25-10-2015 21:44
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Villa gibi bir merakım yok. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Ben sizden birisiyim, kuş uçmaz kervan dönmez bir yerde doğdum” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçim çalışmaları kapsamında Bilecik’te halka seslendi. Kılıçdaroğlu, milli iradeye kesinlikle saygı duyan tek partinin kendileri olduğunu söyleyerek, “Vatandaşın oyuna saygı duyan tek parti biziz. Vatandaş dedi ki; ’Tek parti istemiyorum, bir koalisyon kurun, oturun adam gibi uzlaşın, ülkeyi yönetin. Vatandaşın derdi var, sorunu var, bu sorunları çözün’. Bize geldiler hay hay dedik başımızın üzerinde yeriniz var, oturup koalisyonu kurarız. Türkiye’nin dış politikada sorunları var, eğitimde sorunları var, ekonomide sorunları var, toplumsal dayanışma dinamikleşmiş orada sorunları var. Oturalım onları çözelim. ‘Tamam’ dediler. 10 gün konuşsun, 10’uncu günün akşamı dediler ki ’Valla 4 yıllık bir koalisyon istemiyoruz.’ Niçin? ’Biz 3 aylık seçim hükümeti istiyoruz’, niye efendim, 400 milletvekili vermediniz” dedi.
“HÜKÜMETİ KURAMAYAN BİR KİŞİYE OY VERMEYİN”
Bilecikliler’den 1 Kasım’da hükümet kurma iradesini gösteremeyen, hükümeti kuramayan bir kişiye oy vermemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, “Oy vereceğiniz kişi bağımsız ve özgür iradesi olması lazım. Başbakanlık koltuğuna oturacak kişi iradesini başka birine ipotek ettirmemesi lazım. Ben başbakanım demesi lazım. Ülkeyi ben yönetiyorum demesi lazım. Sorumluluk bende demesi lazım. Ama iradeyi saraya kiralarsan bu ülkeyi yönetemezsin. Şu anda Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşıyoruz. Kim yönetiyor bu ülkeyi? Kocaman bir soru işareti. Sizlerden isteğim sandığa giderken düşünün ülkeyi bu ateş çemberinden çekip çıkartmak zorundayız. Birilerinin siyasete müdahale etmesinden bıktık artık” diye konuştu.
“BENİM SARAY GİBİ BİR MERAKIM YOK, VİLLA GİBİ BİR MERAKIM YOK, SİZ NASIL YAŞIYORSANIZ BENDE ÖYLE YAŞIYORUM”
Siyasete girdiğim gün mal varlığını açıkladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Benim saray gibi bir merakım yok. Villa gibi bir merakım yok. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Ben sizden birisiyim. Kuş uçmaz kervan dönmez bir yerde doğdum. Annem ve babam okuma yazma bilmezdi. Ablam da bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanıyım. Ben bütün bu fırsatları bana yaratan, bana sağlayan kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun arkadaşları. Cumhuriyet bize eşit fırsatlar tanıdı. Ben rahmetli Ecevit’in geleneğinden geliyorum. Aynı felsefeden geliyorum. O derdi ki ’Ne ezen ne ezilen insanca halkça bir düzen’ ve bunu savunuyordu. Emekliye 2 maaş ikramiye. Niçin veriyoruz? İnsanca bir düzen olsun diye veriyoruz. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda torunuyla beraber en azından huzur içinde bir bayram geçirsin diye veriyoruz. Keyfimizden mi? Hayır. İnsanca bir düzeni sağlamak için” ifadelerini kullandı.
“KENDİ VATANDAŞINI YÜK OLARAK GÖREN BİR SİYASET ANLAYIŞI OLABİLİR Mİ?”
Kılıçdaroğlu, Bilecikliler’den 1 Kasım’da sandığa giderken iyi düşünmelerini istedi. Ellerini vicdanlarına koyarak oy kullanmalarını isteyen Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Sizin taşıdığınız kaygıları bende taşıyorum. Hiç kimsenin yaşam tarzıyla uğraşmam. Hiç kimsenin inancına karışmam. Hiç kimsenin kimliğine karışmam. Taşeron işçileri kadroya vereceğiz dedik. Çalışıyorlar zaten niye kadro vermiyorsunuz? Ya vatandaş devlete yük olur mu? Devleti devlet yapan vatandaş değil mi? Kendi vatandaşını yük olarak gören bir siyaset anlayışı olabilir mi? Zaten parasını veriyorsun. Kime veriyorsun taşerona veriyorsun, taşeron da işçiye ödüyor. Bende diyorum ki taşeron çıksın, doğrudan işçiye öde kardeşim.”
“SİZE SÖZÜM SÖZ GEREKİRSE BEN BOĞAZIMDAN KESECEĞİM, O ÇOCUKLARA ÖĞLE YEMEĞİ YEDİRECEĞİM”
Eğitim sitemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “Eğitim sistemimiz tamamen çöktü. Anneler çocuklarını hangi okula göndereceklerini bilmiyorlar. Nasıl bir eğitim sistemidir? 13 yılda 12 sistem değişti. Çocuk o sınav bu sınav deyip debelenip duruyor. Ya bu çocuklar bırak biraz da çocukluğunu yaşasın. Zorluyoruz yarış atı gibi. Sevgili anneler size iki çift sözüm var. Bir CHP iktidarlığında çocuklarınızı tam gün okula göndereceksiniz. Sabah gidecek, akşam gelecek. Öğle yemekleri için beslenme çantası hazırlamayacaksınız. Öğretmenleriyle birlikte yemeklerini okulda bedava yiyecekler. Şimdi soracaklar parayı nereden bulacaksın diye. Hiç endişelenmeyin. Bu ülkede para var. Size sözüm söz gerekirse ben boğazımdan keseceğim, o çocuklara öğle yemeği yedireceğim. Gençliğimizi geleceğimiz olarak görüyoruz, umudumuz olarak görüyoruz” dedi.
“DAVUTOĞLU SARAY İÇİN ÇALIŞIR, KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR”
“Kendisini eleştirdi diye gazeteciler hapse mi?” diyen Kılıçdaroğlu, “Kanalları niye çıkarıyorsun? Efendim bizi eleştiriyorlar. Politikacının alkışa değil eleştiriye ihtiyacı var. Yeni bir siyaset anlayışı getirmek istiyorum bu ülkeye. Düzgün bir siyaset anlayışı ve bunun için sizden yetki istiyorum. Ben öyle 13 yıl da istemiyorum. 4 yıl yetki verin adam gibi bu ülke nasıl yönetilirmiş onlara göstereyim. Huzuru getireceğim, güveni getireceğim. Barışı getireceğim bu ülkeye. Her evde huzur ve barış olacak. Bir oyumuz altın değerindedir. Şunu sakın unutmayın Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. O yetkiyi 1 Kasım’da verecekseniz inşallah” dedi.
(İHA)
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçim çalışmaları kapsamında Bilecik’te halka seslendi. Kılıçdaroğlu, milli iradeye kesinlikle saygı duyan tek partinin kendileri olduğunu söyleyerek, “Vatandaşın oyuna saygı duyan tek parti biziz. Vatandaş dedi ki; ’Tek parti istemiyorum, bir koalisyon kurun, oturun adam gibi uzlaşın, ülkeyi yönetin. Vatandaşın derdi var, sorunu var, bu sorunları çözün’. Bize geldiler hay hay dedik başımızın üzerinde yeriniz var, oturup koalisyonu kurarız. Türkiye’nin dış politikada sorunları var, eğitimde sorunları var, ekonomide sorunları var, toplumsal dayanışma dinamikleşmiş orada sorunları var. Oturalım onları çözelim. ‘Tamam’ dediler. 10 gün konuşsun, 10’uncu günün akşamı dediler ki ’Valla 4 yıllık bir koalisyon istemiyoruz.’ Niçin? ’Biz 3 aylık seçim hükümeti istiyoruz’, niye efendim, 400 milletvekili vermediniz” dedi.
“HÜKÜMETİ KURAMAYAN BİR KİŞİYE OY VERMEYİN”
Bilecikliler’den 1 Kasım’da hükümet kurma iradesini gösteremeyen, hükümeti kuramayan bir kişiye oy vermemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, “Oy vereceğiniz kişi bağımsız ve özgür iradesi olması lazım. Başbakanlık koltuğuna oturacak kişi iradesini başka birine ipotek ettirmemesi lazım. Ben başbakanım demesi lazım. Ülkeyi ben yönetiyorum demesi lazım. Sorumluluk bende demesi lazım. Ama iradeyi saraya kiralarsan bu ülkeyi yönetemezsin. Şu anda Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşıyoruz. Kim yönetiyor bu ülkeyi? Kocaman bir soru işareti. Sizlerden isteğim sandığa giderken düşünün ülkeyi bu ateş çemberinden çekip çıkartmak zorundayız. Birilerinin siyasete müdahale etmesinden bıktık artık” diye konuştu.
“BENİM SARAY GİBİ BİR MERAKIM YOK, VİLLA GİBİ BİR MERAKIM YOK, SİZ NASIL YAŞIYORSANIZ BENDE ÖYLE YAŞIYORUM”
Siyasete girdiğim gün mal varlığını açıkladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Benim saray gibi bir merakım yok. Villa gibi bir merakım yok. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Ben sizden birisiyim. Kuş uçmaz kervan dönmez bir yerde doğdum. Annem ve babam okuma yazma bilmezdi. Ablam da bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanıyım. Ben bütün bu fırsatları bana yaratan, bana sağlayan kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun arkadaşları. Cumhuriyet bize eşit fırsatlar tanıdı. Ben rahmetli Ecevit’in geleneğinden geliyorum. Aynı felsefeden geliyorum. O derdi ki ’Ne ezen ne ezilen insanca halkça bir düzen’ ve bunu savunuyordu. Emekliye 2 maaş ikramiye. Niçin veriyoruz? İnsanca bir düzen olsun diye veriyoruz. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda torunuyla beraber en azından huzur içinde bir bayram geçirsin diye veriyoruz. Keyfimizden mi? Hayır. İnsanca bir düzeni sağlamak için” ifadelerini kullandı.
“KENDİ VATANDAŞINI YÜK OLARAK GÖREN BİR SİYASET ANLAYIŞI OLABİLİR Mİ?”
Kılıçdaroğlu, Bilecikliler’den 1 Kasım’da sandığa giderken iyi düşünmelerini istedi. Ellerini vicdanlarına koyarak oy kullanmalarını isteyen Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Sizin taşıdığınız kaygıları bende taşıyorum. Hiç kimsenin yaşam tarzıyla uğraşmam. Hiç kimsenin inancına karışmam. Hiç kimsenin kimliğine karışmam. Taşeron işçileri kadroya vereceğiz dedik. Çalışıyorlar zaten niye kadro vermiyorsunuz? Ya vatandaş devlete yük olur mu? Devleti devlet yapan vatandaş değil mi? Kendi vatandaşını yük olarak gören bir siyaset anlayışı olabilir mi? Zaten parasını veriyorsun. Kime veriyorsun taşerona veriyorsun, taşeron da işçiye ödüyor. Bende diyorum ki taşeron çıksın, doğrudan işçiye öde kardeşim.”
“SİZE SÖZÜM SÖZ GEREKİRSE BEN BOĞAZIMDAN KESECEĞİM, O ÇOCUKLARA ÖĞLE YEMEĞİ YEDİRECEĞİM”
Eğitim sitemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “Eğitim sistemimiz tamamen çöktü. Anneler çocuklarını hangi okula göndereceklerini bilmiyorlar. Nasıl bir eğitim sistemidir? 13 yılda 12 sistem değişti. Çocuk o sınav bu sınav deyip debelenip duruyor. Ya bu çocuklar bırak biraz da çocukluğunu yaşasın. Zorluyoruz yarış atı gibi. Sevgili anneler size iki çift sözüm var. Bir CHP iktidarlığında çocuklarınızı tam gün okula göndereceksiniz. Sabah gidecek, akşam gelecek. Öğle yemekleri için beslenme çantası hazırlamayacaksınız. Öğretmenleriyle birlikte yemeklerini okulda bedava yiyecekler. Şimdi soracaklar parayı nereden bulacaksın diye. Hiç endişelenmeyin. Bu ülkede para var. Size sözüm söz gerekirse ben boğazımdan keseceğim, o çocuklara öğle yemeği yedireceğim. Gençliğimizi geleceğimiz olarak görüyoruz, umudumuz olarak görüyoruz” dedi.
“DAVUTOĞLU SARAY İÇİN ÇALIŞIR, KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR”
“Kendisini eleştirdi diye gazeteciler hapse mi?” diyen Kılıçdaroğlu, “Kanalları niye çıkarıyorsun? Efendim bizi eleştiriyorlar. Politikacının alkışa değil eleştiriye ihtiyacı var. Yeni bir siyaset anlayışı getirmek istiyorum bu ülkeye. Düzgün bir siyaset anlayışı ve bunun için sizden yetki istiyorum. Ben öyle 13 yıl da istemiyorum. 4 yıl yetki verin adam gibi bu ülke nasıl yönetilirmiş onlara göstereyim. Huzuru getireceğim, güveni getireceğim. Barışı getireceğim bu ülkeye. Her evde huzur ve barış olacak. Bir oyumuz altın değerindedir. Şunu sakın unutmayın Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. O yetkiyi 1 Kasım’da verecekseniz inşallah” dedi.
(İHA)
