USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Kredi borcu yüzünden başına gelmeyen kalmadı

Kastamonu’da bir baba, oğlunun düğününde çektiği kredi yüzünden borç batağına düştü. Kredi borcu yüzünden kanser hastalığına yakalanan baba, oğlu yardım etmeyince icralık oldu. Kastamonu’nun Beyçelebi Mahallesi 125. Yıl Atatürk Caddesi üzerinde ikamet ede

Kredi borcu yüzünden başına gelmeyen kalmadı
20-03-2015 17:11
Google News

Kastamonu’da bir baba, oğlunun düğününde çektiği kredi yüzünden borç batağına düştü. Kredi borcu yüzünden kanser hastalığına yakalanan baba, oğlu yardım etmeyince icralık oldu.
Kastamonu’nun Beyçelebi Mahallesi 125. Yıl Atatürk Caddesi üzerinde ikamet eden Halil Atasoy (56), yaklaşık 3 yıl önce oğlunun düğününde oğlunun isteğiyle bankadan kredi çekti. Çektiği krediyi oğlunun düğününde harcayan Halil Atasoy, oğlunun yardım etmemesi üzerine güçlükle ödediği kredi borcunu ödeyemez hale geldi. Bu zaman zarfında icralık olan Halil Atasoy, yaşadıklarının etkisinde kalarak akciğer kanserine yakalandı. Atasoy, maddi imkansızlıklardan dolayı tedavisini devam ettiremedi. Tüm bunlarla mücadele eden Halil Atasoy, son olarak ev kirasını ödeyemeyince evden çıkarılmak istendi.

OĞLUNUN DÜĞÜNÜ İÇİN BANKADAN 40 BİN TL KREDİ KULLANDI
Karayolları’nda işçi olarak çalışırken 2004 yılında emekli olduğunu belirten Halil Atasoy, “2,5 yıl önce oğlumun düğünü ortaya çıktı. Paramız yoktu, emekliyiz zaten zor geçiniyoruz. 2 çocuğum okuyor, kirada da oturuyorum. Oğlumun düğünü için 40 bin TL çektim. Yetmeyince 6 bin TL’de daha sonra çektim. Çektiğimiz krediyi oğlum ödeyecekti. Kendisi polis. Fakat o da bize yardımcı olmadı, bize sırt çevirdi. Polis olan oğlum, Hakkari’de görev yapıyor. Kendi başımıza burada çırpınıyoruz” dedi.
Maddi imkansızlık içerisinde sıkıntı yaşarken sağlık probleminin de ortaya çıktığını ifade eden Halil Atasoy, “Ameliyat oldum. Bu ameliyattan tehlikeli bir durum çıkmadı. Ondan sonra akciğerimden bir rahatsızlığım oldu. Bu yüzden kredi kartından çekim yapıp sağlığım için harcama yaptım. Bunu da ödeyemedim. Kredi kartını kapatmak için bir bankadan 10 bin TL kredi kullandım. Kredi kartını ödedim ama bu sefer bankaya olan borcumu ödeyemedim. İcralık oldum. Evimdeki bütün eşyalarım icra ekipleri tarafından yazıldı. Gelip alacaklarını söylediler” diye konuştu.

AKCİĞER KANSERİNE YAKALANDI
Ameliyat olmadan önce akciğerinden bir sorun yaşadığını ve bu yüzden Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesine giderek tedavi olduğunu aktaran Halil Atasoy, “Akciğerimin iki tarafında modül tespit edildi. Bu yüzden Ankara’ya sanatoryum hastanesine sevk ettiler. Maddi olanaklarım olmadığı için tedavimi yaptıramadım. Ankara’ya gitmeyi düşünürken bu sefer icra olayları başıma geldi. Ev kiramı ödeyemedim. Bu arada bir de ameliyat oldum, yani tamamen bittik. Oğlum hayırsız, bize bir yardımı yok. Şimdide evden çıkarıyorlar, kiramı ödeyemedim, sürekli kapıma geliyorlar” şeklinde konuştu.
Oğlu için "adam olsun, ekmek sahibi olsun" diye kendini feda ettiğini anlatan Halil Atasoy, şunları söyledi: “Benim iki küçük çocuğum var. Okula gidiyorlar. Şuan sağlık sorunlarım elvermediği için çalışamıyorum. Çaresiz kaldım, ne yapacağımı bilmiyorum.”

“EŞİN DOSTUN YARDIMIYLA KARNIMIZI DOYURUYORUZ”
Maddi durumları olmadığı için çocuklarına bakamaz hale geldiğini anlatan anne Satfiye Atasoy (44) ise, “Okula gönderiyorum ama ellerine hiç beş kuruş bile para veremiyorum. Eşin dostun yardımıyla ayakta duruyorum. Ev sahibi kapıya geliyor kirayı veremedik. Ev sahibi çıkın dedi bize böyle olmuyor dedi. Ben eşe dosta sordum ‘300 TL verir misiniz’ diye hiç kimse yardım etmedi. Kardeşime bile söyledim, o bile yanaşmadı yardım etmeye” ifadelerini kulandı.
Gıda yardımını eşin dostun yaptığını belirten Satfiye Atasoy, şunları kaydetti: “Bu sırada Deniz Feneri Derneğine müracaat ettim. Sağolsun onlar bize, gıda ve giyecek yardımı yaptı. Şimdilik bu gıda yardımlarıyla geçimimizi sağlıyoruz. İlerisi ne olacak ama belli değil. Ben çalışıyorum ara sıra, ev işlerine gidiyorum. Ama iki tarafımda bel fıtığı var, fazla bir iş göremiyorum, ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ameliyatta olamadım. İş görürken nefesim tıkanıyor, birde bende panik atak var. Geçen yıl 90 kilodaydım, şimdi 60 kiloya düştüm. Hangi doktora gitsem sinirsel diyorlar.”

“TELEFONLARIMIZA ARTIK ÇIKMIYOR”
Satfiye Atasoy, zor durumda olduklarını belirterek şöyle konuştu: "Eşim, 2.5 yıl önce oğlan bana yardım edin deyince kredi çekti, düğün ettikten sonra karısını alıp gitti. Şimdi de hiç arayıp sormuyor. Telefon açıp yardım et dedim, ‘ben yardım edemem, Hakkari gibi bir yerde geçinmeye çalışıyorum’ dedi. 2-3 günde bir kira için arıyorum. Bana, ‘size geçen gün söyledim, bana niye telefon açıp yatıyorsun. Ben yardım edemem’ diye telefonu yüzüme kapattı.”
Oğulları yüzünden borca girdiklerini ileri süren Satfiye Atasoy, “Bizim başka bir şeyimiz yok. Gelirimiz olmadığı için bankada, maaşımıza el koydu. Kirayı da veremedik. Nereye gitsem yardım etmiyorlar” dedi.

İLK EŞİMİ KANSERDEN KAYBETTİM, BU EŞİMDE KANSERE YAKALANDI”
İlk eşini kanserden kaybettiğini ve ikinci eşinin de bu olaylar yüzünden kansere yakalandığını aktaran Satfiye Atasoy, sözlerine şöyle devam etti: “İlk eşimi kanserden kaybettim, ikinci eşimle 16 yıl önce evlendim. Şimdi oda kanser hastalığına yakalandı. Diğer eşimi kanserden kaybettim, bu eşimi de kanserden kaybetmek istemiyorum. Eşim, Ankara’ya gitmesi gerektiği halde maddi durumumuz bozuk olduğu için Ankara’ya gidemedim. İki çocuğum var, bu eşimi de kaybetmek istemiyorum.”
Tek göz odada eşi ve iki çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi verdiklerini açıklayan Satfiye Atasoy, yaz-kış tek göz odanın içerisinde ömürlerini geçirdiklerini ifade ederek, “Eşyalarımız icralık oldu. 10 gün sonra bankadan gelip eşyalarımızı kaldıracaklar. Zaten iki kanepe bir de televizyonumuz var. Onu da alacaklar. Soba ile ısınıyoruz. Kirayı veremedim, ev sahibi de bize çıkın diyor” diye konuştu.
16 yıldır evli olduğunu ve 13 yıldır yani oğluna kredi çekene kadar durumlarının iyi olduğunu anlatan Satfiye Atasoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “16 yıldır evliyim. 13 yıldır iyiydik, hiçbir sorunumuz yoktu. Ama üç yıl önce bu oğlanın düğününü ettikten sonra durumumuz kötüleşti. Oğlan bize hiçbir yardımda bulunmuyor. Düğün ettiğimiz gün bırakıp gitti, gidiş o gidiş oldu. Ne arıyor ne soruyor. Biz, ararsak telefonu açarsa ancak öyle ulaşabiliyoruz. İcra geldiği gün belki bin kere aradım. Yemin ediyorum açmadı, böyle insanlık olmaz. Biz ona iyilik ettik, kötülük etmedik. Yani babasına bu yıl içerisinde bir şey olsun, baban öldü diye telefon bile etmeyeceğim. Bir insan babasına bunu yapmaz. Babasının sayesinde adam oldu. Biz, onun yüzünden bu hallere düştük.”
Umut (14) ve Esra Atasoy (12) ise, anne ve babalarıyla birlikte aynı odada kaldıklarını belirterek, “Arkadaşlarımızın odası var ama bizim hiç olmadı. Her şeyimizi oturma odasında yapıyoruz. Ders programını, kapıya asıyorum. Buradan derslerimizi takip ediyoruz” dedi.
Telefonla aranan Hasan Atasoy (28) ise, telefona cevap vermediği için bilgi alınamadı.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ