Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kobani’de IŞİD olarak da adlandırılan DEAŞ’ın gerçekleştirdiği saldırıyı lanetleyerek, “Millet olarak geleceğimiz etkileyen bu olayları seyirci tribününden izlememizi kimse beklememelidir. İlgili tüm taraflarla kaygılarımız paylaşıyor, süreci an be an takip ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan,
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin (ASKON)
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği iftara katıldı. İftar yemeğine Erdoğan’ın yanı sıra aralarında Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci,
Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Fikri Işık,
İstanbul Valisi Vasip Şahin, ASKON
Genel Başkanı Mustafa Koca ve bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
![Erdoğan,ASKON iftar](http://dikgazete.com/wp-content/uploads/2015/06/ErdoğanASKON-iftar.jpg)
İftar yemeğinin
ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan katılımcılara hitap etti. “Anadolu
sadece bir
toprak parçasının isimi değildir” diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı zamanda başlı başına bir
tarih ve medeniyet kitabıdır. Tarih boyunca Anadolu medeniyetlerin, fetihlerin,
önemli kırılma noktalarının kavşağında yer almıştır. Çağ açıp
çağ kapatan,
dünya siyasetinin seyrini
değiştiren hadiselerin bir çoğu ya Anadolu’nun
içinde ya da
yakın çevresinde yaşanmıştır. Anadolu
doğru şekilde okunmadan bu toprakların hafızası kavranmadan ne dünya tarihini, ne de dünya siyasetini anlayabiliriz” dedi
“SURİYE VE IRAK’TA YAŞANAN OLAYLAR BU ÜLKELERİN KENDİ İÇ DİNAMİKLERİ İLE DEĞERLENDİRİLEMEZ”
Dünyanın kalbinin burada attığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı
Erdoğan ülkemizin içinde bulunduğu
geniş coğrafyanın
tarihi bir dönüşüm sürecinden geçtiğine değindi. Suriye, Irak, Mısır, Ukrayna, Yunanistan,
Filistin ve
Körfez Bölgesi ve Balkanlar’ın
sıcak gelişmelerini yaşandığı yerler
durumunda olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ve bölgemizin son yüz yılını
Birinci Dünya
savaşı sırasında kurgulanan Sykes-Picot Anlaşması belirledi. Yaklaşık 100
yıl önce
kurulan bu düzen, bunca zamandır yaşadığımız savaşların, akan kardeş kanının
en büyük sebebi oldu. Bugünde
Güney bölgemizde
yeni bir Sykes-Picot düzenin adım adım
inşa edilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Suriye ve Irak’ta yaşanan olayları sadece bu ülkelerin
kendi iç dinamikleri ile değerlendirilemez. Burada hem ülkemizin hem de tüm bölgenin geleceğini şekillendirecek mühendisliklerin uygulanmaya çalışıldığını görüyoruz. Bölgenin tarihine ve yapısına
yabancı projeler hayata geçirilmeye çalışılıyor. Adeta
ölümü gösterip sıtmaya razı etme
stratejisi izleniyor” dedi.
“MASUM SİVİLLERİ HEDEF ALAN BU SALDIRIYI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE LANETLİYORUZ”
“Hangi adla ortaya çıkarsa çıksın
terör örgütlerinin bu
süreçte bir manivela gibi kullanılmasına
izin veremeyiz.
Bizim bu kurguyu görmezden gelmemiz, bunu, yokmuş gibi davranmamız
asla mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu coğrafyada yaşanan olaylar doğrudan ya da dolaylı olarak bizi de etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millet olarak geleceğimiz etkileyen bu olayları seyirci tribününden izlememizi beklememelidir. İlgili tüm taraflarla kaygılarımız paylaşıyor, süreci an be an takip ediyoruz. Bu sabah DEAŞ terör
örgütü Kobani
bölgesinde menfur bir
saldırı düzenledi. Masum sivilleri
hedef alan bu saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Biz bugüne
kadar kimseye kapımızı kapatmadık. Olayın ardından saldırıda Suriye vatandaşları ülkemize getirildi. Yaklaşık 130 civarında
yaralı hastanelerimizde
tedavi altına alındı.”
“LAFLA TÜRKİYE PARTİSİ OLUNMAZ İCRAATLA OLUNUR”
“Saldırının ardından bölücü örgüte müzahir çevrelerin,
yani siyasi partinin ileri gelenlerinin hiçbir ilke ahlak ve sınır tanımadan ülkemizi hedef alan
iftira ve karalama
kampanyası yürüttüğünü görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir temeli olmayan bu ithamlarla 6-7-8
Ekim olaylarından hiç
ders çıkarılmamışçasına provoke
etmeye yönelik bir çalışma yürütülüyor. Türkiye’yi terörle aynı çizgide göstermek
kimsenin hakkı da haddi de değildir.
Türkiye’nin hasmı
bazı uluslararası lobileri ve
Esed rejiminin manipülasyonlarına alet olanlar öncelikle kendilerini sorgulamalıdırlar.
Türkiye partisi olmanın
yolu bu çevrelerin taşeronlarını yapmaktan
değil bu
ülkeye gönül bağlı olmaktan ve
ülkesine değer vermekten geçer. Herkesten aklıselim ile hareket etmelerini bekliyorum. Lafla Türkiye partisi olunmaz icraatla olunur. Türkiye partisi olduklarını iddia edenlere
karşı iltifat gösterenlerde son olaylarda Türkiye’yi uluslararası bir terör örgütü ile aynı kefede göstereme cehaletinde olanlarla aynı safta olduklarını görsünler. Vatandaşlarımızın yalan iftira ve
kara propaganda ile siyaset yapanların çağrılarına
prim vermeyeceklerini inanıyorum. Bu çağrıyı yapanlardan da üzerlerindeki sorumluluğun
bilinci ile hareket etmelerini
artık terörle aralarına mesafe koymalarını bekliyorum” dedi.