İSTANBUL - Halis Akyıldız
Hicri 1440 yılı bugün akşam namazı vaktinin girmesiyle başlayacak.
Hicri yeni yıl başlangıcı, gerçekleştirilecek çeşitli etkinliklerle kutlanacak.
İslam Peygamberi Hazreti Muhammed ve ashabının 1440 yıl önce Mekke'den Medine'ye hicreti, İslam aleminde hicri takvimin başlangıcı olarak kabul ediliyor.
"Hürmet edilmesi gereken" anlamına da gelen muharrem ayı, İslam alemi için büyük önem taşıyan aylardan biri olarak biliniyor. "Aşure günü" de hicri yeni yılın başlangıcı olan muharrem ayının 10. gününde idrak ediliyor.
"Kur'an-ı Kerim'in bütün mesajları hicri takvim esaslı inmiştir"Hicri Takvim Araştırmaları Merkezi (HİTAM) Başkanı Erhan Bağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hicri yıl başılarının kandil geceleri gibi kutlanan bir gece olmadığını ancak farkındalık için çeşitli hatırlatmaların yapılmasının çok iyi olacağını söyledi.
Bağ, Türkiye'de ve İslam ümmeti içinde Aşure gününün de genel olarak bilindiğini dile getirdi.
Hicri yeni yılın, 10 Eylül günü akşam namazı vaktinin girmesiyle başladığını belirten Bağ, "Kur'an-ı Kerim'in bütün mesajları hicri takvim esaslı inmiştir. Ramazan ayında tuttuğumuz oruç ve haccın ne zaman yapılacağı hicri takvime göredir. Bütün kutsal gecelerin ve günlerin kutlamaları hicri takvime göre olur. Kurban ibadeti de ay takvimine göre belirlenir, bütün ibadetlerimiz hicri takvime göredir, güneş takvimini esas alan tek bir ibadetimiz var, o da namazımız." dedi.
Bağ, hicri takvimin insanlık tarihi boyunca kullanılan bir takvim olduğunu ifade ederek, bunun yeni bir icat olmadığını vurguladı.
"Değişim için yeni bir başlangıç" sloganıHİTAM Başkanı Erhan Bağ, İstanbul'da yaklaşık 10 büyük meydanda hicri yeni yıl başlangıç programlarını icra edeceklerine dikkati çekerek, bu sene yönetim kurulu olarak hicri 1440 yeni yıl başlangıcını "Değişim için yeni bir başlangıç" sloganıyla karşılamayı kararlaştırdıklarını anlattı.
Bağ, İslam'ın bir bütün olduğuna vurgu yaparak, şöyle konuştu:
"Bütün peygamberlerin getirdiği, İslam'dır. Bunun uygulama şekilleri farklıdır. İslam'ın her döneminde Aşure günü mutlaka Müslümanlar arasında değerlendirilmiş ve anılmıştır. Aşure Gününde Kur'an'da ismi geçen peygamberlerin kıssaları, başlarına gelen çeşitli olaylar cereyan etmiştir, o güne tekabül ettiği kayıtlarda geçmektedir ve çok önemli, mübarek bir gündür. Aynı zamanda bu günleri oruçlu geçirmek çok tavsiye edilmiştir."
"Bunun Mevlid Kandili'nde yapılması işin aslına uygun yapıldığını gösteriyor"20 Nisan ve devamındaki haftanın "Kutlu Doğum Haftası" adıyla Türkiye'de uzun yıllar kutlandığını söyleyen Bağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada Peygamber Efendimiz'in hayatı, güzellikleri insanlarla paylaşıldı fakat bağlamından ve nereden geldiği belli olmayan şekilde yapıldığı için zaman içerisinde bu, birtakım yozlaşmalara sebep oldu. İnsanlar her şeyin aslından ve otantik bağlamından olguları, kavramları, işleri kopardıkları zaman sıkıntılar meydana gelebiliyor. Kutlu Doğum Haftası 20 Nisan ve devamında gelen hafta kutlanmaya başlayınca Mevlid Kandili yani Peygamber Efendimiz'in veladeti, doğumu zayıf kalmaya başladı. Miladi Kutlu Doğum Haftası başlangıçta hicri takvime göre Mevlid Kandili'yle aynı güne denk geldi, sonraki zamanlarda Mevlid Kandili sürekli 10 gün geri geldiği için bu sefer miladi olan Kutlu Doğum Haftası nisan ayında yerinde sabit kaldı.
Bu haftanın dini bir bağlayıcılığı, kaynağı yok. O yüzden İslam'ın ibadet ruhuna yakışmayan şeyler yapılmaya başlanmıştı. Hamdolsun geçen seneden itibaren Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve devletin almış olduğu kararlarla beraber bu garabet ortadan kalkmış oldu. Bunun Mevlid Kandili'nde, hicri 12 Rebi'ul Evvel gecesinde yapılması işin tam ve aslına uygun bir şekilde yapıldığını gösteriyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com