USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Çevre-Hayat

Köylerinin 'Robinson Crusoe ile Cuma'sı oldular

Yozgat Sorgun'a bağlı Büyükkışla köyünün muhtarı Özdemir, kış yaklaştığı için köydeki 15 hanenin boşalmasıyla eşiyle baş başa kaldı. - Anadolu Ajansı

Köylerinin 'Robinson Crusoe ile Cuma'sı oldular
28-10-2016 16:08
Google News

YOZGAT - ŞAHİN ÖZMEN

Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Büyükkışla köyünün muhtarı Durak Özdemir, diğer sakinler kış geldiği için köyü terk edince eşiyle yalnız kaldı.

Yaklaşık 30 yıl önce yaşlıların ölmesi ve gençlerin de göç etmesiyle boşalan köyü, önceki merhum muhtar Hacı Duran Alpyıldız'ın da çabasıyla 15 haneye kadar çıkaran 70 yaşındaki Özdemir, şimdilerde köyünün yeniden tek haneye düşmesinin sıkıntısını yaşıyor.

Sinema filmine konu olan Robinson Crusoe ve Cuma'nın adada tek başına kalma hikayelerini andıran "ıssız" bir yaşam süren Durak ve Gülbeyaz Özdemir çifti, köydeki yalnızlıklarına da ortak oluyor.

Durak Özdemir, ata topraklarındaki evlerinin viraneye dönmesine gönlünün razı olmadığını, önce merhum Hacı Duran Alpyıldız'ın köyü 8-9 haneye çıkarıp yeniden muhtarlık aldığını, sonra da kendi çabasıyla köyü 15 haneye ulaştırdığını anlattı.

Köyünü yeniden canlandırmaya çalıştığını belirten Özdemir, şunları söyledi:

"30 yıl önce muhtarlıktan düşen köyümüzde birçok sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Ne yolumuz kalmıştı, ne suyumuz ne de doğru dürüst arazi. Yolumuz kaybolmuş, tarlalarımızı ot bürümüştü. Bizler bir taraftan bu sorunlarla boğuşurken, bir yandan da Hacı Duran Alpyıldız, İçişleri Bakanlığı, Yozgat Valiliği ve Sorgun Kaymakamlığıyla yazışmalar yaparak, tekrar muhtarlığımızı faaliyete geçirmek için harekete geçmişti. Köyün son muhtarı İsmail Kılıç, azalarla birlikte kaymakamlığa 'Köy tamamen boşaldı, kimse kalmadı, biz de gidiyoruz. Gereğinin yapılması' diye dilekçe vermiş. Allah'tan köy statümüz iptal edilmemiş. Tekrar muhtarlığı aldık ve köyümüzü yeniden canlandırmaya çalıştık."

Köyümüze sahip çıkalım

Eski muhtar 2013'te vefat ettikten sonra bu göreve seçildiğini aktaran Durak Özdemir, tek hane kalmalarının sıkıntısını yaşadıklarını dile getirdi.

Eşi ve kendisi dışında köyde kimsenin kalmadığını ifade eden Özdemir, şöyle konuştu:

"Köyümüzde kimse kalmadı. Karı koca sadece ikimiz yaşıyoruz. Gerek il dışında, gerek yurt dışında yaşayan köylülerimize sesleniyorum; Yolumuz var, suyumuz var, her türlü meyve sebzeyi yetiştirebiliyoruz. Gelin, köyümüzü yeniden canlandıralım. Sorgun'un birçok yerinde cevizleri soğuk vurdu, bizim köyümüzde hala ceviz yiyebiliyoruz. Köyümüze sahip çıkalım. Böyle giderse yeniden muhtarlıktan düşeceğiz. Kasabaya oldukça yakın bir konumda bulunan bu güzel köyü yeniden viraneye döndürmeyelim."

Köyün bekçiliğini de yapıyorlar

Köydeki evlere zarar gelmemesi için adeta "bekçilik" yaptıklarını da dile getiren muhtar Özdemir, "Gidersek, köy viran olacak. Kötü niyetli insanların uğrak yeri haline gelecek. Burada hem muhtarlık, hem bekçilik yapacağız. Kazlarımız var, tavuklarımız, kedilerimiz, köpeklerimiz var. Onlar bize can yoldaşı oluyor. Onlarla vakit geçiriyoruz." diye konuştu.

Köy hayatını canlandırma adına hemşehrilerinin maddi desteğiyle köye konukevi yapmaya başladığına dikkati çeken Durak Özdemir, iki yatak odası, salonu, mutfağı, banyosu ve tuvaleti bulunan konukevinde, televizyondan kütüphaneye kadar her şeyin bulunacağını söyledi.

Özdemir, "Konukevimizin kaba inşaatı bitti. Şu ana kadar 22 bin lira harcadık. Dışarıda yaşayan köylülerimiz inşaata destek veriyor. Köyümüze 2-3 günlüğüne de olsa birilerini çekmeye çalışıyoruz. Evleri olmasa da gelsinler, burada kalsınlar. Biz onları evimizde de konuk ederiz ama rahat edemezlerse burada kalabilirler. Belki burada kaldıklarında köyümüzü yeniden sevip, tekrar dönmeye karar verirler." dedi

Eşi hayvanlarla vakit geçiriyor

Muhtar Özdemir’in eşi Gülbeyaz Özdemir de zamanını kaz, tavuk ve kedilerle geçirdiğini, yazın da bağ, bahçe işleri ile uğraştığını ifade etti.

Zaman zaman çevre köylerdeki dostlarını ziyaret ettiklerini belirten Özdemir, "Yalnız yaşamak sadece Allah'a mahsusmuş. İnsan insanın kıymetini ancak böyle durumlarda anlıyor. Bu nedenle köylülerin döneceği, hane sayısının artacağı, köyümüzün yeniden canlanacağı günü iple çekiyorum." şeklinde konuştu.

Komşu Karabalı köyünden yakınlarını ziyarete gelen, ancak kimseyi bulamayan Esma Karaoğlan da gördüğü durum karşısında üzüldüğünü dile getirdi.

Karaoğlan, "Köyde kimseyi bulamadım. Büyükkışla köyünün bu durumuna çok üzüldüm." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ