başladığınızda. Belki 1-2 gün içinde vazgeçip defteri kapatanlar var ya da uğraşıp ona gönül verenler var. Ben gönül verenler tarafında olduğumu söylüyorum."
Nihat Özcan, minyatür ve üzerinde çok fazla emeğin olmasının kurşun kalem oyma sanatına ilgisini artırdığını, zoru başarmanın ayrı bir keyif olduğunu belirtti.
Bir eserin 7-10 gün sürdüğünü, bu sürecin 1-2 ayı da bulabildiğini aktaran Özcan, eserlerinin yapımı sırasında kalemin kırılması durumunda sürecin yeniden başladığını, bu nedenle çok büyük emek ve sabır gerektirdiğini bildirdi.
Sanatında ilerleme kaydettikten sonra eserlerinin 5 yıldır birçok yerde de sergilendiğini anlatan Özcan, "İnsanlar böyle bir akımının da var olduğunu gördü. İstanbul, İzmir ve Ankara'da sanat fuarlarında katıldım." dedi.
"Dünya çapında turneye çıkabilecek projelerim var"
"Kurşun kalem eğitim hayatımızın vazgeçilmeziydi." diyen Özcan, bu sanata başladıktan sonra kalemlere bakış açısının değiştiğini söyledi.
"Elime aldığım kurşun kalemin, bir yaşamı, ömrü ve ruhu var." şeklinde düşündüğünü dile getiren Özcan, "Sabırlı olduğumu biliyordum ama bu sanat akımına girdikten sonra aslında çok daha fazla sabırlı olduğumu keşfettim. İnanın çok daha hızlı şeyler düşünüyorsunuz. Çok fazla hayal gücünüz gelişiyor ve üç boyutlu bakış açısı kazanıyorsunuz. Zamanın kıymetini, sabretmeyi öğreniyorsunuz ve gerçekten emek vermenin ne olduğunu hissediyorsunuz." değerlendirmesini yaptı.
Sanatını gelecek kuşaklara da aktarmak istediğini, bu alanda bazı hedefleri olduğunu anlatan Özcan, "Dünya çapında turneye çıkabilecek ve bir Türk vatandaşının dünyada sesini duyurabilecek projelerim var. Kalem oyma sanatıyla yaptığım eserlerimin dünya çapındaki sergilerde yer almasını planlıyorum. Birçok ülkeyi gezecek sergi konseptini hedefliyorum. ABD'de bir menajerim var ama pandemi olduğu için projeler başlayamadı. Şu an da Türkiye'de sergi anlamında etkinliklerimi gerçekleştirmeye çalışacağım. Kalem oyma sanatıyla ilgili de bir eğitim kitabı yazmayı planlıyorum. Gelecekle ilgili çok fazla hayalim var ama bunun için zaman ve dünya çapında kendimi kanıtlayabilmek adına yerel desteklere ihtiyacım var." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com