KAHİRE - AHLAM HASANİN
Mısır'da askeri darbeye zemin hazırlayan "30 Haziran cephesi"nde yer alan ancak daha sonra askeri yönetimin izlediği politikalar karşısında muhalif bir tutum takınan Güçlü Mısır Partisi Genel Başkanı Abdulmunim Ebu'l-Futuh, "Mısır'ın korku cumhuriyetine dönüştüğünü ve ülkeyi yönetmede başarısız olan Abdulfettah es-Sisi'nin yapacağı en doğru şeyin görevi bırakmak olduğunu" belirtti.
Darbeyle görevinden uzaklaştırılan Muhammed Mursi'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki rakiplerinden Ebu'l-Futuh, 25 Ocak 2011'de daha özgür ve onurlu bir yaşam için sokağa dökülen Mısır halkının 3 Temmuz 2013'teki askeri darbeyle sekteye uğrayan özgürlük yürüyüşünde gelinen son durum ve o tarihten bu yana devam eden siyasi sorunlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Mısır'da bir korku cumhuriyeti oluşturulduğunu belirten Ebu'l-Futuh, sıradan insanların bir gecede kendilerini terör listesinde bulabildiğini ifade etti. Ebu'l-Futuh insanların yaşadığı bu durum hakkında şunları söyledi:
"Mısır'da hiçbir şekilde anayasaya saygı duyulmuyor. İlan edilen terör listeleri tam bir felaket. Hiçbir suç işlememiş, trafik kurallarını dahi çiğnememiş sıradan bir vatandaş gece yatıyor, sabah kalktığında adını terör listesinde buluyor. Bunun yanında siyasi muhaliflerin tasfiyesi için şu an binlerce Mısırlı cezaevlerinde tutuluyor. Tüm bunlar toplumda korkuyu yaymak için. Korku cumhuriyetinde yaşamaya başladık."
Halkın yönetime karşı öfkeli olduğu görüşünü dile getiren Ebu'l-Futuh, toplumdaki bu öfkenin ileride kaosa dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Ebu'l-Futuh, Sisi'nin iktidarda başarısız bir performans sergilediğini ve geçen süre içinde kendi destekçileri arasında dahi popülaritesinin azaldığını belirterek, "En iyi yol ülke yönetimindeki başarısızlığı nedeniyle Sisi'nin yönetimi bırakması." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu rejim bir gün gidecek, devrim baki kalacak"
Sisi'nin 2018'deki seçimlere aday olup olmaması konusuna da değinen Ebu'l-Futuh, "Sisi'nin performansı, gerek anayasa ve özgürlükleri hiçe sayan politikaları gerekse ekonomideki başarısızlığı, yönetimin gitmesi için yeterli. Barışçıl bir şekilde Sisi'nin yönetimden uzaklaşmasını temenni ediyorum. İyi niyetine rağmen Sisi ülkeyi yönetmeye muktedir değil. Sisi,Muhammed Mursi'den daha başarısız oldu. Onun için iyilikler diliyorum. Mısır'a hizmet edebilir ama başka yerde ve başka konumda." ifadelerini kullandı.
Mevcut yönetimin izlediği politikaların, 25 Ocak Devrimi'nin en önemli kazanımlarından "sosyal adaletin yok olmasına ve fakirliğin artmasına" neden olduğunu ifade den Ebu'l-Futuh, "Rejim, belki ülkeye hizmet edecek projeler için kaynakları kullanıyor ama bunlar öncelikli işler değil. Bunun yanında ülkede özgürlüklerimiz ele geçirilmiş durumda." diye konuştu.
Ebu'l-Futuh yönetimin ekonomik, siyasal ve toplumsal meseleler başta olmak üzere her alanda başarısız olduğuna dikkati çekerek, "Halk bunları affetmeyecek ve bu rejim bir gün gidecek. Devrim baki kalacak." ifadelerini kullandı.
"Eskiden 92 ofisimiz varken şu an yalnızca 1 ofisimiz var"
Güçlü Mısır Partisi lideri Ebu'l-Futuh ayrıca ülkede muhalefetin baskı altında tutulduğunu vurgulayarak, partisinin karşı karşıya kaldığı sıkıntılara dair şunları kaydetti:
"Korkunç bir kuşatma altındayız. Eskiden 92 ofisimiz varken şu an yalnızca 1 ofisimiz var. Partiye finansal destek sağlayanlar tehdit ediliyor. Genel merkezimizin kirasını üyelerden toplamaya başladık. Herhangi bir konferans yapmamız yasak. Mısır'da ya hükümetin yanında olacaksın ya da medya, siyaset ve emniyet tarafından baskı altında tutulacaksın. Üyelerimizin bazıları tehdit ediliyor. Hatta Genel Başkan Yardımcısı Muhammed el-Kasas, terör listesine alındı."
"Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye'yle ilişkilerin gergin olması siyasi ve ahlaki ayıptır"
Mısır'ın izlediği dış politikaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ebu'l-Futuh özellikle Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye'yle olan gergin ilişkileri "siyasi ve ahlaki ayıp" şeklinde nitelendirdi.
Güçlü Mısır Partisi lideri ve eski cumhurbaşkanı adayı Abdulmunim Ebu'l-Futuh sözlerini şöyle tamamladı:
"Bazen rejimin, bazı ülkelerle ilişkilerinde kendi çıkarına hizmet etmese dahi inatçı bir politikada ısrar ettiğini düşünüyorum. Bu durum Mısır'ın tarihine, gücüne ve değerine yakışmıyor. Arap ve İslam ülkeleriyle özellikle de Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye'yle ilişkilerin gergin olması siyasi ve ahlaki ayıptır. Arap ve İslam dünyası gerek hükümetler gerekse halklar nezdinde Mısır'a saygıyla bakıyor. Ben Türkiye'yle ilişkilerin gergin olması için bir gerekçe göremiyorum. Aynı şekilde Katar ve Suudi Arabistan'la da ilişkilerin gergin olması gereksiz."
dikGAZETE.com