USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Özel Haber

Kudüs dezenformasyon projesi 'ISRA' ve bazı “Türk İslamcılar”ın Kudüs bilinci!..

İslam Dünyası ve Türkiye üzerinde Kudüs eksenli oluşturulmaya çalışılan algı ile İngiltere merkezli “ISRA Projesi” hakkında geçen ay yayınlanan yazıda dile getirilenler ile halen STK, gazeteci ve siyasetçiler tarafından sürdürülen diğer bazı gerçekler…

Kudüs dezenformasyon projesi 'ISRA' ve bazı “Türk İslamcılar”ın Kudüs bilinci!..
28-11-2019 10:05
Google News

HABER - ANALİZ, İsmail Faruk Arslan

Geçenlerde, (05 Ekim 2019) dikGAZETE’de, İngiltere’de 1994 yılında İngiliz devlet adamları tarafından organize edilip geliştirilen, 2012 yılından itibaren ülkemizde yürürlüğe konulan “ISRA (Islamic Research Academy) projesi” hakkında belgelendirilmiş ayrıntılı bir yazı (*) yayınlandı. 

Bu yazıda, Dr. Ömer Tellioğlu tarafından belirtilen hususlar, bu proje kapsamında ülkemizde yürütülmekte olan ISRA projesinin ilmi ya da fikri yönüyle alakalı olmayıp, projenin içeriği, kapsamı, uygulama biçimi yakın gelecekte siyasi bir amacın gerçekleştirilmesi için ülkemizde yürürlüğe konduğunu göstermekteydi.

Anlaşıldığına göre bu proje, Sir Cyril Townsend, Lord Watson, Lord Murray Elder gibi üst düzey İngiliz devlet adamları tarafından organize edilen bir projedir. Projenin İngiltere’deki finans ayağını Birleşik Arap Emirlikleri emiri üstlenmiştir. 

Bu amaçla İngiltere’de el-Maktum Enstitüsü adı altında bir enstitü kurulmuştur. 

Genel Müdürü Lord Elder, Genel Müdür Yardımcısının Abd al-Fattah el-Awaisi olan bu enstitüde proje kapsamında yüksek lisans ve doktora öğrencileri yetiştirilmiş, 2007’de bu yetiştirilen ekibin, İslam dünyasına gönderilmesi kararı alınmıştır. 

Hedef ülkeler; Türkiye, Mısır ve Malezya olarak tespit edilmiştir.

-Abd al-Fattah al-Awaisi, al-Maktoum Enstitüsü'nde Müdürü Lord Elder ile…-

Projenin yürütücüsü olan A. Fattah El-Awaisi’nin bu proje kapsamında İngiltere’de 2007 yılında alınan bir kararla Türkiye’yi hedef seçtiği, onun kendi ifadelerinden anlaşılmaktadır. Bu tarihte alınan kararlar kapsamında “Türkiye’de devletin yönetim erkine erişilip etki altına alınmasından” bahsedilmektedir. 

Bu bahsedilen hususlar, el-Awaisi’nin yazılarından ve ISRA organizasyonunun yayınlarından elde edilmiş bilgilere dayandırıldığı görülmektedir. 

2015 yılından itibaren bu ISRA projesinin faaliyetleri Türkiye’de İHH tarafından sağlanan imkânlarla yürütülmektedir. 

Öte taraftan geçen yıl Ankara’ya yerleşmesinden sonra, kendisine sağlanan imkânlar maddi ve siyasi imkânlar çoğalmıştır. Şahsın ve projesinin deşifre olmasına rağmen destekleri devam etmektedir. 

Ayrıca el-Awaisi İslamcı çevre içinde geniş bir taban oluşturmuş, binlerce gencimiz bu şahsın propagandalarına sadece maruz kalmamış, bir guru olarak takdim edildiği bu gençlere Kur’an üzerine yemin ettirerek kendisine körü körüne bağlılıkları sağlamıştır.  

Türkiye’de çalıştırıldığı değişik üniversitelerde hedeflediği bir yüksek lisans programı açamamış, uzun uğraşlardan sonra Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde bu hedefine ulaşmıştır. Ayrıca projenin Mardin Artuklu Üniversitesi’nde de önemli bir ayağı bulunmaktadır.

İnternet üzerinde yapılacak basit bir araştırma ile bu yapının kurulan birçok trol derneğin yanında, yine çok sayıda sosyal medya hesaplarıyla da etkinlikleri yaygınlaştırmaya çalıştıkları görülecektir. 

Bu yazı ile amaçlanan, bir şahsa veya bir düşünceye, akademik ya da ilmi bir çalışmaya yönelik bir karalama olmayıp, bu örtü altında yürütülen, İngiltere menşeli bir şebeke-networkun kimliğinin ortaya çıkarılması, kamuoyunda farkındalık oluşturulmasıdır. 

Çünkü bu projeye İslami kimliğe sahip Hasan Turan, Ravza Kavakçı Kan gibi birçok siyasetçi, Yusuf Kaplan gibi gazeteci, düşünür vb. çevreler tarafından destek verilmiş, faaliyetlerine iştirak edilmiştir. Ayrıca, el-Awaisi’nin çalışmalarını öven makaleler, haberler neşredilmiştir. 

Mesela, medeniyet kuramcısı Yusuf Kaplan köşesinde el-Awaisi için; “Beytülmakdis Vakfı başkanı, Filistin kökenli Profesör Abdülfettah El-Awaisi, vakfın kuruluş gayesini, çalışmalarını ve hedeflerini coşkulu bir dille anlattı. El-Awaisi, kabına sığmayan, çalışkan, güzel bir Filistinli ilim adamı. Kendisini yürekten kutluyorum” diyebilmekteydi mazrufu merak etmeyip zarfa bakarak. Oysa neden Kudüs’e asla Kudüs demediğini sorgulaması gerekmez miydi? (https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/bir-umut-ve-ufuk-yuruyusu-beytulmakdis-sempozyumu-2047307)

-Yusuf Kaplan'ın El-Awaisi'nin Türkiye’deki faaliyetlerini öven Yeni Şafak'taki yazısı…-

Ancak, yapılan yayınlarla ISRA projesinin ne olduğu bütün detayları ile ortaya konulmasına, bu projeyle bir şekilde işbirliği içinde olan bütün taraflarca konunun bütün ayrıntılarıyla bilinmesine rağmen, bir takım İslamcı(!) çevreler El-Awaisi ile bu işbirliğine devam etmektedirler.

Mesela SETA tarafından, El-Awaisi ve SETA mensubu Muhittin Ataman’ın editörlüğünde yayınlanan, Al-Quds: History, Religion, and Politics isimli kitapta, İngiltere ISRA projesi kapsamında üretilen Kudüs tarihi üzerindeki dezenformasyon metinleri, ilmi bir kisveye büründürülerek tekrarlanmıştır. 

Mesela bu kitapta “Hz. Ömer’in Yahudileri Kudüs’e iskân ettiği” yalanı, baba ve oğul Awaisiler tarafından tekrarlanmaktadır. Bak. s. 34 K. Awaisi ve 83, 84 a. Fattah Awaisi. 

Aynı şekilde İngiltere’de Birleşik Arap Emirliklerinin fonlarıyla her yıl tertiplenen ISRA, Islamic Recearh Academy sempozyumları, 2015 yılından itibaren Türkiye’de tertiplenmeye başlanmış, en son sempozyum Yine İHH, İNSAMER vs. kuruluşların desteğiyle Kocatepe Camii’nin konferans salonunda gerçekleştirilmiştir. 

MTTB, İstanbul’daki merkezinde Al-Awaisi’nin seminer projelerine kapılarını açabilmiştir. Seminer ilanında da görüleceği üzere konu başlıklarında Kudüs-i Şerif’in isminin kullanılmasından kaçınılmıştır.

İlginç olan başka bir şey ise Derin Tarihçi (!) Mustafa Armağan’ın da bu projeye “Osmanlı Döneminde Beytülmakdis” başlıklı bir ders ile katkı sağlamış olmasıdır. Oysa bu Derin Tarih’çimizin, Osmanlı’nın tarihi boyunca Kudüs’e “Kudüs-i Şerif” dediğini, Beytülmakdis ismini resmi, gayri resmi yazında hiçbir zaman kullanmamış olduğunu biliyor olması gerekirdi ki mutlaka biliyordur. O zaman bu davranışının sebebi nedir!? 

2017 yılında Mustafa Armağan Derin Tarih Dergisi’nin özel sayısını Awaisilere tahsis etmişti. Bu sayıda A. Fettah el-Awaisi ve ekibine Kudüs tarihi üzerindeki, dezenformasyon metinlerini Türkçe olarak halkımıza takdim etme imkanı sunulmuştu.

Kurucuları arasında, Ankara Suud Konsolosluğu’nda çalışan, aynı zamanda İHH’nın temsilcisi olduğu söylenen Emine Çınar’ın bulunduğu Kudüs Bilinci Derneği, Awaisilere konferans imkânı sağlayarak BAE-Britanya menşeli bu işbirliği içine girebilmiştir.

Oysa Awaisile üzerinden yürütülen proje, Kudüs ismini hedefe koyan, bu ismi yadsıyarak, bidat olduğunu iddia ederek Müslüman bir şehre İslamic Jerusalem ismini vermeyi bir sünneti ihya etmek olarak takdim eden bir projedir.

-Mustafa Armağan ISRA'nın sempozyumunda sunum yaparken…-

Kudüs Bilinci Derneği-Islamıc Jerusalem! ismiyle tezat teşkil eden bir kuruluş, tam anlamıyla bir ironi.

.

İsmail Faruk Arslan, dikGAZETE.com

(*) İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve IHH ortak projesi: Isra-Turkey

https://www.dikgazete.com/ozel-haber/ingiltere-birlesik-arap-emirlikleri-ve-ihh-ortak-projesi-isra-turkey-h468537.html

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ