TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, Küresel Ekonomik Beklentiler 2016 Toplantısı’nda küresel büyümenin bu sene beklenenin altında gerçekleştiğini dile getirdi.
Küresel Ekonomik Beklentiler 2016 toplantısı İstanbul’da gerçekleşti. Toplantı ,Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt’un konuşması ile başlarken, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Cansen Başaran-Symes’in ve diğer katılımcıların konuşması ile devam etti. Küresel büyümenin 2015 yılında da beklentilerin gerisinde kalmasının, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik faaliyetteki yavaşlamanın devam etmesinin ele alındığı toplantıda konuşan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran-Symes, “Merkez Bankası’nın izlediği politikaların başarısını Merkez Bankası’nın hedefleri doğrultusunda, yani enflasyon hedefini tutturması açısından değerlendirmek gerektiğini hep söylüyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, maalesef, enflasyon sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp, giderek yükselen bir trend izlemeye başladı. Aynı zamanda Merkez Bankası politikaları enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Enflasyon için hedef koymakla, para politikası olarak enflasyon hedeflemesi yapmak arasında fark var. Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hakim. Asla ulaşamayacağımız bir oranı mı hedefliyoruz? Yoksa bu hedefe ulaşmamız için gereken politikaların yapılmasının önünde engeller mi var? Samimi olarak söylemeliyim anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.
“SURİYE KONUSUNUN GİDEREK DERİNLEŞTİĞİNİ VE ÜLKEMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE DÜNYANIN BİRÇOK BÖLGESİNDE TERÖR OLAYLARININ ARTTIĞINI ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ”
TÜSİAD Başkanı Symes, konuşmasına “Küresel büyüme bu sene de beklenenin altında gerçekleşti. Çin ekonomisi yavaşlamaya devam ediyor. Suriye sorununun giderek derinleştiğini ve ülkemiz başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde terör olaylarının arttığını üzülerek görüyoruz. Jeopolitik riskler geçen yıla kıyasla çok daha artmış durumda. Son zamanlarda her sohbetin, en tedirgin edici, baş konusu bu” diye devam ederek terör konusundaki endişelerini de dile getirdi.
Konuşmasında petrol fiyatlarındaki düşüşten ve etkilerinden de bahseden Symes, “Düşük petrol fiyatları ise birçok ülkenin ekonomisinde hiç de tahmin etmediğimiz kadar istikrarı bozucu etki yapıyor, daralmaya neden oluyor. Uzun süre daha düşük seviyelerde kalacağı tahmin edilen fiyatlar yalnızca hammadde satarak sağlanan refahın sürdürülebilir olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizim de buradan kendi adımıza çıkarmamız gereken ders, sadece hammadde gelirine bağımlı ekonomilere dayanarak büyümemizi sürdürülebilir kılamayacağımız. Bu durumun çözümünün de petrol fiyatlarının tekrar yükselmesini beklemek olmadığı son derece aşikar. İş dünyamız, pazar çeşitliliğinin önemini bugünlerde her zamankinden daha fazla hissediyor. Küresel gelişmeler artık istisnasız tüm ekonomilerde arz yönlü önemli yapısal değişiklikler olmasını kaçınılmaz kılıyor” dedi.
“ÖNDE GELEN GELİŞEN ÜLKELER GRUBU YAVAŞLIYOR”
Symes, gelişen ülkelerdeki ekonomik sorunlardan bahsederek, “Dünya Bankası raporunda gerek petrol ihracatçılarının içinde bulunduğu durum gerekse gelişmekte olan ekonomilerdeki zayıf büyümenin diğer ülkelere yayılma etkisi kapsamlı olarak ele alınıyor. Sonuçlar oldukça çarpıcı. BRICS denilen, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan, önde gelen gelişen ülkeler grubu yavaşlıyor. Hindistan hariç gözlenen bu yavaşlamanın küresel ekonomiye yayılması bekleniyor. Dünya Bankası araştırmacıları BRICS grubunun büyümesinin 1 yüzde puan kadar düşmesi durumunda, diğer gelişmekte olan ülkelerde büyümenin ortalama 0,8 yüzde puan, küresel büyümenin ise 0,4 yüzde puan azalacağını tahmin ediyorlar. Bunlar bizleri etkileyecek oldukça yüksek oranlar. Gelişen ülkelerin küresel ekonomide giderek daha büyük bir yer kapladığına ve bu piyasaların sağlıklı olmasının küresel istikrar için giderek daha önemli olduğuna şahit oluyoruz. Ancak küreselleşmeyi ne kadar anlayabildik, gittikçe serbestleşen sermaye ve küreselleşen ekonominin gerektirdiği denetim ve düzenleme mekanizmalarını kurmayı başarabildik mi? Dünyadaki aktörler küresel ölçekte politika yapma kabiliyetine sahip mi? Bu son kriz belki de bize aslında ne kadar az şey bildiğimizi gösterdi, mevcut uluslararası kurumların ne kadar dar bir politika alanına sahip olduğunu gün yüzüne çıkardı” dedi. Symes konuşmasında 2016 yılında Türkiye’yi zor bir dönem beklediğine de dikkat çekti. Toplantı diğer katılımcıların konuşmalarıyla devam etti.
(İHA)
Küresel Ekonomik Beklentiler 2016 toplantısı İstanbul’da gerçekleşti. Toplantı ,Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt’un konuşması ile başlarken, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Cansen Başaran-Symes’in ve diğer katılımcıların konuşması ile devam etti. Küresel büyümenin 2015 yılında da beklentilerin gerisinde kalmasının, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik faaliyetteki yavaşlamanın devam etmesinin ele alındığı toplantıda konuşan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran-Symes, “Merkez Bankası’nın izlediği politikaların başarısını Merkez Bankası’nın hedefleri doğrultusunda, yani enflasyon hedefini tutturması açısından değerlendirmek gerektiğini hep söylüyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, maalesef, enflasyon sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp, giderek yükselen bir trend izlemeye başladı. Aynı zamanda Merkez Bankası politikaları enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Enflasyon için hedef koymakla, para politikası olarak enflasyon hedeflemesi yapmak arasında fark var. Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hakim. Asla ulaşamayacağımız bir oranı mı hedefliyoruz? Yoksa bu hedefe ulaşmamız için gereken politikaların yapılmasının önünde engeller mi var? Samimi olarak söylemeliyim anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.
“SURİYE KONUSUNUN GİDEREK DERİNLEŞTİĞİNİ VE ÜLKEMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE DÜNYANIN BİRÇOK BÖLGESİNDE TERÖR OLAYLARININ ARTTIĞINI ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ”
TÜSİAD Başkanı Symes, konuşmasına “Küresel büyüme bu sene de beklenenin altında gerçekleşti. Çin ekonomisi yavaşlamaya devam ediyor. Suriye sorununun giderek derinleştiğini ve ülkemiz başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde terör olaylarının arttığını üzülerek görüyoruz. Jeopolitik riskler geçen yıla kıyasla çok daha artmış durumda. Son zamanlarda her sohbetin, en tedirgin edici, baş konusu bu” diye devam ederek terör konusundaki endişelerini de dile getirdi.
Konuşmasında petrol fiyatlarındaki düşüşten ve etkilerinden de bahseden Symes, “Düşük petrol fiyatları ise birçok ülkenin ekonomisinde hiç de tahmin etmediğimiz kadar istikrarı bozucu etki yapıyor, daralmaya neden oluyor. Uzun süre daha düşük seviyelerde kalacağı tahmin edilen fiyatlar yalnızca hammadde satarak sağlanan refahın sürdürülebilir olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizim de buradan kendi adımıza çıkarmamız gereken ders, sadece hammadde gelirine bağımlı ekonomilere dayanarak büyümemizi sürdürülebilir kılamayacağımız. Bu durumun çözümünün de petrol fiyatlarının tekrar yükselmesini beklemek olmadığı son derece aşikar. İş dünyamız, pazar çeşitliliğinin önemini bugünlerde her zamankinden daha fazla hissediyor. Küresel gelişmeler artık istisnasız tüm ekonomilerde arz yönlü önemli yapısal değişiklikler olmasını kaçınılmaz kılıyor” dedi.
“ÖNDE GELEN GELİŞEN ÜLKELER GRUBU YAVAŞLIYOR”
Symes, gelişen ülkelerdeki ekonomik sorunlardan bahsederek, “Dünya Bankası raporunda gerek petrol ihracatçılarının içinde bulunduğu durum gerekse gelişmekte olan ekonomilerdeki zayıf büyümenin diğer ülkelere yayılma etkisi kapsamlı olarak ele alınıyor. Sonuçlar oldukça çarpıcı. BRICS denilen, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan, önde gelen gelişen ülkeler grubu yavaşlıyor. Hindistan hariç gözlenen bu yavaşlamanın küresel ekonomiye yayılması bekleniyor. Dünya Bankası araştırmacıları BRICS grubunun büyümesinin 1 yüzde puan kadar düşmesi durumunda, diğer gelişmekte olan ülkelerde büyümenin ortalama 0,8 yüzde puan, küresel büyümenin ise 0,4 yüzde puan azalacağını tahmin ediyorlar. Bunlar bizleri etkileyecek oldukça yüksek oranlar. Gelişen ülkelerin küresel ekonomide giderek daha büyük bir yer kapladığına ve bu piyasaların sağlıklı olmasının küresel istikrar için giderek daha önemli olduğuna şahit oluyoruz. Ancak küreselleşmeyi ne kadar anlayabildik, gittikçe serbestleşen sermaye ve küreselleşen ekonominin gerektirdiği denetim ve düzenleme mekanizmalarını kurmayı başarabildik mi? Dünyadaki aktörler küresel ölçekte politika yapma kabiliyetine sahip mi? Bu son kriz belki de bize aslında ne kadar az şey bildiğimizi gösterdi, mevcut uluslararası kurumların ne kadar dar bir politika alanına sahip olduğunu gün yüzüne çıkardı” dedi. Symes konuşmasında 2016 yılında Türkiye’yi zor bir dönem beklediğine de dikkat çekti. Toplantı diğer katılımcıların konuşmalarıyla devam etti.
(İHA)