Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, "Herkese Yeni Bir Küçükbaş Projesi" kapsamında, dişi kuzu ve oğlaklardan damızlık olarak sürüye katılan her bir hayvan için 100 lira destek verilmesinin çok önemli olduğunu belirterek, "Dünyada tatmadığım et kalmadı, bizim küçükbaş hayvan varlığımızın lezzetinde et yok. Uygulamalar doğru şekilde sürdürülür, üretim ve tüketim artırılsa Türkiye, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan 2023'te küçükbaş hayvan ihracatında lider olabilir." dedi.
Yalçındağ, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Van'da açıklanan ve gelecek yıldan itibaren, dişi kuzu ve oğlaklardan damızlık olarak sürüye katılan her bir hayvan için 100 lira destekleme ödemesi yapılmasını kapsayan "Herkese Yeni Bir Küçükbaş Projesi"ni değerlendirdi.
Federasyon olarak 2009 yılından bu yana her sene, küçükbaş hayvancılık konusunun önemini içeren raporlar hazırladıklarını ve kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Yalçındağ, Türkiye'nin et ihtiyacının karşılanmasında, küçükbaş hayvancılığın en önemli tamamlayıcılardan biri olduğunu, bu sebeple söz konusu projeyi memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
"Meralar küçükbaş hayvanlara açılmalı"Yalçındağ, gayrimüslim ülkelerde et ihtiyacının yarısından fazlasının domuz etinden karşılandığına işaret ederek, "Türkiye'de et ihtiyacının yaklaşık yüzde 85'i büyükbaş hayvan etinden karşılanıyor. Bizdeki en büyük problem bu. Türkiye'deki et probleminin çözümü, küçükbaş hayvanın üretim ve tüketimdeki payının artırılmasıyla mümkündür. Sadece büyükbaş hayvan varlığını artırarak et açığını kapatmaya çalışmanın beyhude bir çaba olduğu yıllardır görülüyor." diye konuştu.
"Herkese Yeni Bir Küçükbaş Projesi"nin hedefine ulaşabilmesi için, yayılarak beslenen küçükbaş hayvanlara meraların kullanıma açılması, buraların iyileştirilmesi ve sayılarının artırılması gerektiğini vurgulayan Yalçındağ, küçükbaş hayvan sayının, ülke nüfusuna yakın bir noktaya getirilmesi halinde kişi başına düşen et üretimin yaklaşık 20 kilograma yükseleceğini bildirdi. Yalçındağ, bunun da ülkedeki et problemini çözeceğini dile getirdi.
Büyükbaş hayvanın önüne konulanı, küçükbaş hayvanın ise ne beğenirse onu yediğini anımsatan Yalçındağ, meralarda otlanarak beslenen koyun, kuzu ve oğlakların bir yandan yiyip bir yandan toprağı gübreleyerek meraları da yenileyeceğini anlattı.
"Köyden kente göçü tersine çevirebilir"Yalçındağ, küçükbaş hayvanın daha sağlıklı ve daha ucuz et seçeneği olduğunu belirterek, hazırlanacak kamu spotlarıyla toplumun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi sayesinde tüketimin artırılabileceğini söyledi.
Proje kapsamında, dişi kuzu ve oğlaklardan damızlık olarak sürüye katılan her bir hayvan için 100 lira destek verilmesinin çok önemli olduğunu ve böylece küçükbaş hayvan sayısının ülke nüfusuna eşitleneceğini vurgulayan Yalçındağ, şunları kaydetti:
"Dünyada tatmadığım et kalmadı, bizim küçükbaş hayvan varlığımızın lezzetinde bir et yok. Bizim küçükbaş hayvan varlığımız istenilen noktaya ulaştığında, çok kolaylıkla ihracat yapacak hale geliriz. Zaten 1970'li yıllarda Türkiye, Körfez ve Arap ülkelerine küçükbaş hayvan ihracatı yapıyordu. Uygulamalar doğru şekilde sürdürülür, üretim ve tüketim artırılırsa Türkiye, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan 2023'te küçükbaş hayvan ihracatında lider olabilir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com