İzmir’in Bornova ilçesinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden 11 yaşındaki Ahmet Efe Yüksel’in organları 5 kişiye nakledilirken, küçük çocuğun hayatını kaybetmeden bir süre önce, "Anne ben ölürsem, benim organlarımı bağışlayın" dediği ortaya çıktı.
Kaza, 9 Eylül günü saat 16.00 sıralarında, İzmir Aydın Otoban Yanyolunda meydana geldi. Evinden çıkan 11 yaşındaki Ahmet Efe Yüksel, 100 metre gittikten sonra yolun karşısına geçmek için hareketlendi. İddiaya göre, orta şeritten gelen TIR’dan önce karşıya geçmek isteyen Ahmet, koşarak giderken TIR ile aynı yönde gelen ve TIR’ın sağından giden E.K. (27) yönetimindeki otomobil Ahmet Efe Yüksel’e çaptı. Kaza sonrası savrulup yol kenarına düşen Efe, ağır yaralandı. Sürücü E.K., yaralı Ahmet’i alıp otomobil ile Ege Üniversitesi Hastanesine kaldırdı. Ahmet Efe Yüksel burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Öte yandan ifadesi alınan sürücü E.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"İLK ÖNCE ’BİR ŞEYİ YOK’ DEDİLER"
Sekiz yıl önce eşinden boşanan ve 2’si erkek 5 çocuğundan en küçüğü olan Ahmet’i kaybeden anne Necla Tütenocak (46); ’’Biz evde oturuyorduk. Ahmet’te evde uyuyordu. Bir süre sonra kalkıp dışarı çıktı ve bir gürültü geldi. Biz hemen dışarı çıktık. O sırada çarpan sürücü hemen oğlumu alıp arabası ile hastaneye götürmüş. Onların peşine biz de hastaneye gittik. Orada bir erkek iki kadın vardı. Bana; ’Çocuğun hiç birşeyi yok. Hafif yaralı, kalça kemiği çıkabilir’ dediler. Ben de dedim ki; ’Kalça kemiği çıktıysa bir şey olmaz’ dedim. O sırada polis benden ifade almaya geldi. Bana oğlumun durumunun ağır olduğuyla ilgili kimse bilgi vermediği için kalça kemiği kırık diye bir şey olmaz diye karşı taraftan şikayetçi olmadım. Ama daha sonra polis merkezine giderek sürücüden şikayetçi oldum’’ dedi.
ORGANLARININ BAĞIŞLANMASINI İSTEMİŞ
Kazanın büyük olmadığını düşünerek karşı taraf ceza görmesin diye şikayetçi olmadığını dile getiren anne Necla Tütenocak; şöyle konuştu:
’’Aradan 2-3 saat geçtikten sonra doktor geldi yanıma ’Kendinizi hazırlıklı tutun. Ölebilir’ dedi. Bir gün sonra oğlumun beyin ölümünün gerçekleştiği söylendi. Sonra doktorlar bana, oğlumun organlarını bağışlayıp bağışlamayacağını sordu. Ben ilk başta verme taraftarı değildim ama aklıma oğlumun sözleri geldi. Geçen günlerde Ahmet ile birlikte televizyon izlerken bir kadının kocasının organlarını bağışlayıp kendi elleri ile organlarını taşıması sırasında Ahmet’im ’Anne ölürsem benimde organlarımı bağışla. Anne ölünü seveyim benim de organlarımı ver’ dedi. Bende öyle söyleyince kızmıştım. Aklıma o sözleri gelince organları bağışladım. Oğlumun iki böbreği İzmir’de 20 yaşlarındaki iki kıza, ciğeri İstanbul’da bir hastaya, kalbi ise Ankara’da 8 yaşındaki bir kıza verilmiş. Gözleri beklemede duruyormuş hâlâ."
KALBİ EN SEVDİĞİ ABLASININ İSMİ OLAN EMİNE İSİMLİ BİR ÇOCUĞA TAKILMIŞ
Ciğerim yandığını günlerdir kendine gelemediğini ifade eden gözü yaşlı anne Necla Tütenocak, Ahmet’in çok neşeli olduğunu, kendisi yanında olmadan Ahmet’in yatmadığını dile getirdi. Organlarının değişik illerde olduğunu belirten acılı anne Tütenocak; ’’Oğlumun kalbi 8 yaşındaki Emine isimli bir kıza takılmış. Benim kızlarımdan birisinin ismi de Emine. Ahmet’te en çok Emine ablasını severdi. Yavrumuzun kalbi çok sevdiği ablasının ismi olan bir başka çocuğa takıldı’’ dedi.
ÖLECEĞİ ANNENİN İÇİNE DOĞDU
Kaza olmadan önce kendine bir şeyler olduğunu söyleyen Erzurumlu anne Tütenocak, şunları söyledi:
’’Zaten benim kalbime ayan olmuştu. Benim içim attı. Ciğerlerim sızım sızım oldu oğlumun kazasından 2-3 saat önce. Kızım Emine’ye; ’Benim içim çok sıkıldı. Bana bir şey oldu. Erzurum’daki yakınlarımızda mı acaba bir şey var’ dedim. Kızım da ’Hayır olsun anne’ dedi. ’Emine Ahmet ölecek’ dedim bir anda. ’Ahmet benim gözümde bir ölü gibi duruyor’ dedim. Daha önce böyle bir şey hiç başıma gelmemişti. Aradan iki saat geçti kaza meydana geldi.’’
"OĞLUMUN ORGANLARININ CAN BULDUĞU ÇOCUKLARLA TANIŞMAK İSTİYORUM"
Çocuğunun organlarını isteyerek verdiğini dile getiren Necla Tütenocak; sözlerini şöyle sürdürdü: ’’Allah rızası için ne olur, yavrumun organları hangi çocuklara takıldıysa anne ve babaları o çocukları bana göstersin. En azından o çocuklara bir bayramda bir pantolon, bir kazak alsam Ahmet’i yaşatmış gibi olurum. Hele hele kalp ve gözleri benim için çok önemli. Ben onlarla tanışmak istiyorum. Ahmet’in parçaları dışarıda, onlar bana bir sevgisini verecek diye o hayal ile ayakta duruyorum. O çocukları görünce ben Ahmet’i görmüş gibi olacağım. Buradan ailelerden ricam, oğlumun organlarının takıldığı çocukları bana göstersin. Bana yar olacak değil ama görmem çok güzel bir şey olacak. Moralim biraz düzelir. Ahmet’in gözleri kime giderse gitsin beni bulsunlar. Çocuğumun gözlerini gideceğe yere ben taşımak isterim.’’
"BAYRAMLIK ELBİSESİNİ ALAMADI"
Ahmet’in bayramları çok sevdiğini belirten anne Tütencocak; ’’Hayatını kaybetmeden 10 gün önce, Ahmet’im her gün kalktığında ’Anne bayrama kaç gün kaldı’ diye devamlı sorardı. Ahmet’e her gün, kaç gün kaldığını söylerdim. Bayramı dört gözle bekliyordu. Ama bayramı görmek nasip olmadı. Bayramlık elbise alacaktık bayrama 4 gün kala ama ömrü yetmedi yavrumun. Ama oğlumun mahalleden çok sevdiği ve anlaştığı arkadaşı var. Evde ne yese yanına alıp arkadaşına götürürdü. Ahmet’ime bayramlık elbise kısmet olmadı ama çok sevdiği arkadaşına alacağım bende’’ dedi.
AYNI YOLDA 1 AYDA 3. ÖLÜMLÜ KAZA
Ahmet’in kazada hayatını kaybettiği yerdeki yolda araçların yavaşlaması için çalışma yapılması gerektiğini dile getiren Necla Tütenocak; şunları söyledi:
’’Bu yola rampa konması lazım. Burada araçlar hızlı gidiyor. Hiçbir trafik işareti ve ışığı yok. Hızını alan araç, yola biri çıkar demeden gidiyor. Burada her gün bir kaza oluyor. Biz kaç defa bu yol için dilekçe verdik mahallece ama hiçbir sonuç alamadık. Bu yolda 1 ayın içerisinde 3 ölümlü kaza oldu. Eğer önlem alınmazsa daha da ölümler alacak. Hiç mi insanın değeri yok. Burada her 100 metre de bir aracın yavaşlaması için rampa yapılması lazım.’’
KÜÇÜK AHMET’İN TELEVİZYONDA GÖRÜP ETKİLENDİĞİ OLAY
Ahmet’in kazada ölmeden 12 gün önce televizyonda izleyip etkilendiği olay Kocaeli’de meydana geldi. Kocaeli Emlakçılar Derneğinin kurucu başkanı Ünal Emre (50)’nin geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı özel bir hastanede önceki gün beyin ölümü gerçekleşti. Ünal Emre’nin eşi İkbal Emre ve çocukları örnek bir davranış sergileyerek Ünal Emre’nin organlarını bağışladı. Yapılan analizler sonucu Emre’nin organlarının uyum sağlayabileceği 5 hasta için doktorlar hastaneye geldi. Kocaeli’de özel bir hastanede gerçekleşen başarılı bir operasyon sonucu alınan Ünal Emre’nin kalbi, eşi İkbal Emre ve beraberindeki görevliler tarafından ambulansa götürüldü. Eşinin kalbini başka insanlara umut olması için gönderdiğini belirten İkbal Emre gözyaşlarına hakim olamadı.
(İHA)
Kaza, 9 Eylül günü saat 16.00 sıralarında, İzmir Aydın Otoban Yanyolunda meydana geldi. Evinden çıkan 11 yaşındaki Ahmet Efe Yüksel, 100 metre gittikten sonra yolun karşısına geçmek için hareketlendi. İddiaya göre, orta şeritten gelen TIR’dan önce karşıya geçmek isteyen Ahmet, koşarak giderken TIR ile aynı yönde gelen ve TIR’ın sağından giden E.K. (27) yönetimindeki otomobil Ahmet Efe Yüksel’e çaptı. Kaza sonrası savrulup yol kenarına düşen Efe, ağır yaralandı. Sürücü E.K., yaralı Ahmet’i alıp otomobil ile Ege Üniversitesi Hastanesine kaldırdı. Ahmet Efe Yüksel burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Öte yandan ifadesi alınan sürücü E.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"İLK ÖNCE ’BİR ŞEYİ YOK’ DEDİLER"
Sekiz yıl önce eşinden boşanan ve 2’si erkek 5 çocuğundan en küçüğü olan Ahmet’i kaybeden anne Necla Tütenocak (46); ’’Biz evde oturuyorduk. Ahmet’te evde uyuyordu. Bir süre sonra kalkıp dışarı çıktı ve bir gürültü geldi. Biz hemen dışarı çıktık. O sırada çarpan sürücü hemen oğlumu alıp arabası ile hastaneye götürmüş. Onların peşine biz de hastaneye gittik. Orada bir erkek iki kadın vardı. Bana; ’Çocuğun hiç birşeyi yok. Hafif yaralı, kalça kemiği çıkabilir’ dediler. Ben de dedim ki; ’Kalça kemiği çıktıysa bir şey olmaz’ dedim. O sırada polis benden ifade almaya geldi. Bana oğlumun durumunun ağır olduğuyla ilgili kimse bilgi vermediği için kalça kemiği kırık diye bir şey olmaz diye karşı taraftan şikayetçi olmadım. Ama daha sonra polis merkezine giderek sürücüden şikayetçi oldum’’ dedi.
ORGANLARININ BAĞIŞLANMASINI İSTEMİŞ
Kazanın büyük olmadığını düşünerek karşı taraf ceza görmesin diye şikayetçi olmadığını dile getiren anne Necla Tütenocak; şöyle konuştu:
’’Aradan 2-3 saat geçtikten sonra doktor geldi yanıma ’Kendinizi hazırlıklı tutun. Ölebilir’ dedi. Bir gün sonra oğlumun beyin ölümünün gerçekleştiği söylendi. Sonra doktorlar bana, oğlumun organlarını bağışlayıp bağışlamayacağını sordu. Ben ilk başta verme taraftarı değildim ama aklıma oğlumun sözleri geldi. Geçen günlerde Ahmet ile birlikte televizyon izlerken bir kadının kocasının organlarını bağışlayıp kendi elleri ile organlarını taşıması sırasında Ahmet’im ’Anne ölürsem benimde organlarımı bağışla. Anne ölünü seveyim benim de organlarımı ver’ dedi. Bende öyle söyleyince kızmıştım. Aklıma o sözleri gelince organları bağışladım. Oğlumun iki böbreği İzmir’de 20 yaşlarındaki iki kıza, ciğeri İstanbul’da bir hastaya, kalbi ise Ankara’da 8 yaşındaki bir kıza verilmiş. Gözleri beklemede duruyormuş hâlâ."
KALBİ EN SEVDİĞİ ABLASININ İSMİ OLAN EMİNE İSİMLİ BİR ÇOCUĞA TAKILMIŞ
Ciğerim yandığını günlerdir kendine gelemediğini ifade eden gözü yaşlı anne Necla Tütenocak, Ahmet’in çok neşeli olduğunu, kendisi yanında olmadan Ahmet’in yatmadığını dile getirdi. Organlarının değişik illerde olduğunu belirten acılı anne Tütenocak; ’’Oğlumun kalbi 8 yaşındaki Emine isimli bir kıza takılmış. Benim kızlarımdan birisinin ismi de Emine. Ahmet’te en çok Emine ablasını severdi. Yavrumuzun kalbi çok sevdiği ablasının ismi olan bir başka çocuğa takıldı’’ dedi.
ÖLECEĞİ ANNENİN İÇİNE DOĞDU
Kaza olmadan önce kendine bir şeyler olduğunu söyleyen Erzurumlu anne Tütenocak, şunları söyledi:
’’Zaten benim kalbime ayan olmuştu. Benim içim attı. Ciğerlerim sızım sızım oldu oğlumun kazasından 2-3 saat önce. Kızım Emine’ye; ’Benim içim çok sıkıldı. Bana bir şey oldu. Erzurum’daki yakınlarımızda mı acaba bir şey var’ dedim. Kızım da ’Hayır olsun anne’ dedi. ’Emine Ahmet ölecek’ dedim bir anda. ’Ahmet benim gözümde bir ölü gibi duruyor’ dedim. Daha önce böyle bir şey hiç başıma gelmemişti. Aradan iki saat geçti kaza meydana geldi.’’
"OĞLUMUN ORGANLARININ CAN BULDUĞU ÇOCUKLARLA TANIŞMAK İSTİYORUM"
Çocuğunun organlarını isteyerek verdiğini dile getiren Necla Tütenocak; sözlerini şöyle sürdürdü: ’’Allah rızası için ne olur, yavrumun organları hangi çocuklara takıldıysa anne ve babaları o çocukları bana göstersin. En azından o çocuklara bir bayramda bir pantolon, bir kazak alsam Ahmet’i yaşatmış gibi olurum. Hele hele kalp ve gözleri benim için çok önemli. Ben onlarla tanışmak istiyorum. Ahmet’in parçaları dışarıda, onlar bana bir sevgisini verecek diye o hayal ile ayakta duruyorum. O çocukları görünce ben Ahmet’i görmüş gibi olacağım. Buradan ailelerden ricam, oğlumun organlarının takıldığı çocukları bana göstersin. Bana yar olacak değil ama görmem çok güzel bir şey olacak. Moralim biraz düzelir. Ahmet’in gözleri kime giderse gitsin beni bulsunlar. Çocuğumun gözlerini gideceğe yere ben taşımak isterim.’’
"BAYRAMLIK ELBİSESİNİ ALAMADI"
Ahmet’in bayramları çok sevdiğini belirten anne Tütencocak; ’’Hayatını kaybetmeden 10 gün önce, Ahmet’im her gün kalktığında ’Anne bayrama kaç gün kaldı’ diye devamlı sorardı. Ahmet’e her gün, kaç gün kaldığını söylerdim. Bayramı dört gözle bekliyordu. Ama bayramı görmek nasip olmadı. Bayramlık elbise alacaktık bayrama 4 gün kala ama ömrü yetmedi yavrumun. Ama oğlumun mahalleden çok sevdiği ve anlaştığı arkadaşı var. Evde ne yese yanına alıp arkadaşına götürürdü. Ahmet’ime bayramlık elbise kısmet olmadı ama çok sevdiği arkadaşına alacağım bende’’ dedi.
AYNI YOLDA 1 AYDA 3. ÖLÜMLÜ KAZA
Ahmet’in kazada hayatını kaybettiği yerdeki yolda araçların yavaşlaması için çalışma yapılması gerektiğini dile getiren Necla Tütenocak; şunları söyledi:
’’Bu yola rampa konması lazım. Burada araçlar hızlı gidiyor. Hiçbir trafik işareti ve ışığı yok. Hızını alan araç, yola biri çıkar demeden gidiyor. Burada her gün bir kaza oluyor. Biz kaç defa bu yol için dilekçe verdik mahallece ama hiçbir sonuç alamadık. Bu yolda 1 ayın içerisinde 3 ölümlü kaza oldu. Eğer önlem alınmazsa daha da ölümler alacak. Hiç mi insanın değeri yok. Burada her 100 metre de bir aracın yavaşlaması için rampa yapılması lazım.’’
KÜÇÜK AHMET’İN TELEVİZYONDA GÖRÜP ETKİLENDİĞİ OLAY
Ahmet’in kazada ölmeden 12 gün önce televizyonda izleyip etkilendiği olay Kocaeli’de meydana geldi. Kocaeli Emlakçılar Derneğinin kurucu başkanı Ünal Emre (50)’nin geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı özel bir hastanede önceki gün beyin ölümü gerçekleşti. Ünal Emre’nin eşi İkbal Emre ve çocukları örnek bir davranış sergileyerek Ünal Emre’nin organlarını bağışladı. Yapılan analizler sonucu Emre’nin organlarının uyum sağlayabileceği 5 hasta için doktorlar hastaneye geldi. Kocaeli’de özel bir hastanede gerçekleşen başarılı bir operasyon sonucu alınan Ünal Emre’nin kalbi, eşi İkbal Emre ve beraberindeki görevliler tarafından ambulansa götürüldü. Eşinin kalbini başka insanlara umut olması için gönderdiğini belirten İkbal Emre gözyaşlarına hakim olamadı.
(İHA)