AK Parti Sözücü Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu’nun Bakan Sema Ramazanoğlu’na yönelik ifadelerini kınadıklarını belirterek, "Şu anda Kılıçdaroğlu, Türk siyaseti için bir siyasi problem olmanın ötesine geçmiş, bir ahlaki problem haline gelmiştir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirerek, "Kılıçdaroğlu’nun bu son uslübu bir hanımefendiye dönük olarak kullandığı bu dil ana muhalefet partisi genel başkanı olarak bir sorumsuzluk ve özensizlik olarak değerlendirilebilirdi. Kendisine bunu düzeltme fırsatı verildiği halde düzeltemedi. Arkasında durduğunu söyledi. Dolayısıyla şu anda Kılıçdaroğlu, Türk siyaseti için bir siyasi problem olmanın ötesine geçmiş, bir ahlaki problem haline gelmiştir ve Türkiye’nin köklü siyasi yapılarından biri olan CHP’nin başında olması da kuşkusuz bir talihsizliktir. Bir ana muhalefet genel başkanının siyasette hiçbir şeyi temsil edemez noktaya gelmesi, sadece statükonun bekçiliğini sürdürmesi, siyasette sadece özensiz, ahlaki açıdan sıkıntılı, ahlaka aykırı, siyasi açıdan antidemokratik üslupla gündeme gelmesi kendisi için talihsizlik olduğu gibi ülke için de talihsizliktir" ifadelerini kullandı.
Çelik, "Son gelinen noktada ana muhalefet partisini bizim karşımızda güçsüz kılan şahsın bir kadın bakana dönük olarak kullandığı üslup onu artık bir ahlaki problem haline getirmiştir. Kılıçdaroğlu hem siyasi hem ahlaki problem olmuştur. Bu sebeple de Türk siyasetinin seviyesini alta çeken, sabotaj unsuru olarak duran, büyük meselelerle ilgili olarak demokrasiye karşı sabotajlarda bulunan kişilik haline gelmiştir. Bir kez daha Kılıçdaroğlu’nu kınıyoruz" dedi.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR
Çelik, Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirterek, "Özellikle Sayın Aliyev ve Cumhurbaşkanımızın basın toplantısı sırasındaki görüntüleri her iki milletin hafızasında her zaman büyük bir saygıyla hatırlanacaktır. Aynı şekilde biz de Azerbaycan’ın yanındayız. Türkiye, açısından Azerbaycan’ın bütün meseleleri bizim milli politikalarımızın parçasıdır. Azerbaycanımızın verdiği şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugünlerde işgale dur de şeklindeki kampanyaya bütün teşkilat ve seçmenlerimizle birlikte güçlü bir şekilde destek veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan’ın her zaman yanındadır" dedi.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasa konusundaki çalışmaların devam ettiğini anlatan Çelik, toplantılarda üzerinde durdukları konuların özellikle temel hak ve hürriyetler konusundaki kanaatlerin alındığını, kuvvetler ayrılığı konusunda farklı görüşlerin dinlendiğini, yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı konusunun nasıl düzenleneceği konusunda siyasi ve akademik çevreleri dinlemek suretiyle Türkiye’nin önünü açacak arayışın sürdürüldüğünü ifade etti. Denge ve denetleme meselenin Türkiye’de çok tartışıldığını söyleyen Çelik, evrensel standartları gözeten bir çalışma yaptıklarına işaret etti. Çelik, dünya anayasalarını incelediklerini belirterek, "Takvim, kendi içerisinde herhangi bir aksama söz konusu olmaksızın ilerlemektedir. Geniş tabanlı bir çalışma yürütüyoruz. Muhalif görüşleri de dinliyoruz. Eş zamanlı olarak yazım süreci de birlikte gerçekleşecek. Uzlaşma Komisyonu olduğu dönemde çalışmaları yapmıştık, güncellememiz gereken konular var mı diye üzerinden geçiyoruz" şeklinde konuştu.
CHP’NİN YENİ ANAYASA KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARI
Ana muhalefet partisinin yeni anayasa konusunda yaptığı açıklamalara işaret eden Çelik, "Burada bir tutarsızlık var. Eğer bir çalışma yapacaksanız uzlaşma komisyonu masasını dağıtmadan yapabilirdiniz. Fakat, ön şart öne sürdünüz. Başkanlık önerisi gelirse bunu tartışmayız dediniz. Bundan sonra bir teklifte bulunacaklarsa göreceğiz. Başkanlıkta parlamenter sistemler meşru sistemlerdir. Hep beraber şuna bakacağız, kimin teklifinde kuvvetler ayrılığı daha iyi düzenlenmiş. Hep beraber bunları göreceğiz. Meseleyi başkanlık sistemi, parlamenter sistemi gibi etiket tartışmasına dönüştürenler asıl gündemi kaçırıyorlar. Biz, yeni anayasayı konuşmak istiyoruz. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak yeni devlet ve toplum yazılımını konuşmak istiyoruz. Burada yeni anayasa evrensel değerlerle nasıl uygun olacak, bütün bunlarla verimli tartışma yürütülebilirdi. Milletin huzurunda kimin teklifinin daha sağlıklı, daha yeterli olduğu görülebilirdi. Bundan sonra tekliflerini getirdiklerinde göreceğiz. Bizim açımızdan takvimimiz ilerlemektedir" diye konuştu.
ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ’NİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA YAPTIĞI AÇIKLAMALAR
Bir gazetecinin, "ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın ’basın özgürlüğü konusunda yasal sistemimiz farklı, biz basın özgürlüğüne verdiğimiz önemden dolayı hakarete tolerans gösteririz’ açıklamasının hatırlatılması üzerine Çelik, "Kuşkusuz, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda bir şüphe yok. Bu, kendisinin biz hakarete toleransla bakarız dediği şey, bizim toplumumuzda bu kavramın şemsiyesi altına girilen şeylere toleransla bakılmaz. Eleştiri olabilir, sert, sarsıcı eleştiri olabilir ama biz hakareti hem kendi hem siyasi kültürümüzde hem toplumsal yaşamamızda farklı şekilde düzenliyoruz. Bu konunun da ifade ve basın özgürlüğü konusuyla çeliştiğini düşünmüyoruz. Nitekim, aynı şekilde basınla ifade hürriyeti konusunda Türkiye’nin AK Parti iktidarları döneminde nereden nereye geldiği bellidir. Biz, bunu kendi pratik, siyasetimizle, parti politikalarımızla pratiğe geçirmiş bir kadroyuz. Basınla ilgili sıkıntıların geçmişte yaşanmaması için mücadele etmiş kadroyuz. basın ve ifade hürriyeti söz konusu edilerek, en son Cumhurbaşkanımız ABD gezisinde de soruldu. Onların gazeteci dediği kişilerin bugün bir basın kartı bile yok, hükümleri yargıtay tarafından onanmış kişiler. Türkiye’deki uygulamaların dünyada ileri denen uygulamalarda çatışmadığı görülür. Bunun arkasında sığınarak terör faaliyeti yürüten kişilerin önümüze gazeteci olarak getirilmesine itiraz ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"PYD’NİN DAİŞ TERÖR ÖRGÜTÜNDEN FARKI YOKTUR"
Suriye’nin kuzeyi ile ilgili Bass’ın yaptığı açıklamalara işaret Çelik, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi ile ilgili olan hassasiyetlerin bugün haklı çıktığını belirtti. Çelik, PYD’nin Suriye’yi daha çok bölme ve sadece toprak kazanımı elde etme amacının olduğunu ifade ettiklerini hatırlattı. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütüyle mücadele etmesinin onu terör örgütü olmaktan çıkarmadığını söyleyen Çelik, "PYD, Esad denilen, kendi hakkını katleden kişiyle Suriye’nin kuzeyinde mevzi elde etmiş, daha sonra ABD ve Rusya ile ilişkiler geliştirmiş, kendisine meşruiyet alanı yaratmaya çalışmaktadır. PYD’nin DAİŞ terör örgütünden farkı yoktur. PKK’ya silah bırakılsın denildiğinde PYD istisna tutulmamalıdır. Beklentimiz, bu terör örgütlerine karşı fiili olarak da sahada da güçlü bir işbirliği yapmaktır" dedi.
(İHA)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirerek, "Kılıçdaroğlu’nun bu son uslübu bir hanımefendiye dönük olarak kullandığı bu dil ana muhalefet partisi genel başkanı olarak bir sorumsuzluk ve özensizlik olarak değerlendirilebilirdi. Kendisine bunu düzeltme fırsatı verildiği halde düzeltemedi. Arkasında durduğunu söyledi. Dolayısıyla şu anda Kılıçdaroğlu, Türk siyaseti için bir siyasi problem olmanın ötesine geçmiş, bir ahlaki problem haline gelmiştir ve Türkiye’nin köklü siyasi yapılarından biri olan CHP’nin başında olması da kuşkusuz bir talihsizliktir. Bir ana muhalefet genel başkanının siyasette hiçbir şeyi temsil edemez noktaya gelmesi, sadece statükonun bekçiliğini sürdürmesi, siyasette sadece özensiz, ahlaki açıdan sıkıntılı, ahlaka aykırı, siyasi açıdan antidemokratik üslupla gündeme gelmesi kendisi için talihsizlik olduğu gibi ülke için de talihsizliktir" ifadelerini kullandı.
Çelik, "Son gelinen noktada ana muhalefet partisini bizim karşımızda güçsüz kılan şahsın bir kadın bakana dönük olarak kullandığı üslup onu artık bir ahlaki problem haline getirmiştir. Kılıçdaroğlu hem siyasi hem ahlaki problem olmuştur. Bu sebeple de Türk siyasetinin seviyesini alta çeken, sabotaj unsuru olarak duran, büyük meselelerle ilgili olarak demokrasiye karşı sabotajlarda bulunan kişilik haline gelmiştir. Bir kez daha Kılıçdaroğlu’nu kınıyoruz" dedi.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR
Çelik, Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirterek, "Özellikle Sayın Aliyev ve Cumhurbaşkanımızın basın toplantısı sırasındaki görüntüleri her iki milletin hafızasında her zaman büyük bir saygıyla hatırlanacaktır. Aynı şekilde biz de Azerbaycan’ın yanındayız. Türkiye, açısından Azerbaycan’ın bütün meseleleri bizim milli politikalarımızın parçasıdır. Azerbaycanımızın verdiği şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugünlerde işgale dur de şeklindeki kampanyaya bütün teşkilat ve seçmenlerimizle birlikte güçlü bir şekilde destek veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan’ın her zaman yanındadır" dedi.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasa konusundaki çalışmaların devam ettiğini anlatan Çelik, toplantılarda üzerinde durdukları konuların özellikle temel hak ve hürriyetler konusundaki kanaatlerin alındığını, kuvvetler ayrılığı konusunda farklı görüşlerin dinlendiğini, yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı konusunun nasıl düzenleneceği konusunda siyasi ve akademik çevreleri dinlemek suretiyle Türkiye’nin önünü açacak arayışın sürdürüldüğünü ifade etti. Denge ve denetleme meselenin Türkiye’de çok tartışıldığını söyleyen Çelik, evrensel standartları gözeten bir çalışma yaptıklarına işaret etti. Çelik, dünya anayasalarını incelediklerini belirterek, "Takvim, kendi içerisinde herhangi bir aksama söz konusu olmaksızın ilerlemektedir. Geniş tabanlı bir çalışma yürütüyoruz. Muhalif görüşleri de dinliyoruz. Eş zamanlı olarak yazım süreci de birlikte gerçekleşecek. Uzlaşma Komisyonu olduğu dönemde çalışmaları yapmıştık, güncellememiz gereken konular var mı diye üzerinden geçiyoruz" şeklinde konuştu.
CHP’NİN YENİ ANAYASA KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARI
Ana muhalefet partisinin yeni anayasa konusunda yaptığı açıklamalara işaret eden Çelik, "Burada bir tutarsızlık var. Eğer bir çalışma yapacaksanız uzlaşma komisyonu masasını dağıtmadan yapabilirdiniz. Fakat, ön şart öne sürdünüz. Başkanlık önerisi gelirse bunu tartışmayız dediniz. Bundan sonra bir teklifte bulunacaklarsa göreceğiz. Başkanlıkta parlamenter sistemler meşru sistemlerdir. Hep beraber şuna bakacağız, kimin teklifinde kuvvetler ayrılığı daha iyi düzenlenmiş. Hep beraber bunları göreceğiz. Meseleyi başkanlık sistemi, parlamenter sistemi gibi etiket tartışmasına dönüştürenler asıl gündemi kaçırıyorlar. Biz, yeni anayasayı konuşmak istiyoruz. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak yeni devlet ve toplum yazılımını konuşmak istiyoruz. Burada yeni anayasa evrensel değerlerle nasıl uygun olacak, bütün bunlarla verimli tartışma yürütülebilirdi. Milletin huzurunda kimin teklifinin daha sağlıklı, daha yeterli olduğu görülebilirdi. Bundan sonra tekliflerini getirdiklerinde göreceğiz. Bizim açımızdan takvimimiz ilerlemektedir" diye konuştu.
ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ’NİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA YAPTIĞI AÇIKLAMALAR
Bir gazetecinin, "ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın ’basın özgürlüğü konusunda yasal sistemimiz farklı, biz basın özgürlüğüne verdiğimiz önemden dolayı hakarete tolerans gösteririz’ açıklamasının hatırlatılması üzerine Çelik, "Kuşkusuz, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda bir şüphe yok. Bu, kendisinin biz hakarete toleransla bakarız dediği şey, bizim toplumumuzda bu kavramın şemsiyesi altına girilen şeylere toleransla bakılmaz. Eleştiri olabilir, sert, sarsıcı eleştiri olabilir ama biz hakareti hem kendi hem siyasi kültürümüzde hem toplumsal yaşamamızda farklı şekilde düzenliyoruz. Bu konunun da ifade ve basın özgürlüğü konusuyla çeliştiğini düşünmüyoruz. Nitekim, aynı şekilde basınla ifade hürriyeti konusunda Türkiye’nin AK Parti iktidarları döneminde nereden nereye geldiği bellidir. Biz, bunu kendi pratik, siyasetimizle, parti politikalarımızla pratiğe geçirmiş bir kadroyuz. Basınla ilgili sıkıntıların geçmişte yaşanmaması için mücadele etmiş kadroyuz. basın ve ifade hürriyeti söz konusu edilerek, en son Cumhurbaşkanımız ABD gezisinde de soruldu. Onların gazeteci dediği kişilerin bugün bir basın kartı bile yok, hükümleri yargıtay tarafından onanmış kişiler. Türkiye’deki uygulamaların dünyada ileri denen uygulamalarda çatışmadığı görülür. Bunun arkasında sığınarak terör faaliyeti yürüten kişilerin önümüze gazeteci olarak getirilmesine itiraz ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"PYD’NİN DAİŞ TERÖR ÖRGÜTÜNDEN FARKI YOKTUR"
Suriye’nin kuzeyi ile ilgili Bass’ın yaptığı açıklamalara işaret Çelik, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi ile ilgili olan hassasiyetlerin bugün haklı çıktığını belirtti. Çelik, PYD’nin Suriye’yi daha çok bölme ve sadece toprak kazanımı elde etme amacının olduğunu ifade ettiklerini hatırlattı. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütüyle mücadele etmesinin onu terör örgütü olmaktan çıkarmadığını söyleyen Çelik, "PYD, Esad denilen, kendi hakkını katleden kişiyle Suriye’nin kuzeyinde mevzi elde etmiş, daha sonra ABD ve Rusya ile ilişkiler geliştirmiş, kendisine meşruiyet alanı yaratmaya çalışmaktadır. PYD’nin DAİŞ terör örgütünden farkı yoktur. PKK’ya silah bırakılsın denildiğinde PYD istisna tutulmamalıdır. Beklentimiz, bu terör örgütlerine karşı fiili olarak da sahada da güçlü bir işbirliği yapmaktır" dedi.
(İHA)