ANKARA (AA) - MURAT TEMİZER - Merkezi İngiltere'de bulunan Orta Doğu Enstitüsü Enerji Uzmanı Nasır Tamimi, Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Yemen'in başını çektiği körfez ülkelerinin Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmasının neden ve sonuçlarını, AA muhabirine değerlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta gerçekleştirdiği Riyad zirvesinin önemine değinen Tamimi, "Bu zirve sonrası söz konusu ülkeler birbirini cesaretlendirmiş olabilir. Ayrıca bölgesel olarak Trump yönetimiyle ilişkiler de yaşanan durumda etkili oldu diyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Katar'ın enerjide de önemli bir oyuncu olduğunu ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile arasında aktif bir doğalgaz boru hattı bulunduğunu hatırlatan Tamimi, Katar'ın Dolphin boru hattı aracılığıyla BAE'ye gaz satışının sürdüğünü vurguladı.
"Katar gazı politik silah yapmaz"Söz konusu diplomatik kriz sürecinin, ülkeler arasındaki enerji ilişkilerini etkilemeyeceğini savunan Tamimi, diğer olası etkileri ise şöyle değerlendirdi:
"Örneğin BAE ile Katar arasındaki doğalgaz ticareti için iki taraf arasında imzalanmış anlaşmalar söz konusu. Daha da önemlisi Katar, doğalgazı politik bir silah olarak kullanmayı istemeyecektir. Eğer bunu yaparsa, Katar gazını satın alan diğer ülkelere kötü bir sinyal göndermiş olur. Öte yandan, Katar'ın kara sınırları ve hava sahasının bir süreliğine kapatılması dahi Dünya Kupası çerçevesinde gerçekleştirilecek projeleri olumsuz etkiler. Katar, 2022'de düzenlenecek Dünya Kupası'nın detay projeleri için çimento, çelik gibi ürünleri büyük ölçüde Suudi Arabistan'dan alıyor. Bu ticaret sekteye uğrarsa masraflar artabilir, dahası Dünya Kupası'na ilişkin projelerin tamamlanması ertelenebilir. Ayrıca, hava trafiğinde oluşacak olumsuz etki de gıda gibi ürünlerin taşınması açısından sıkıntı yaratmaya başladı. Dolayısıyla Katar'da fiyatlar ve enflasyon oranları da artacaktır."