Uzmanlar, kış ayının depresyonu tetiklediğini bildirdi.
Depresyon görülme sıklığının kış aylarında arttığını açıklayan Psikiyatrist Dr. Bahar Sarı Narğis, "Özellikle kuzey bölgelerde yaşayanlarda, ışığın daha az alındığı coğrafi bölgelerde sıklık daha fazla. Genellikle kış aylarında, aşırı yemek yeme, kilo artışı, aşırı uykululuk hali, enerji kaybı gibi belirtilerle başlayan mevsimsel özellik gösteren depresyonda, depresif duygu durum ve sosyal içe çekilme daha sonra bu belirtilere eşlik eder. Kış aylarındaki bu artışın sebebi hormonal değişikliklerin yanısıra gözdeki retina tabakasında da birtakım değişikliklerdir. Bu nedenle ’Fototerapi’ denilen ışık tedavisi yöntemi ile bu hastalarda fayda sağlanmaktadır. Depresyon kadınlarda erkeklerin 2 katı kadar fazla görülmektedir. Genetik etkenler, biyolojik faktörler, ailevi faktörler ve sosyal çevre de diğer etkenler arasında yer almaktadır. En çok görülen belirtiler; enerji düzeyinde azalma, dikkat dağınıklığı, iştah azalması, uykuya dalma güçlüğü, ilgi kaybı, etkinliklere başlamada güçlük, üzüntü, öznel huzursuzluk duygusu, düşüncelerin yavaşlaması, karar vermekte güçlük çekme, sabah erken uyanma, intihar düşünceleri, kilo kaybı, ağlama, davranışlarda yavaşlama, sinirlilik, düzelemeyeceğini düşünme olarak sayılabilir. Hafif, orta ve ağır derecede olabilir. Bu belirtilerin en az 2 haftalık bir süredir devam ediyor olması, kişinin işini gücünü yapamayacak hale gelmesiyle depresyon tanısı konulabilmektedir. Bu belirtilerden önce başlayan öncü belirtiler de olabilir. Kaygı, panik ataklar, fobiler görülebilir. Stres faktörleri de depresif belirtileri tetikleyebilir. Depresif dönem 3-6 ay sürer. Tedavi edilmezse daha uzun sürebilir" dedi.
Hastaların ayrıntılı psikiyatrik muayene ile değerlendirilip vakit kaybetmeden tedaviye başlaması gerektiğini ifade eden Bahar Sarı Narğis, "Tedavi almadan kendiliğinden düzelen olgularda hastalığın tekrarlama olasılığı çok yüksektir. İlaç tedavisi, psikoterapi, EKT, fototerapi gibi yöntemler tedavi seçeneklerimizdir” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Depresyon görülme sıklığının kış aylarında arttığını açıklayan Psikiyatrist Dr. Bahar Sarı Narğis, "Özellikle kuzey bölgelerde yaşayanlarda, ışığın daha az alındığı coğrafi bölgelerde sıklık daha fazla. Genellikle kış aylarında, aşırı yemek yeme, kilo artışı, aşırı uykululuk hali, enerji kaybı gibi belirtilerle başlayan mevsimsel özellik gösteren depresyonda, depresif duygu durum ve sosyal içe çekilme daha sonra bu belirtilere eşlik eder. Kış aylarındaki bu artışın sebebi hormonal değişikliklerin yanısıra gözdeki retina tabakasında da birtakım değişikliklerdir. Bu nedenle ’Fototerapi’ denilen ışık tedavisi yöntemi ile bu hastalarda fayda sağlanmaktadır. Depresyon kadınlarda erkeklerin 2 katı kadar fazla görülmektedir. Genetik etkenler, biyolojik faktörler, ailevi faktörler ve sosyal çevre de diğer etkenler arasında yer almaktadır. En çok görülen belirtiler; enerji düzeyinde azalma, dikkat dağınıklığı, iştah azalması, uykuya dalma güçlüğü, ilgi kaybı, etkinliklere başlamada güçlük, üzüntü, öznel huzursuzluk duygusu, düşüncelerin yavaşlaması, karar vermekte güçlük çekme, sabah erken uyanma, intihar düşünceleri, kilo kaybı, ağlama, davranışlarda yavaşlama, sinirlilik, düzelemeyeceğini düşünme olarak sayılabilir. Hafif, orta ve ağır derecede olabilir. Bu belirtilerin en az 2 haftalık bir süredir devam ediyor olması, kişinin işini gücünü yapamayacak hale gelmesiyle depresyon tanısı konulabilmektedir. Bu belirtilerden önce başlayan öncü belirtiler de olabilir. Kaygı, panik ataklar, fobiler görülebilir. Stres faktörleri de depresif belirtileri tetikleyebilir. Depresif dönem 3-6 ay sürer. Tedavi edilmezse daha uzun sürebilir" dedi.
Hastaların ayrıntılı psikiyatrik muayene ile değerlendirilip vakit kaybetmeden tedaviye başlaması gerektiğini ifade eden Bahar Sarı Narğis, "Tedavi almadan kendiliğinden düzelen olgularda hastalığın tekrarlama olasılığı çok yüksektir. İlaç tedavisi, psikoterapi, EKT, fototerapi gibi yöntemler tedavi seçeneklerimizdir” ifadelerini kullandı.
(İHA)