KASTAMONU
Küre Dağları, özellikle sonbaharda oluşan renk cümbüşüyle ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor.
Kastamonu ve Bartın arasında kalan Küre Dağları Milli Parkı, yaklaşık 37 bin hektar alanıyla ziyaretçilerine her mevsim olduğu gibi sonbaharda da seyri doyumsuz manzaralar sunuyor.
Şelaleleri, akarsuları, kanyonu ve vadisiyle her mevsim yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerleri arasında bulunan Küre Dağları, ağaçları, rengarenk dökülen yapraklarıyla doğaseverler ile fotoğraf tutkunlarını cezbediyor.
Milli park, yamaçlarda yer alan ormanlar, geniş orman içi çayırlar, tarla ve bahçelerden oluşan kırsal doku ve bununla bütünleşen yerleşim alanları, dünyanın ender coğrafyalarında rastlanan biyolojik çeşitliliğiyle ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
Endemik bitkileri, yaban hayatı ve otantik değerleriyle Küre Dağları Milli Parkı, doğa yürüyüşü, foto safari, av ve yaban hayatı gibi aktivitelere de imkan sağlıyor.
Dört mevsim ayrı güzellik sunan, kışın kar, ilkbaharda çiçeklerle kaplı milli park, sonbaharda da yeşil, sarı ve kırmızının tonlarının iç içe geçmesiyle adeta tablo gibi bir ortama dönüşüyor.
"Kastamonu çok bakir bir coğrafya"
Kastamonu Turizm ve Otelciler Derneği (KASTOD) Başkanı Serkan Mütevelli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm açısından Kastamonu'nun yoğun bir sezon geçirdiğini söyledi.
Özellikle doğa turizmi açısından iddialı olduklarını dile getiren Mütevelli, "İnsanlar artık deniz-kum tatilinden ziyade alternatif tatil seçeneklerine yoğunlaşıyor. Doğa yürüyüşleri, yayla turizmi revaçta. Bu anlamda Kastamonu çok bakir bir coğrafya. Bölgede son dönemde turizm alanında yapılan yatırımlar da çok önemli." dedi.