CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bütün siyasi partilerin, açık ve net olarak teröre karşı olduklarını söylemesi gerektiğini belirtti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK), 15’inci olağan kongresi gerçekleştirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun sloganlar nedeniyle toplantıyı terk ettiği genel kurula, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokratik Partisi(HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş katıldı.
Pendik Green Park’ta gerçekleşen kongrede konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, Suriyeli göçmenler sorununa değindi. Cumhuriyet tarihi boyunca Suriyeli göçmenlere yönelik politikaların daha önce hiç yaşanmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu: “Suriyeli göçmenleri şimdi şantaj olarak kullanıyorlar. Dün ben ne gördüm seçim meydanlarında? Şunu söylüyorum, Suriye’de barışı ancak biz sağlarız. Barışı sağladıktan sonra da Suriyeli göçmen kardeşlerimizi Suriye’ye göndeririz. Bakın bakın diyorlardı, ‘Şu Kılıçdaroğlu diyor ki; Suriyelileri göndereceğiz.’ Şimdi ne diyorlar? ‘Ya bana 3 milyar Avro verirsin, ya da hepsini otobüse bindirir sana gönderirim’ diyorlar. Hani sen diyordun ki, bütün Suriyelileri biz alacağız. Niye almıyorsun? Önünüzdeki en ciddi engellerden birisi de Suriyeli göçmenler. Büyük bir kısmı kayıt dışı çalışıyor. Asgari ücretin çok altında. Karın tokluğuna çalışıyorlar. Bakın hiç şikâyet yok. Böyle bir politikayı, Cumhuriyet tarihi hiç yaşamadı. Hiçbir dönemde yaşamadı” şeklinde konuştu.
“TERÖR KONUSUNDA AÇIK VE NET TAVIR KOYULMALI”
Konuşmasının devamında terör sorununa değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bütün bunlar eksikmiş gibi bir de karşımıza terör belası çıktı. Bakın değerli işçi kardeşlerim. Bir konuda açık ve net olacağız. Bütün siyasi partiler, terör konusunda açık ve net teröre karşı olduklarını söyleyecekler. Terörü kendi ülkemizde istemiyoruz. Terör istenmez. Terörün amacı yılgınlık yaratmaktır. Masum insanları öldürmektir. Son 6 ayda 270’in üzerinde şehimiz var. 19 yıldır 1 yılda bu kadar insan ölmedi. O nedenle hepimizin terör konusunda çok açık ve çok net olması lazım. Çok net tavır takınmamız lazım. Bir insanlık suçudur terör. Biz oturup konuşabiliriz. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz. Ama silahın konuştuğu yerde sorunlar çözülmez arkadaşlar. Hepimizin bunun bilincinde olması lazım. Bütün siyasal partilerin, terör konusunda çok açık, çok net açık tavır takınmaları lazım” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak güneydoğuda yaşayan vatandaşlara ayrımcılık yapmadıklarına değinen Kılıçdaroğlu, “ Biz, hiçbir zaman doğu ve güneydoğudaki yurttaşlarımızı 2’inci sınıf yurttaş görmedik. Bakın oraya en çok, Milletvekili gönderen yardım gönderen parti biziz. Biz sadece, o bölgeye değil biz Ezidi’lere de yardım gönderdik. Türkmenlere de yardım gönderdik. Hem Suriye, hem Yayladığı’na gönderdik. Kobani’ye oradaki Kürt kardeşlerimize de yardım gönderdik. Biz insanı seviyoruz. İnsanı yüceltmek istiyoruz. İnsanın sorunlarını çözmek istiyoruz. Ama ‘elime silah alacağım ben sorunu çözeceğim.’ Bugün silahı eline alanlar başkalarının politikalarını Türkiye’de uyguluyorlar. Açık ve net söylüyorum. Buna karşı da hepimizin bu ülkenin bütün insanlarının açık ve net tavır takınması lazım” şeklinde konuştu.
“O ŞEHİTLER SİZİN ŞEHİTLERİNİZ DEĞİL”
AK Parti’nin, terör örgütü PKK’ya yönelik politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu hükümet, yani Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti terör örgütüne açıkça yardım ve yataklık yapmışlardır. Bakın açık söylüyorum. Bir şey söylemiyorlar. Beni mahkemeye vereceklerse, bütün belgeleri önüne koyacağım. Kent merkezleri silah deposu haline dönüştürülürken, Vali’ye talimat veriyorsunuz dokunma. Şuna dokunma, buna dokunma. Şimdi kalkmışlar şehitler üzerinden kahramanlık yapıyorlar. Siz şehitler üzerinden kahramanlık yapamazsınız. Sizin böyle bir hakkınız yok. O şehitler, sizin şehitleriniz değil. Her şeyden önce, bunun herkes tarafından çok iyi bilinmesi gerekiyor.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun DİSK Genel Kurulu’nu terk etmesi olayı ile ilgili olarak ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş şunları söyledi: “Yani işçiler, protesto hakkını kullanırlar. Buna da herkesin saygı duyması lazım. Biz de protesto ediliyoruz. Sonuçta, DİSK çoğu zaman hükümetin emriyle talimatıyla sokakta gaz yemiş, cop yemiş, tutuklanmış hakarete uğramış işçiler. Bir defacık Bakanı görmüşler burada, protesto ediyorlar. Yani buna hoşgörüyle yaklaşmak dışında, saygıyla yaklaşmak dışında ne denilebilir ki?”
“BÖYLE OLMASINI BEN DE İSTEMİYORDUM”
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun kongreyi terk etmesi ile ilgili olarak, “Ben bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Zaman zaman, mitinglerde kongrelerde demokrtaik tepkiler yaşanıyor. Böyle olmasını ben de istemiyordum. Demokratik çerçeve içerisinde biribirimiz ile görüşerek, konuşarak anlamaya çalışmamız o yüzden daha iyi olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK), 15’inci olağan kongresi gerçekleştirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun sloganlar nedeniyle toplantıyı terk ettiği genel kurula, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokratik Partisi(HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş katıldı.
Pendik Green Park’ta gerçekleşen kongrede konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, Suriyeli göçmenler sorununa değindi. Cumhuriyet tarihi boyunca Suriyeli göçmenlere yönelik politikaların daha önce hiç yaşanmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu: “Suriyeli göçmenleri şimdi şantaj olarak kullanıyorlar. Dün ben ne gördüm seçim meydanlarında? Şunu söylüyorum, Suriye’de barışı ancak biz sağlarız. Barışı sağladıktan sonra da Suriyeli göçmen kardeşlerimizi Suriye’ye göndeririz. Bakın bakın diyorlardı, ‘Şu Kılıçdaroğlu diyor ki; Suriyelileri göndereceğiz.’ Şimdi ne diyorlar? ‘Ya bana 3 milyar Avro verirsin, ya da hepsini otobüse bindirir sana gönderirim’ diyorlar. Hani sen diyordun ki, bütün Suriyelileri biz alacağız. Niye almıyorsun? Önünüzdeki en ciddi engellerden birisi de Suriyeli göçmenler. Büyük bir kısmı kayıt dışı çalışıyor. Asgari ücretin çok altında. Karın tokluğuna çalışıyorlar. Bakın hiç şikâyet yok. Böyle bir politikayı, Cumhuriyet tarihi hiç yaşamadı. Hiçbir dönemde yaşamadı” şeklinde konuştu.
“TERÖR KONUSUNDA AÇIK VE NET TAVIR KOYULMALI”
Konuşmasının devamında terör sorununa değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bütün bunlar eksikmiş gibi bir de karşımıza terör belası çıktı. Bakın değerli işçi kardeşlerim. Bir konuda açık ve net olacağız. Bütün siyasi partiler, terör konusunda açık ve net teröre karşı olduklarını söyleyecekler. Terörü kendi ülkemizde istemiyoruz. Terör istenmez. Terörün amacı yılgınlık yaratmaktır. Masum insanları öldürmektir. Son 6 ayda 270’in üzerinde şehimiz var. 19 yıldır 1 yılda bu kadar insan ölmedi. O nedenle hepimizin terör konusunda çok açık ve çok net olması lazım. Çok net tavır takınmamız lazım. Bir insanlık suçudur terör. Biz oturup konuşabiliriz. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz. Ama silahın konuştuğu yerde sorunlar çözülmez arkadaşlar. Hepimizin bunun bilincinde olması lazım. Bütün siyasal partilerin, terör konusunda çok açık, çok net açık tavır takınmaları lazım” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak güneydoğuda yaşayan vatandaşlara ayrımcılık yapmadıklarına değinen Kılıçdaroğlu, “ Biz, hiçbir zaman doğu ve güneydoğudaki yurttaşlarımızı 2’inci sınıf yurttaş görmedik. Bakın oraya en çok, Milletvekili gönderen yardım gönderen parti biziz. Biz sadece, o bölgeye değil biz Ezidi’lere de yardım gönderdik. Türkmenlere de yardım gönderdik. Hem Suriye, hem Yayladığı’na gönderdik. Kobani’ye oradaki Kürt kardeşlerimize de yardım gönderdik. Biz insanı seviyoruz. İnsanı yüceltmek istiyoruz. İnsanın sorunlarını çözmek istiyoruz. Ama ‘elime silah alacağım ben sorunu çözeceğim.’ Bugün silahı eline alanlar başkalarının politikalarını Türkiye’de uyguluyorlar. Açık ve net söylüyorum. Buna karşı da hepimizin bu ülkenin bütün insanlarının açık ve net tavır takınması lazım” şeklinde konuştu.
“O ŞEHİTLER SİZİN ŞEHİTLERİNİZ DEĞİL”
AK Parti’nin, terör örgütü PKK’ya yönelik politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu hükümet, yani Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti terör örgütüne açıkça yardım ve yataklık yapmışlardır. Bakın açık söylüyorum. Bir şey söylemiyorlar. Beni mahkemeye vereceklerse, bütün belgeleri önüne koyacağım. Kent merkezleri silah deposu haline dönüştürülürken, Vali’ye talimat veriyorsunuz dokunma. Şuna dokunma, buna dokunma. Şimdi kalkmışlar şehitler üzerinden kahramanlık yapıyorlar. Siz şehitler üzerinden kahramanlık yapamazsınız. Sizin böyle bir hakkınız yok. O şehitler, sizin şehitleriniz değil. Her şeyden önce, bunun herkes tarafından çok iyi bilinmesi gerekiyor.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun DİSK Genel Kurulu’nu terk etmesi olayı ile ilgili olarak ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş şunları söyledi: “Yani işçiler, protesto hakkını kullanırlar. Buna da herkesin saygı duyması lazım. Biz de protesto ediliyoruz. Sonuçta, DİSK çoğu zaman hükümetin emriyle talimatıyla sokakta gaz yemiş, cop yemiş, tutuklanmış hakarete uğramış işçiler. Bir defacık Bakanı görmüşler burada, protesto ediyorlar. Yani buna hoşgörüyle yaklaşmak dışında, saygıyla yaklaşmak dışında ne denilebilir ki?”
“BÖYLE OLMASINI BEN DE İSTEMİYORDUM”
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun kongreyi terk etmesi ile ilgili olarak, “Ben bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Zaman zaman, mitinglerde kongrelerde demokrtaik tepkiler yaşanıyor. Böyle olmasını ben de istemiyordum. Demokratik çerçeve içerisinde biribirimiz ile görüşerek, konuşarak anlamaya çalışmamız o yüzden daha iyi olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)