05-11-2015 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit’in vefatının 9. yılı nedeniyle mesaj yayınladı.
Kılıçdaroğlu, mesajında, Bülent Ecevit’in 16 yaşındayken yayınladığı çevirisini yaptığı Rabindranath Tagore’un şiirine yer vererek, “Duam budur; Fikrin korkusuz olduğu ve başın dik tutulduğu yerde
Bilginin serbest olduğu ve dünyanın özel duvarlarla dar bölmelere ayrılmadığı yerde
Sözcüklerin, doğruluğun derinliğinden meydana çıktığı yerde
Berrak aklın nehrinin, ölmüş törelerin hazin çölünde yolunu kaybetmediği yerde
Zekânın sürekli olarak genişleyen fikir ve eylemle senin tarafından sevk edildiği yerde
Tanrım, sen benim memleketimi, işte bu özgürlük cennetinde uyandır.
Benim sana duam budur.
Allah’ım, bana sevinçlerimi ve üzüntülerimi kolayca kaldırabilecek gücü ver
Bana fikre saygısızlık etmeyecek ve küstah kudretin önünde diz çökmeyecek gücü ver
Bana başımı her günkü değersiz şeylerin üzerinde tutacak gücü ver.
Tagore, Çeviri: Bülent Ecevit
Sayın Bülent Ecevit, Rabindranath Tagore’un bu şiirini çevirdiği zaman henüz 16 yaşındaydı. Bütün hayatı boyunca bu şiirde ifade ettiği özgürlük cennetini kurmak için çalıştı. Büyük haksızlıklar karşısında sessiz kalmadı, her zaman halkın ve mazlumların yanında oldu. Herkes sustuğunda o susmadı, herkes durduğunda o durmadı. Herkes ‘Kaybettik’ derken, o demokrasi mücadelesine büyük bir inançla devam etti. Dağlara, taşlara ‘Karaoğlan’ yazıldığında kibre kapılmadı, 12 Eylül’ün acı günlerinde yolundan dönmedi. Güçlülerin karşısında diz çökmedi, güç kendi eline geldiğinde kimseye zulmetmedi, adalet çizgisinden asla sapmadı. ‘Ne ezen, ne ezilen, insanca hakça bir düzen’ dedi. Bu ülkede yaşayan bütün insanların özgür, mutlu ve refah içerisinde yaşaması için görkemli adımlar attı. Sosyal demokrasi devrimini yaparak Cumhuriyet’i taçlandırdı. Hayatını ülkemize adadı. Bülent Ecevit, bu ülkede yaşayan bütün insanlara bir örnektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu örneğin izinde yürümeye devam edeceğiz. Birinci sınıf bir demokrasi kurmak, sosyal adaleti sağlamak, huzur içerisinde bir Türkiye kurmak için kararlılıkla çalışacağız. Ne kibre kapılacağız, ne umutsuzluğa yenileceğiz. Her gün yepyeni bir heyecan ve azimle Türkiye’yi bir yeryüzü cenneti yapmak için yolumuza devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 5 Kasım 2006 tarihinde kaybettiğimiz Başbakanımız ve Genel Başkanımız Sayın Bülent Ecevit’i, vefatının yıldönümünde rahmetle anıyor, örnek kişiliği, zarafeti, nezaketi ve düşünceleriyle bize bıraktığı büyük miras için şükranlarımı sunuyorum” dedi.
(İHA)
Kılıçdaroğlu, mesajında, Bülent Ecevit’in 16 yaşındayken yayınladığı çevirisini yaptığı Rabindranath Tagore’un şiirine yer vererek, “Duam budur; Fikrin korkusuz olduğu ve başın dik tutulduğu yerde
Bilginin serbest olduğu ve dünyanın özel duvarlarla dar bölmelere ayrılmadığı yerde
Sözcüklerin, doğruluğun derinliğinden meydana çıktığı yerde
Berrak aklın nehrinin, ölmüş törelerin hazin çölünde yolunu kaybetmediği yerde
Zekânın sürekli olarak genişleyen fikir ve eylemle senin tarafından sevk edildiği yerde
Tanrım, sen benim memleketimi, işte bu özgürlük cennetinde uyandır.
Benim sana duam budur.
Allah’ım, bana sevinçlerimi ve üzüntülerimi kolayca kaldırabilecek gücü ver
Bana fikre saygısızlık etmeyecek ve küstah kudretin önünde diz çökmeyecek gücü ver
Bana başımı her günkü değersiz şeylerin üzerinde tutacak gücü ver.
Tagore, Çeviri: Bülent Ecevit
Sayın Bülent Ecevit, Rabindranath Tagore’un bu şiirini çevirdiği zaman henüz 16 yaşındaydı. Bütün hayatı boyunca bu şiirde ifade ettiği özgürlük cennetini kurmak için çalıştı. Büyük haksızlıklar karşısında sessiz kalmadı, her zaman halkın ve mazlumların yanında oldu. Herkes sustuğunda o susmadı, herkes durduğunda o durmadı. Herkes ‘Kaybettik’ derken, o demokrasi mücadelesine büyük bir inançla devam etti. Dağlara, taşlara ‘Karaoğlan’ yazıldığında kibre kapılmadı, 12 Eylül’ün acı günlerinde yolundan dönmedi. Güçlülerin karşısında diz çökmedi, güç kendi eline geldiğinde kimseye zulmetmedi, adalet çizgisinden asla sapmadı. ‘Ne ezen, ne ezilen, insanca hakça bir düzen’ dedi. Bu ülkede yaşayan bütün insanların özgür, mutlu ve refah içerisinde yaşaması için görkemli adımlar attı. Sosyal demokrasi devrimini yaparak Cumhuriyet’i taçlandırdı. Hayatını ülkemize adadı. Bülent Ecevit, bu ülkede yaşayan bütün insanlara bir örnektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu örneğin izinde yürümeye devam edeceğiz. Birinci sınıf bir demokrasi kurmak, sosyal adaleti sağlamak, huzur içerisinde bir Türkiye kurmak için kararlılıkla çalışacağız. Ne kibre kapılacağız, ne umutsuzluğa yenileceğiz. Her gün yepyeni bir heyecan ve azimle Türkiye’yi bir yeryüzü cenneti yapmak için yolumuza devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 5 Kasım 2006 tarihinde kaybettiğimiz Başbakanımız ve Genel Başkanımız Sayın Bülent Ecevit’i, vefatının yıldönümünde rahmetle anıyor, örnek kişiliği, zarafeti, nezaketi ve düşünceleriyle bize bıraktığı büyük miras için şükranlarımı sunuyorum” dedi.
(İHA)
