02-06-2016 17:28
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı AB büyükelçilerine şikayet etmesiyle ilgili, "Sayın Kılıçdaroğlu, büyükelçilerin kendisini bir gün başbakan yapacağını zannediyorsa onlara yatırım yapmaya devam edebilir. Bilmesi lazım ki bir siyasi partiyi birinci yapan Türk halkıdır" dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, Türkiye Noterler Birliği’nin 45. Genel Kurulu’na katılmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Rize hem Kırşehir ziyaretlerinde yüksek yargının başkanlarının katılmasının çok eleştirildiği hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun üzerine ‘alışacaklar’ açıklamasının sorulması üzerine Bozdağ, “Anayasamıza göre Sayın Cumhurbaşkanımız devletin başıdır. Bu sıfatla Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını ve devlet organlarının uyumlu çalışmasını gözetir. Sayın Cumhurbaşkanına anayasa, böylesine önemli bir görev vermektedir. Bundan önceki dönemlerde de yüksek yargı başkanları başta AYM, Yargıtay, Danıştay başkanları olmak üzere bütün cumhurbaşkanlarıyla bir araya gelmişlerdir. Bu bizim bütün kayıtlarımızda vardır” diye konuştu.
“KASITLI YAPILAN BİR HAREKETTİR İKİYÜZLÜ SİYASETİN SOMUT BİR GÖSTERGESİDİR”
Bakan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dün Sayın Cumhurbaşkanlarıyla yüksek yargı başkanlarının bir araya gelmesi beraber bir toplantıda veya yemekte olması yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına halel getirmiyor da söz konusu Türkiye’nin Cumhurbaşkanı hem de halk tarafından ilk defa seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunda halel getiriyorsa bu ikircikli yaklaşımdır. Dün halel getirmeyen şey bugün birden bire nasıl halel getirir hale geldi? Bu siyasi bir yaklaşımdır. Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratmak için siyasilerin dillendirdiği bir şey. Yüksek yargıyı ve yargıya olan güveni olumsuz etkilemek içinde bir çalışma yürütülüyor. Ben bu konuda değerlendirme yapanları samimi bulmadığımı ifade etmek isterim. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı bir arada olduğu veya yan yana oturduğu kişilere göre değerlendirilemez. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı yargı görevi yapanların verdiği adil ve doğru kararlarla tesis ve inşa edilir. Cumhurbaşkanıyla yüksek yargı başkanları bir araya geldi diye eleştiri yapmak yargı bağımsızlığı gölgelendi, tarafsızlığı kayboldu demek, çok büyük bir cehalettir. Dünyanın her ülkesinde devlet başkanlarıyla yargı başkanları bir araya gelir. Başka ülkelere gidip bunu anlatsanız bunu söyleyenlere gülerler. Bu konuda CHP’nin yaklaşımı geçmişte de gördük 28 Şubat’ta yüksek yargı başkanları Genelkurmay’a çağrıldılar; hakimler, savcılar çağrıldılar ve o zaman ayakta alkışladılar, brifing aldılar bunu hiç eleştirmediler. Hatta dönemin CHP Genel Başkanı ’Ne var bunda’ diyor. Yargı bağımsızlığına bu müdahaledir. Çağırıp talimat veriliyor. Buna dair en ufak bir açıklamaları yok. Ama Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanıyla yargı görevi yapanlar bir araya geldi diye yeri yerinden oynatıyorlar. Kasıtlı yapılan bir harekettir ikiyüzlü siyasetin somut bir göstergesidir.’’
“TEMMUZ ÇOK YAKIN YETİŞMEZ GİBİ GÖZÜKÜYOR”
Yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili soruya ise Bozdağ, “Yeni anayasa milletin talebidir. Sadece Ak Parti’nin değil, bütün siyasi partilerin seçimlerden önce millete taahhüdüdür. Ak Parti milletine verdiği taahhüdün arkasındadır. Biz yeni anayasa konusunda uzlaşmayla bir anayasa yapılmasını hep arzu ettik. Gönlümüz arzu ediyor ki Türkiye parlamentosu siyasi partileriyle, gruplarıyla bir uzlaşma komisyonunda yeni anayasa yapmasıdır. Maalesef Türkiye uzlaşarak yeni bir anayasa yapmayı başaramamıştır. Bunun üzerine biz Ak Parti olarak yeni anayasa öneri taslağımızı hazırlayacağımızı Türkiye kamuoyuna açıklayacağımızı, TBMM’ye göndereceğimizi ifade ettik. Bu anayasanın içerisinde milletimizin beklentilerine cevap verecek düzenlemeler olacak. Hükümet sistemi konusunda da başkanlık sistemini esas alan bir anayasa yapacağımızı Türkiye kamuoyuna deklare ettik. Bu konudaki çalışmalar yeni dönemde de kaldığı yerden devam edecek. Yeni anayasa çalışmalarının takvimini ve seyrini önümüzdeki günlere Başbakanımız kamuoyuyla paylaşacaktır. Meclisin tatile girmesi yakın. Temmuz’da tatile giriyor. Takvime baktığımız zaman temmuz çok yakın, yetişmez gibi gözüküyor” açıklamasında bulundu.
“ABD’DEN, TÜRKİYE’NİN KAYGI VE BEKLENTİLERİNİ DİKKATE ALMASINI BEKLERİZ”
ABD’nin Dışişleri Sözcüsü John Kirby’nin “Fethullahçı Terör Örgütünü, terör örgütü olarak kabul etmiyoruz, görmüyoruz” açıklamasının ve Gülen’in iadesinde son durumun sorulması üzerine Bozdağ, “ABD ile Türkiye iki dost müttefik ülkedir. Türkiye ABD’nin güvenlik kaygılarını ve güvenlik konusundaki taleplerine önem vermekte ve ciddi almaktadır. ABD’nin de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik konusundaki taleplerini, kaygı ve risklere dair değerlendirmelerini dikkate almasını beklemek Türkiye’nin en doğal hakkıdır. Bu konuda kararı kendileri verecektir. Ama biz iki dost ve müttefik ülke arasında nasıl bir ilişki varsa bu konuda da benzer ilişkinin devam ettirilmesinin doğru olduğu kanısındayız. MGK, ülkenin güvenliğine ilişkin konularda hükümete tavsiye kararı alabilmektedir. Bu yönde de MGK tavsiye kararı almıştır. Böylesi bir kararı hükümet elbette gereği neyse takdir edecektir. Bu konuda Türkiye’nin tutumu nettir. Türkiye’nin iç güvenliği ve ulusal güvenliğiyle ilgili konulardaki bütün kaygılarını, risklerini Türkiye’yi yönetenler dikkate alması gerekir ki hükümet olarak alıyoruz. Bizim dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerinde Türkiye’nin bu konudaki kaygılarını ve taleplerini dikkate almasını bekliyoruz ABD’den beklentimiz budur. İade konusundaki dosyalar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Onların tercümesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde iade taleplerimizi de ABD’ye ileteceğimizi ifade etmek isterim” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’NİN MUHALEFETİ TÜRKİYE’NİN YÖNETİMİNİ ARTIK BAŞKA ÜLKELERİN ŞİKAYETTEN VAZGEÇMELİ”
Dün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun AB Büyükelçileriyle bir araya gelmesinin sorulması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilerle bir araya gelmesi onun takdiridir. Ama Kılıçdaroğlu siyaseti biraz iyi bilmiş olsa Türk halkının Türk toplumunun başka ülkelerin büyükelçilikleriyle bir araya gelip Türkiye’yi ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanını şikayet etmenin Türk halkını ne kadar rahatsız ettiğini görebilirdi. Ama belli ki Sayın Kılıçdaroğlu bunu görmüyor. Sayın Kılıçdaroğlu, büyükelçilerin kendisini bir gün Türkiye’de birinci parti, Türkiye’nin başbakanı yapacağını zannediyorsa onlara yatırım yapmaya devam edebilir. Bilmesi lazım ki bir siyasi partiyi birinci yapan Türk halkıdır. Onun sandıkta verdiği oydur. Türk milleti kendi ülkesini, kendi ülkesinin yöneticilerini, cumhurbaşkanlarını adeta Türkiye’nin düşmanıymış gibi gösterip başka ülkelerin büyükelçilerine şikayet etme zavallılığını gösteren hiç kimseye saygı göstermez, onlara da değer vermez. Ben eminim ki bu toplantıyı en iyi Türk halkı değerlendirecektir. Türkiye’nin muhalefeti Türkiye’nin yönetimini artık başka ülkelerin büyükelçilerine şikayet etmekten vazgeçmeli, başka ülkelerden medet ummaktan vazgeçmeli. Eğer şikayetin varsa Türk halkına yapacaksın, onlardan medet umacaksın.”
(İHA)
Adalet Bakanı Bozdağ, Türkiye Noterler Birliği’nin 45. Genel Kurulu’na katılmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Rize hem Kırşehir ziyaretlerinde yüksek yargının başkanlarının katılmasının çok eleştirildiği hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun üzerine ‘alışacaklar’ açıklamasının sorulması üzerine Bozdağ, “Anayasamıza göre Sayın Cumhurbaşkanımız devletin başıdır. Bu sıfatla Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını ve devlet organlarının uyumlu çalışmasını gözetir. Sayın Cumhurbaşkanına anayasa, böylesine önemli bir görev vermektedir. Bundan önceki dönemlerde de yüksek yargı başkanları başta AYM, Yargıtay, Danıştay başkanları olmak üzere bütün cumhurbaşkanlarıyla bir araya gelmişlerdir. Bu bizim bütün kayıtlarımızda vardır” diye konuştu.
“KASITLI YAPILAN BİR HAREKETTİR İKİYÜZLÜ SİYASETİN SOMUT BİR GÖSTERGESİDİR”
Bakan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dün Sayın Cumhurbaşkanlarıyla yüksek yargı başkanlarının bir araya gelmesi beraber bir toplantıda veya yemekte olması yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına halel getirmiyor da söz konusu Türkiye’nin Cumhurbaşkanı hem de halk tarafından ilk defa seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunda halel getiriyorsa bu ikircikli yaklaşımdır. Dün halel getirmeyen şey bugün birden bire nasıl halel getirir hale geldi? Bu siyasi bir yaklaşımdır. Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratmak için siyasilerin dillendirdiği bir şey. Yüksek yargıyı ve yargıya olan güveni olumsuz etkilemek içinde bir çalışma yürütülüyor. Ben bu konuda değerlendirme yapanları samimi bulmadığımı ifade etmek isterim. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı bir arada olduğu veya yan yana oturduğu kişilere göre değerlendirilemez. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı yargı görevi yapanların verdiği adil ve doğru kararlarla tesis ve inşa edilir. Cumhurbaşkanıyla yüksek yargı başkanları bir araya geldi diye eleştiri yapmak yargı bağımsızlığı gölgelendi, tarafsızlığı kayboldu demek, çok büyük bir cehalettir. Dünyanın her ülkesinde devlet başkanlarıyla yargı başkanları bir araya gelir. Başka ülkelere gidip bunu anlatsanız bunu söyleyenlere gülerler. Bu konuda CHP’nin yaklaşımı geçmişte de gördük 28 Şubat’ta yüksek yargı başkanları Genelkurmay’a çağrıldılar; hakimler, savcılar çağrıldılar ve o zaman ayakta alkışladılar, brifing aldılar bunu hiç eleştirmediler. Hatta dönemin CHP Genel Başkanı ’Ne var bunda’ diyor. Yargı bağımsızlığına bu müdahaledir. Çağırıp talimat veriliyor. Buna dair en ufak bir açıklamaları yok. Ama Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanıyla yargı görevi yapanlar bir araya geldi diye yeri yerinden oynatıyorlar. Kasıtlı yapılan bir harekettir ikiyüzlü siyasetin somut bir göstergesidir.’’
“TEMMUZ ÇOK YAKIN YETİŞMEZ GİBİ GÖZÜKÜYOR”
Yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili soruya ise Bozdağ, “Yeni anayasa milletin talebidir. Sadece Ak Parti’nin değil, bütün siyasi partilerin seçimlerden önce millete taahhüdüdür. Ak Parti milletine verdiği taahhüdün arkasındadır. Biz yeni anayasa konusunda uzlaşmayla bir anayasa yapılmasını hep arzu ettik. Gönlümüz arzu ediyor ki Türkiye parlamentosu siyasi partileriyle, gruplarıyla bir uzlaşma komisyonunda yeni anayasa yapmasıdır. Maalesef Türkiye uzlaşarak yeni bir anayasa yapmayı başaramamıştır. Bunun üzerine biz Ak Parti olarak yeni anayasa öneri taslağımızı hazırlayacağımızı Türkiye kamuoyuna açıklayacağımızı, TBMM’ye göndereceğimizi ifade ettik. Bu anayasanın içerisinde milletimizin beklentilerine cevap verecek düzenlemeler olacak. Hükümet sistemi konusunda da başkanlık sistemini esas alan bir anayasa yapacağımızı Türkiye kamuoyuna deklare ettik. Bu konudaki çalışmalar yeni dönemde de kaldığı yerden devam edecek. Yeni anayasa çalışmalarının takvimini ve seyrini önümüzdeki günlere Başbakanımız kamuoyuyla paylaşacaktır. Meclisin tatile girmesi yakın. Temmuz’da tatile giriyor. Takvime baktığımız zaman temmuz çok yakın, yetişmez gibi gözüküyor” açıklamasında bulundu.
“ABD’DEN, TÜRKİYE’NİN KAYGI VE BEKLENTİLERİNİ DİKKATE ALMASINI BEKLERİZ”
ABD’nin Dışişleri Sözcüsü John Kirby’nin “Fethullahçı Terör Örgütünü, terör örgütü olarak kabul etmiyoruz, görmüyoruz” açıklamasının ve Gülen’in iadesinde son durumun sorulması üzerine Bozdağ, “ABD ile Türkiye iki dost müttefik ülkedir. Türkiye ABD’nin güvenlik kaygılarını ve güvenlik konusundaki taleplerine önem vermekte ve ciddi almaktadır. ABD’nin de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik konusundaki taleplerini, kaygı ve risklere dair değerlendirmelerini dikkate almasını beklemek Türkiye’nin en doğal hakkıdır. Bu konuda kararı kendileri verecektir. Ama biz iki dost ve müttefik ülke arasında nasıl bir ilişki varsa bu konuda da benzer ilişkinin devam ettirilmesinin doğru olduğu kanısındayız. MGK, ülkenin güvenliğine ilişkin konularda hükümete tavsiye kararı alabilmektedir. Bu yönde de MGK tavsiye kararı almıştır. Böylesi bir kararı hükümet elbette gereği neyse takdir edecektir. Bu konuda Türkiye’nin tutumu nettir. Türkiye’nin iç güvenliği ve ulusal güvenliğiyle ilgili konulardaki bütün kaygılarını, risklerini Türkiye’yi yönetenler dikkate alması gerekir ki hükümet olarak alıyoruz. Bizim dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerinde Türkiye’nin bu konudaki kaygılarını ve taleplerini dikkate almasını bekliyoruz ABD’den beklentimiz budur. İade konusundaki dosyalar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Onların tercümesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde iade taleplerimizi de ABD’ye ileteceğimizi ifade etmek isterim” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’NİN MUHALEFETİ TÜRKİYE’NİN YÖNETİMİNİ ARTIK BAŞKA ÜLKELERİN ŞİKAYETTEN VAZGEÇMELİ”
Dün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun AB Büyükelçileriyle bir araya gelmesinin sorulması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilerle bir araya gelmesi onun takdiridir. Ama Kılıçdaroğlu siyaseti biraz iyi bilmiş olsa Türk halkının Türk toplumunun başka ülkelerin büyükelçilikleriyle bir araya gelip Türkiye’yi ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanını şikayet etmenin Türk halkını ne kadar rahatsız ettiğini görebilirdi. Ama belli ki Sayın Kılıçdaroğlu bunu görmüyor. Sayın Kılıçdaroğlu, büyükelçilerin kendisini bir gün Türkiye’de birinci parti, Türkiye’nin başbakanı yapacağını zannediyorsa onlara yatırım yapmaya devam edebilir. Bilmesi lazım ki bir siyasi partiyi birinci yapan Türk halkıdır. Onun sandıkta verdiği oydur. Türk milleti kendi ülkesini, kendi ülkesinin yöneticilerini, cumhurbaşkanlarını adeta Türkiye’nin düşmanıymış gibi gösterip başka ülkelerin büyükelçilerine şikayet etme zavallılığını gösteren hiç kimseye saygı göstermez, onlara da değer vermez. Ben eminim ki bu toplantıyı en iyi Türk halkı değerlendirecektir. Türkiye’nin muhalefeti Türkiye’nin yönetimini artık başka ülkelerin büyükelçilerine şikayet etmekten vazgeçmeli, başka ülkelerden medet ummaktan vazgeçmeli. Eğer şikayetin varsa Türk halkına yapacaksın, onlardan medet umacaksın.”
(İHA)
