Evlilik ve Aile Danışmanları Derneği Başkanı Ferhan Bıçakçılar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle internet üzerinden terapi talebinin arttığını belirterek, "Yaptığımız görüşmelerde sabırların azaldığını, alınganlıkların yaşandığını, çocuklarda hareketlilik ya da uyku bozukluğu gibi davranışların arttığını ve bütün aile üyelerinin zaman zaman sıkılma ataklarına girdiğini görüyoruz." dedi.
Uzman psikolojik danışman ve aile terapisti Bıçakçılar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyayı sarsan koronavirüse karşı "Evde kal" kampanyalarının başladığını hatırlattı.
Sağlığını korumak isteyen milyonlarca insanın evinde ailesiyle zaman geçirdiğini, bu durumun bir süre sonra insan psikolojisini zorlayan etkiler ortaya koyabildiğini ifade eden Bıçakçılar, "Uzun süre, sınırlı bir ortamda ve kaygı dolu psikolojiyle evde birlikte yaşamak bazı aileleri zorluyor. Koronavirüs sebebiyle yaklaşık 10 gündür birçok aileyle görüntülü görüşme seansları yapıyoruz. Görüntülü görüşme seansları henüz yeni olmasına rağmen hızla artıyor." dedi.
Evde gerginlik yaşayan ailelerin görüntülü görüşme için aradığını anlatan Bıçakçılar, bazen bireysel bazen de eşlerle internet üzerinden görüşmeler yaptıklarını bildirdi.
Bıçakçılar, "online' görüşmelere talebin hızla arttığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Yaptığımız görüşmelerde, sabırların azaldığını, alınganlıkların yaşandığını, çocuklarda hareketlilik ya da uyku bozukluğu gibi davranışların arttığını ve bütün aile üyelerinin zaman zaman sıkılma ataklarına girdiğini görüyoruz. Ancak her şeyden önce sağlığımız bizim için çok önemli. Evde kalmaya, hayatı eve sığdırmaya çalıştığımız bu dönemde, bu gibi gündeme dahil ortaya çıkan sorunlara karşı neler yapacağımızı bilmemiz gerekiyor."
Evdeki huzur için ipuçlarıKoronavirüs nedeniyle yaşanan belirsizliğin aile yaşamını olumsuz etkileyebildiğini dile getiren Bıçakçılar, gerginliğin sert tepkilere neden olduğunu söyledi.
Öncelikle tüm aile üyelerinin birbirlerini "kabul etmesi" gerektiğine işaret eden Bıçakçılar, "Kendimiz dahil her aile üyesinin mizacına göre zaman zaman daha kaygılı, kontrolcü ve sabırsız tepkiler verebileceğini kabul etmekle başlayabiliriz." dedi.
Bıçakçılar, önerilerini şöyle sıraladı:
"Kimse aynı mizaca sahip değildir. Bu zor günleri, hiç kimse sizinle aynı duygularda ve aynı duygu şiddetinde yaşayamaz. Eşinizin ve çocuklarınızın sizinle aynı hassaslıkta olmasını beklemeyin. İyi bir iletişim, mutlu aile olmak için ilk atacağınız adım olmalıdır. İletişimde önceliğin üslupla başladığını unutmayıp sabırlı olmaya özen gösterin. Dış dünyada ne oluyorsa oluyor. Bu negatif durumları evin kapısından, penceresinden mümkün oldukça uzak tutun. Ayrıca kendi kaygı ve sıkıntınızla başa çıkmanın yollarını bulmalısınız. Ailenizi kaygı çuvalı değil, destek olarak görün. Kararları beraber alın. Bu süreçte önemli kararlar alınacağı zaman, gizli saklı şekilde odaların köşelerinde, kısık sesle değil, ailenin hep beraber olduğu bir zamanda herkesin özgürce fikrini söyleyebileceği bir ortamda konuşun."
Yaşam alanına saygı önemliAile üyelerine aynı evde "yalnız kalma fırsatı vermek" gerektiğine de dikkati çeken Bıçakçılar, "Yaşam alanına saygı duyun. Artık sınırlı bir ortamda, evlerimizde yaşıyoruz. Düşüncelerimizin paylaşımında olduğu gibi alan paylaşımında da özgür olduğunu hisseden aile üyesi, yaratıcı olmaktan çekinmeyerek, günlük yaşamlarında kendilerine ait bir dünya kurabilecektir." diye konuştu.
Bıçakçılar, kimsenin evinde gergin, dağılmış insan görmek istemeyeceğini belirterek, herkese rahat, şık ve bakımlı olmaları önerisinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com