Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda usul tartışması yaşandı.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığı’nın bütçesi hakkında Komisyon’da bilgi verdi. Enerji stratejisi ve politikalara ilişkin olarak değerlendirmede bulunan Bakan Albayrak şunları söyledi:
"Strateji ve politikalarımız; enerji arz güvenliği, alternatif enerji kaynakları, kaynak çeşitliliği, yerli ve yenilenebilir kaynakların ekonomiye kazandırılması, sürdürülebilirlik, enerji piyasalarında serbestleşme ve enerji verimliliği temellerine dayanmaktadır. Bu kapsamda, temel strateji ve politikalarımız; yerli kaynaklara öncelik vermek suretiyle kaynak çeşitliliğini sağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını arttırmak, enerji verimliliğini artırmak, serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak, petrol ve doğal gaz alanlarında kaynak ülke çeşitliliğini sağlamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirleri almak, jeopolitik konumumuzu etkin kullanarak, enerji alanında bölgesel işbirliği süreçleri çerçevesinde Ülkemizi enerji üssü ve terminali haline getirmek, enerji ve doğal kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye duyarlı halde yürütülmesini sağlamak, doğal kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını artırmak, endüstriyel hammadde, metal ve metal dışı madenlerimizin üretimlerini arttırarak yurt içinde değerlendirilmesini sağlamak, maliyet, zaman ve miktar yönünden enerjiyi tüketiciler için erişilebilir kılmak."
"2023 yılında birincil enerji talebimizin 218 milyon TEP’e ulaşması beklenmektedir" diyen Bakan Albayrak, şöyle devam etti:
"Kömürün yüzde 37, doğal gazın yüzde 23, petrolün yüzde 26, hidrolik enerjinin yüzde 4, nükleer enerjinin yüzde 4, yenilenebilir ve diğer enerji kaynaklarının payının yüzde 6 olması öngörülmektedir. Ülkemizde, ekonomik büyümenin sonucu olarak yıllık elektrik enerjisi tüketim artışı uzun yıllardan beri ortalama yüzde 5,5 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Elektrik enerjisi talebinde 2014 yılında yüzde 4,4; 2015 yılında ise yüzde 2.6 talebinde 2014 yılında yüzde 4,4; 2015 yılında ise yüzde 2,6 artış olmuştur. 2002 yılında 132,6 milyar kWh olan elektrik tüketimimiz yaklaşık iki kat artarak 2015 yılında 263,8 milyar kWh’e ulaşmıştır. 2002 yılında 129,4 milyar kwh olan elektrik üretimi, 2015 yılında 259,6 milyar kWh olarak gerçekleşmiş olup, bu üretimin yüzde 37,9’u doğal gazdan, yüzde 28,0’ı kömürden, yüzde 25,8’i hidrolikten, yüzde 4,4’ü rüzgâr ve yüzde 3,9’u ise diğer kaynaklardan sağlanmıştır.Son yıllarda, belirli bir anda talep edilen en yüksek elektrik enerjisi talebi (puant talep); 2015 yılı Ağustos ayında 43.289 MW olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz, 2015 yılı sonu itibarıyla 73.148 MW’a yükselmiştir. 2015 yılı sonu itibarı ile kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımına bakıldığında; yüzde 35,4’ü hidrolik, yüzde 29,1’i doğal gaz, yüzde 20,6’sı kömür, yüzde 6,2’si rüzgâr, yüzde 0,9’u jeotermal ve yüzde 7,8’i ise diğer kaynaklardan oluşmaktadır."
NÜKLEER ENERJİ
Nükleer enerji konusunda ise Bakan Albayrak, "Enerji arz güvenliğimizin sağlanması adına yenilenebilir enerjinin yanı sıra nükleer enerjinin de ülkemizde elektrik üretim amaçlı kullanılması elzem bir husustur. Dünyada nükleer enerjinin kullanımına baktığımızda elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık yüzde 11’nin nükleer enerjiden sağlandığı görülmektedir. Ayrıca yarısı Fransa, ABD, Rusya ve Çin’de olmak üzere dünyada 442 nükleer güç santrali ünitesi (reaktör) işletmede, 66 tanesi ise inşa halinde olup 164 nükleer reaktörün daha yapılması planlanmaktadır. Fransa elektrik üretiminin yüzde 74’ünü, ABD yüzde 19’unu, Almanya yüzde 15’ni nükleer enerjiden karşılamaktadır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın bugünkü düzeyin iki katına ulaşarak yaklaşık 414 milyar kWh’e yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu doğrultuda, yerli ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliğinden azami düzeyde yararlanma çalışmalarımızın yanı sıra; nükleer enerjinin enerji arz kaynaklarımız arasına dâhil edilmesi, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması açısından büyük önem arz etmektedir. Petrol ve doğal gazda dışa bağımlı olan Ülkemizde nükleer santral mevcut değilken petrol ve doğal gaz zengini G. Afrika, Rusya, ABD, Kanada, Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde nükleer santrallerin bulunması önemli ve anlamlıdır.Bu gerçekler karşısında ülkemizde nükleer enerjinin, mümkün olan en kısa süre içerisinde, elektrik enerjisi üretim portföyünde yer alması ve ilerleyen dönemde portföy içindeki payının artırılması büyük önem arz etmektedir" değerlendirmesini yaptı.
KAYIP KAÇAKLAR
Kayıp kaçakların azaltılmasına değinen Albayrak, "Kayıp-kaçak oranlarının azaltılması konusu öncelikli hedeflerimizin başında gelmekte olup bu alandaki yoğun çalışmalarımız ve alınan tedbirler neticesinde ülke genelinde kayıp-kaçak oranları yüzde 25 düzeylerinden yüzde 15 düzeylerine kadar düşürülmüştür. Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine ise kayıp kaçakları azaltma zorunluluğu getirilmiş olup Ülkemiz genelinde kayıp kaçakta 2016 yılı içinde de azaltma yönlü hedeflerimiz belirlenmiştir" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin enerji sektöründe rekabete dayalı piyasaların oluşturulması stratejisi çerçevesinde, elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde sürdürülebilir bir büyümeyi temin edecek yatırım ortamının oluşturulmasına yönelik önemli aşamaların kaydedildiğini belirten Albayrak, "Enerji sektöründe rekabete dayalı etkin, şeffaf ve güvenilir piyasaların oluşturulmasına ilişkin önemli adımlar atılmış, sektörde faaliyet gösteren kamu kuruluşları yeniden yapılandırılmış ve bu kapsamda özelleştirmelerin de ivme kazanmasıyla serbestleşmeye yönelik kuralların uygulanmasına başlanmıştır. Gelişmelere ve uygun mevzuat altyapısının hazırlanmasına paralel olarak özel sektör tarafından gerçekleştirilen enerji üretim tesisi yatırımları ivme kazanmıştır. Ülkemiz enerji sektörünün önümüzdeki 10 yılda toplam yatırım ihtiyacının 110 milyar Doları aşacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir" şeklinde konuştu.
USUL TARTIŞMASI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın konuşmasından sonra Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri arasında usul hakkında tartışma çıktı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Bakanlara 30 dakika verip, daha sonra 75 dakika ekstra süre vermenin doğru olmadığını belirterek, Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek olan Bakanların konuşmasını bir gün önce ellerinde olmasını ve ona göre milletvekillerinin konuyla ilgili hazırlık yapmasını istedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekili Mehmet Günal, sürelerin daha iyi ayarlanmasını ve verimli kullanılmasını isterken, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Musa Çam, dün Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın iki saati aşkın konuşma yaptığını hatırlatarak, Yıldırım’a özel tolerans verildiğini iddia etti.
Çam, "Bakana özel ayrıcalık tanınıyor. Bu doğru bir tutum değildir. Burada hiç kimse imtiyaz sahibi değildir. Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülüyor. Kocaman bir kitap, onar dakikalık konuşma yapacağız. Bu hak mıdır, adalet midir? Biz burada hak, adalet istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak’ın 60 dakika konuştuğunu söyleyerek, Ulaştırma Bakanı’nın konuşmasının her zaman uzun sürdüğünü belirtti. Bilgiç, "Siz ne olarak oturuyorsunuz Sayın Çam? Babanızın oğlu olarak oturmuyorsunuz. Kimin kimin damadı olduğu kimseyi ilgilendirmiyor. Sayın Albayrak da Bakan olarak burada oturuyor" şeklinde konuştu.
Bakan Albayrak, konuşma kitapçığının birkaç gün önce hazır olduğunu belirterek, özetlemeye çalıştığı sunumun 27 sayfa olduğunu söyledi. Albayrak, "Dünkü resim, bugünkü resim ve gelecek resmin özelinde Türkiye’nin enerji politikaları noktasında enerji arz ve güvenliği, yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelik strateji ve vizyonu, Türkiye’nin bölgesinde ve ülkesinde enerji güvenliği ile ilgili stratejilerden bahsettik" ifadelerini kullandı.
Albayrak, AK Parti olarak iktidara 2002’de geldiklerini hatırlatarak, "13 yılı yaşadığınız dönemde, birçok alanda olduğu gibi bir yerden bir yere getirdik. Bunu halkımızın bilmesi lazım. Türkiye ekonomi, enerji politikaları olarak nereden nereye gelmiş, biz iktidar olarak dünle kıyaslayacağız. Dün ne zaman? 2002’den önceki bir zaman" şeklinde konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 2014 yılında 1.8 milyarlık bir bütçe kullandığını hatırlatarak, bunun hesabının vermesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca Kuşoğlu 2016 bütçesine ilişkin 2 milyar TL ile ilgili bilgi vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığı’nın bütçesi hakkında Komisyon’da bilgi verdi. Enerji stratejisi ve politikalara ilişkin olarak değerlendirmede bulunan Bakan Albayrak şunları söyledi:
"Strateji ve politikalarımız; enerji arz güvenliği, alternatif enerji kaynakları, kaynak çeşitliliği, yerli ve yenilenebilir kaynakların ekonomiye kazandırılması, sürdürülebilirlik, enerji piyasalarında serbestleşme ve enerji verimliliği temellerine dayanmaktadır. Bu kapsamda, temel strateji ve politikalarımız; yerli kaynaklara öncelik vermek suretiyle kaynak çeşitliliğini sağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını arttırmak, enerji verimliliğini artırmak, serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak, petrol ve doğal gaz alanlarında kaynak ülke çeşitliliğini sağlamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirleri almak, jeopolitik konumumuzu etkin kullanarak, enerji alanında bölgesel işbirliği süreçleri çerçevesinde Ülkemizi enerji üssü ve terminali haline getirmek, enerji ve doğal kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye duyarlı halde yürütülmesini sağlamak, doğal kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını artırmak, endüstriyel hammadde, metal ve metal dışı madenlerimizin üretimlerini arttırarak yurt içinde değerlendirilmesini sağlamak, maliyet, zaman ve miktar yönünden enerjiyi tüketiciler için erişilebilir kılmak."
"2023 yılında birincil enerji talebimizin 218 milyon TEP’e ulaşması beklenmektedir" diyen Bakan Albayrak, şöyle devam etti:
"Kömürün yüzde 37, doğal gazın yüzde 23, petrolün yüzde 26, hidrolik enerjinin yüzde 4, nükleer enerjinin yüzde 4, yenilenebilir ve diğer enerji kaynaklarının payının yüzde 6 olması öngörülmektedir. Ülkemizde, ekonomik büyümenin sonucu olarak yıllık elektrik enerjisi tüketim artışı uzun yıllardan beri ortalama yüzde 5,5 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Elektrik enerjisi talebinde 2014 yılında yüzde 4,4; 2015 yılında ise yüzde 2.6 talebinde 2014 yılında yüzde 4,4; 2015 yılında ise yüzde 2,6 artış olmuştur. 2002 yılında 132,6 milyar kWh olan elektrik tüketimimiz yaklaşık iki kat artarak 2015 yılında 263,8 milyar kWh’e ulaşmıştır. 2002 yılında 129,4 milyar kwh olan elektrik üretimi, 2015 yılında 259,6 milyar kWh olarak gerçekleşmiş olup, bu üretimin yüzde 37,9’u doğal gazdan, yüzde 28,0’ı kömürden, yüzde 25,8’i hidrolikten, yüzde 4,4’ü rüzgâr ve yüzde 3,9’u ise diğer kaynaklardan sağlanmıştır.Son yıllarda, belirli bir anda talep edilen en yüksek elektrik enerjisi talebi (puant talep); 2015 yılı Ağustos ayında 43.289 MW olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz, 2015 yılı sonu itibarıyla 73.148 MW’a yükselmiştir. 2015 yılı sonu itibarı ile kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımına bakıldığında; yüzde 35,4’ü hidrolik, yüzde 29,1’i doğal gaz, yüzde 20,6’sı kömür, yüzde 6,2’si rüzgâr, yüzde 0,9’u jeotermal ve yüzde 7,8’i ise diğer kaynaklardan oluşmaktadır."
NÜKLEER ENERJİ
Nükleer enerji konusunda ise Bakan Albayrak, "Enerji arz güvenliğimizin sağlanması adına yenilenebilir enerjinin yanı sıra nükleer enerjinin de ülkemizde elektrik üretim amaçlı kullanılması elzem bir husustur. Dünyada nükleer enerjinin kullanımına baktığımızda elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık yüzde 11’nin nükleer enerjiden sağlandığı görülmektedir. Ayrıca yarısı Fransa, ABD, Rusya ve Çin’de olmak üzere dünyada 442 nükleer güç santrali ünitesi (reaktör) işletmede, 66 tanesi ise inşa halinde olup 164 nükleer reaktörün daha yapılması planlanmaktadır. Fransa elektrik üretiminin yüzde 74’ünü, ABD yüzde 19’unu, Almanya yüzde 15’ni nükleer enerjiden karşılamaktadır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın bugünkü düzeyin iki katına ulaşarak yaklaşık 414 milyar kWh’e yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu doğrultuda, yerli ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliğinden azami düzeyde yararlanma çalışmalarımızın yanı sıra; nükleer enerjinin enerji arz kaynaklarımız arasına dâhil edilmesi, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması açısından büyük önem arz etmektedir. Petrol ve doğal gazda dışa bağımlı olan Ülkemizde nükleer santral mevcut değilken petrol ve doğal gaz zengini G. Afrika, Rusya, ABD, Kanada, Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde nükleer santrallerin bulunması önemli ve anlamlıdır.Bu gerçekler karşısında ülkemizde nükleer enerjinin, mümkün olan en kısa süre içerisinde, elektrik enerjisi üretim portföyünde yer alması ve ilerleyen dönemde portföy içindeki payının artırılması büyük önem arz etmektedir" değerlendirmesini yaptı.
KAYIP KAÇAKLAR
Kayıp kaçakların azaltılmasına değinen Albayrak, "Kayıp-kaçak oranlarının azaltılması konusu öncelikli hedeflerimizin başında gelmekte olup bu alandaki yoğun çalışmalarımız ve alınan tedbirler neticesinde ülke genelinde kayıp-kaçak oranları yüzde 25 düzeylerinden yüzde 15 düzeylerine kadar düşürülmüştür. Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine ise kayıp kaçakları azaltma zorunluluğu getirilmiş olup Ülkemiz genelinde kayıp kaçakta 2016 yılı içinde de azaltma yönlü hedeflerimiz belirlenmiştir" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin enerji sektöründe rekabete dayalı piyasaların oluşturulması stratejisi çerçevesinde, elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde sürdürülebilir bir büyümeyi temin edecek yatırım ortamının oluşturulmasına yönelik önemli aşamaların kaydedildiğini belirten Albayrak, "Enerji sektöründe rekabete dayalı etkin, şeffaf ve güvenilir piyasaların oluşturulmasına ilişkin önemli adımlar atılmış, sektörde faaliyet gösteren kamu kuruluşları yeniden yapılandırılmış ve bu kapsamda özelleştirmelerin de ivme kazanmasıyla serbestleşmeye yönelik kuralların uygulanmasına başlanmıştır. Gelişmelere ve uygun mevzuat altyapısının hazırlanmasına paralel olarak özel sektör tarafından gerçekleştirilen enerji üretim tesisi yatırımları ivme kazanmıştır. Ülkemiz enerji sektörünün önümüzdeki 10 yılda toplam yatırım ihtiyacının 110 milyar Doları aşacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir" şeklinde konuştu.
USUL TARTIŞMASI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın konuşmasından sonra Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri arasında usul hakkında tartışma çıktı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Bakanlara 30 dakika verip, daha sonra 75 dakika ekstra süre vermenin doğru olmadığını belirterek, Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek olan Bakanların konuşmasını bir gün önce ellerinde olmasını ve ona göre milletvekillerinin konuyla ilgili hazırlık yapmasını istedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekili Mehmet Günal, sürelerin daha iyi ayarlanmasını ve verimli kullanılmasını isterken, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Musa Çam, dün Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın iki saati aşkın konuşma yaptığını hatırlatarak, Yıldırım’a özel tolerans verildiğini iddia etti.
Çam, "Bakana özel ayrıcalık tanınıyor. Bu doğru bir tutum değildir. Burada hiç kimse imtiyaz sahibi değildir. Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülüyor. Kocaman bir kitap, onar dakikalık konuşma yapacağız. Bu hak mıdır, adalet midir? Biz burada hak, adalet istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak’ın 60 dakika konuştuğunu söyleyerek, Ulaştırma Bakanı’nın konuşmasının her zaman uzun sürdüğünü belirtti. Bilgiç, "Siz ne olarak oturuyorsunuz Sayın Çam? Babanızın oğlu olarak oturmuyorsunuz. Kimin kimin damadı olduğu kimseyi ilgilendirmiyor. Sayın Albayrak da Bakan olarak burada oturuyor" şeklinde konuştu.
Bakan Albayrak, konuşma kitapçığının birkaç gün önce hazır olduğunu belirterek, özetlemeye çalıştığı sunumun 27 sayfa olduğunu söyledi. Albayrak, "Dünkü resim, bugünkü resim ve gelecek resmin özelinde Türkiye’nin enerji politikaları noktasında enerji arz ve güvenliği, yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelik strateji ve vizyonu, Türkiye’nin bölgesinde ve ülkesinde enerji güvenliği ile ilgili stratejilerden bahsettik" ifadelerini kullandı.
Albayrak, AK Parti olarak iktidara 2002’de geldiklerini hatırlatarak, "13 yılı yaşadığınız dönemde, birçok alanda olduğu gibi bir yerden bir yere getirdik. Bunu halkımızın bilmesi lazım. Türkiye ekonomi, enerji politikaları olarak nereden nereye gelmiş, biz iktidar olarak dünle kıyaslayacağız. Dün ne zaman? 2002’den önceki bir zaman" şeklinde konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 2014 yılında 1.8 milyarlık bir bütçe kullandığını hatırlatarak, bunun hesabının vermesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca Kuşoğlu 2016 bütçesine ilişkin 2 milyar TL ile ilgili bilgi vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.