ADANA (AA) - Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların deri ve bağırsaklarının zarar görmemesi için kesim sırasında özenle hareket edilmesi ve kesim sonrası tuz atılarak korunması gerektiği belirtildi.
Kurban Bayramı yaklaşırken deri ve bağırsakların depolandığı işletmelerde de hazırlıklar tamamlanma aşamasına geldi.
Normal zamanlarda günde 100-150 deri ve bağırsağın tuzla muamele gördüğü işletmeler, bayramda günde yaklaşık 3-4 bini bulan deri sayısına yetişebilmek için gerekli koşulları sağlamaya çalışıyor. İşletmeler bu kapsamda tuz stoklarından depo alanlarının fiziki durumuna, bağırsakların paketleneceği bidonlardan personel sayısına kadar tüm eksiklikleri gözden geçirip tamamlıyor.
Tüm bu işlemlerin yapıldığı işletmelerin en büyük sorunu ise özensiz kesimler ve tuzlama yapılmayan deri ve bağırsaklar. Bayramda özellikle acemi kişiler tarafından zarar verilerek soyulan deriler, kesim sonrası tuzlanmayan deri ve bağırsaklar, bu ürünlerin büyük çoğunluğunun ihraç ürün olması nedeniyle ekonomik kayba yol açıyor.
"Bir kilo tuzla bu işi kurtaralım"
Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Deri ve Bağırsak Sektör Kurulu Başkanı Nurullah Eskitütüncü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda ülkede bir yılda kesilen hayvanın üçte biri kadar hayvanın kesildiğine işaret ederek, sektörün tüm kesimlerinin böylesi bir yoğunluğu kaldırabilecek yeteneği kazanmak zorunda olduğunu söyledi.
Sektör olarak yaklaşan bayram için hazırlıklarını yaptıklarını ifade eden Eskitütüncü, vatandaşlardan "milli servet" olan deri ve bağırsakları iyi muhafaza etmelerini beklediklerini dile getirdi.
Özellikle yaz mevsiminde bozulma süreci hızlanan bu ürünleri korumanın en etkili yolunun, son derece basit ve az maliyetli tuzlama işlemi olduğunu belirten Eskitütüncü, "Bu milli servetimize bir kilo tuz kullanarak sahip çıkalım. Çöpe atmayalım, ülke ekonomisine kazandıralım. Bayram günü deri akşam depolara gelene kadar çöpe atılacak duruma gelmesin. Bir kilo tuzla bu işi kurtaralım. Emeklerimizin karşılığını ekonomiye katkı olarak geri kazanalım." dedi.
Eskitütüncü, depoların büyüklüğüne göre günde 3-4 bin deri geldiğini, büyüklüğe bağlı olarak yüzde 10 bozuk deriyle karşılaştıklarını anlattı. Bu oranın, yüzde 60-70'i ihraç edilen deri için önemli bir miktar olduğunu vurgulayan Eskitütüncü, "Bozulmuş deri boya tutmaz. Boya tutmayan deri kullanılmaz. Haliyle bir milli serveti çöpe atmak zorunda kalıyoruz. Bunları güzelce değerlendirirsek hepimiz ülkemize katkıda bulunmuş oluruz." diye konuştu.
Kurban Bayramı yaklaşırken deri ve bağırsakların depolandığı işletmelerde de hazırlıklar tamamlanma aşamasına geldi.
Normal zamanlarda günde 100-150 deri ve bağırsağın tuzla muamele gördüğü işletmeler, bayramda günde yaklaşık 3-4 bini bulan deri sayısına yetişebilmek için gerekli koşulları sağlamaya çalışıyor. İşletmeler bu kapsamda tuz stoklarından depo alanlarının fiziki durumuna, bağırsakların paketleneceği bidonlardan personel sayısına kadar tüm eksiklikleri gözden geçirip tamamlıyor.
Tüm bu işlemlerin yapıldığı işletmelerin en büyük sorunu ise özensiz kesimler ve tuzlama yapılmayan deri ve bağırsaklar. Bayramda özellikle acemi kişiler tarafından zarar verilerek soyulan deriler, kesim sonrası tuzlanmayan deri ve bağırsaklar, bu ürünlerin büyük çoğunluğunun ihraç ürün olması nedeniyle ekonomik kayba yol açıyor.
"Bir kilo tuzla bu işi kurtaralım"
Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Deri ve Bağırsak Sektör Kurulu Başkanı Nurullah Eskitütüncü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda ülkede bir yılda kesilen hayvanın üçte biri kadar hayvanın kesildiğine işaret ederek, sektörün tüm kesimlerinin böylesi bir yoğunluğu kaldırabilecek yeteneği kazanmak zorunda olduğunu söyledi.
Sektör olarak yaklaşan bayram için hazırlıklarını yaptıklarını ifade eden Eskitütüncü, vatandaşlardan "milli servet" olan deri ve bağırsakları iyi muhafaza etmelerini beklediklerini dile getirdi.
Özellikle yaz mevsiminde bozulma süreci hızlanan bu ürünleri korumanın en etkili yolunun, son derece basit ve az maliyetli tuzlama işlemi olduğunu belirten Eskitütüncü, "Bu milli servetimize bir kilo tuz kullanarak sahip çıkalım. Çöpe atmayalım, ülke ekonomisine kazandıralım. Bayram günü deri akşam depolara gelene kadar çöpe atılacak duruma gelmesin. Bir kilo tuzla bu işi kurtaralım. Emeklerimizin karşılığını ekonomiye katkı olarak geri kazanalım." dedi.
Eskitütüncü, depoların büyüklüğüne göre günde 3-4 bin deri geldiğini, büyüklüğe bağlı olarak yüzde 10 bozuk deriyle karşılaştıklarını anlattı. Bu oranın, yüzde 60-70'i ihraç edilen deri için önemli bir miktar olduğunu vurgulayan Eskitütüncü, "Bozulmuş deri boya tutmaz. Boya tutmayan deri kullanılmaz. Haliyle bir milli serveti çöpe atmak zorunda kalıyoruz. Bunları güzelce değerlendirirsek hepimiz ülkemize katkıda bulunmuş oluruz." diye konuştu.