Ruhsal ve fiziksel gevşemeyi oluşturmak için vücudumuzun oksitosini arttırmak gerektiğini söyleyen Dr.Gönül Ateşsaçan, oksitosin hakkında şu bilgileri verdi. “Oksitosin, orgazm sırasında salgılanır ve duygusal bir bağın kurulmasına yardımcı olur. Aynı zamanda doğum sırasında ve emzirme döneminde de salgılanır. Doğum eylemindeki kasılmalar, oksitosin hormonu olmaksızın başlamaz. Bu hormonun etkileri ise son derece çarpıcı. Sakinleştirmeye, endişe ve stresi azaltmaya yardımcı olur.
Sarılmayı ve göz temasını arttırır. Oksitosin yukarıda bahsettiğim durumlardan farklı olarak, şu zamanlarda da salgılanır: Aile ya da dini topluluk içinde olma duygusu yaşanırken, meditasyonda ve hipnozda. Oksitosinle kilo verme arasında doğrudan bir ilişki yok ama diğer insanlarla fiziksel ve psikolojik düzeyde pozitif etkileşimde bulunmak, kilo vermenize ve sağlıklı kiloda kalmanıza yardımcı olabilir.
Artan oksitosin düzeyi (sizi iyi hissettiren hormon) kan basıncını düşürüp, stresin etkilerini azaltmaya destek olabilir. Bu da iştahınızı kontrol etmenize yardım eden CCK (kolesistokinin) denilen maddenin düzeyini artırır. Araştırmalar, artan oksitosin düzeyine sosyal etkileşimler ve dokunmanın yol açtığını gösteriyor.
Haftalık masaj randevusu almaya ne dersiniz ya da bol bol sarılmaya? Bu durum, meditasyon ve hipnoz gibi oksitosin düzeyini artırdığına inanılan yöntemlerin kilo vermede ne kadar yardımcı olduğunu anlamamızı sağlıyor. Suistimal edilmiş bireyler de genelde kilo sorunları yaşar ve bunu aşabilmenin tek yolu sevgi. Oksitosinin sağlıklı düzeyde salınabilmesi için her gün 6 - 8 kişiye sarılmak gerekir, hem de gözlerinin içine bakarak. Hadi bakalım kalkıp sarılmaya başlayın; ailenize, sevdiklerinize ve arkadaşlarınıza.”
dikGAZETE