KAYSERİ - ORHAN CANBULATEL
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, aralarında eski AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz ve Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'ın da bulunduğu 17'si tutuklu 71 iş adamının, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 316 sayfa ve 22 klasör ekten oluşan iddianamenin detayları ortaya çıktı.
İddianamenin birinci bölümünde, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca düzenlenen rapor doğrultusunda silahlı terör örgütünün kuruluşu, yapısı, işleyişi, amacı ile yurt içi ve dışındaki faaliyetleriyle ilgili bilgiler aktarıldı. Örgütün hiyerarşik yapısı hakkında bilgiler paylaşılan iddianamede, şifreli haberleşme programı ByLock, Bank Asya ve örgüt mensuplarından ele geçirilen 1 ABD doları kağıt paraların FETÖ üyeleri açısından ifade ettiği anlama ilişkin bilgiler verildi.
Özellikle 1990'lı yılların başından itibaren yurt dışına da açılmaya başlayan yapının, zaman içinde hayatın doğal akışına aykırı şekilde dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösterir hale geldiği belirtilen iddianamede, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde gerçekleştirdiği eylemler bütün olarak değerlendirildiğinde FETÖ'nün korkutucu güce sahip olduğunun ortaya çıktığı kaydedildi.
FETÖ üyelerinin özellikle 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra gizliliğe aşırı derecede riayet ettikleri, deşifre olmamak için tedbirler almaya başladıkları, örgüt görüşmelerinin Line, WhatsApp, Viber, Hi, Cacao, Talk, Coverme gibi programlar üzerinden yapıldığı ancak bu programların güvenlik zafiyeti nedeniyle kullanılmasından vazgeçildiği vurgulanan iddianamede, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından örgüt üyelerine "Tüm üyeler ByLock programı üzerinden görüşme yapsın. Normal telefonla görüşme yapanlar, hizmete ihanet etmiş olur." şeklinde talimat gönderdiğine dikkati çekildi.
İddianamenin ikinci bölümünde ise şüphelilerin örgütsel bağlantıları ve eylemleri tek tek açıklandı.
"Makbuz istemek saygısızlık olarak adlandırılıyordu"
Gizli tanık, 17-25 Aralık soruşturmasına kadar cemaatle yakınlığının sürdüğüne işaret ederek, şunları anlattı:
"Fakat bu soruşturmayla işin gerçek yüzünü anlamam üzerine bağlantımı kestim. Daha doğrusu bu bağlantı 2006 yılından itibaren yavaş yavaş kesilmeye başlamıştı. 17 Aralık itibarıyla gerçek yüzlerini gördük. Bizden kurban alınırdı fakat bu kurbanların kesilip kesilmediğini bilmiyorum. Alınan bağış ve kurbanlar için kesinlikle makbuz verilmiyordu. Makbuz istemek saygısızlık olarak adlandırılıyordu. Boydak grubu cemaatin en güçlü ve en önemli ayağını oluşturuyordu. Tam bir bilgiye sahip olmamakla birlikte ticari bir birlikteliğin olduğunu düşünüyorum. Organize Sanayi Bölgesinin büyük bir kısmı fasoncu olarak Boydak grubuna çalışmaktadır. Bu olaylardan sonra Memduh Boydak'ın kendisine mal üreten tedarikçi firmalara 'Tarafınızı seçin.' şeklinde üstü kapalı baskı yaptığını duydum."
İddianamenin sanıklarından KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz ile eski AK Parti il Başkanı Ömer Dengiz gözaltına alınmış, daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edilmişlerdi.
Muhabir: Orhan Canbulatel
dikGAZETE.com